Kızıyla birlikte özel bir röportaj veren Yeşim Salkım “Medya beni sömürmeyi seviyor” sözleriyle gündeme damgasını vurdu. İşte Yeşim Salkım’ın o açıklamaları;
Ne kadar anne-kız, ne kadar arkadaşsınız?
Gizem Salkım: Bugün bu konuyu konuştuk. Antalya’dayız, tatile geldik. Otel odasına girdik, “Anne biz bir takımız, ben valizi çıkaracağım, sen de kahve yapsana” dedim. Aslında biz her şeyiz, o benim aynı zamanda hem annem hem babam.
Yeşim Salkım: Biz iyi ve güzel bir takımız. İyi ki kız evlatlarım var. İyi ki Gizem’i dünyaya getirmişim. Onu kanımla, canımla seviyorum. Ona haksızlık yapacak, onun adına konuşacak, onu tanımadan bir şey yapacak olanın kalbini ellerimle sökerim. Benim anneliğim böyle işte Hakan.
Geçen 31 yılda birbirinizden ne öğrendiniz?
Gizem Salkım: Annemden merhameti, vicdanlı ve güçlü olmayı, ayakta durmayı öğrendim. O benim rol modelim.
Yeşim Salkım: Gizem’i dünyaya getirdiğimde 20 yaşındaydım. Onunla büyüdüm, bana bir kız çocuğunu büyütmenin, hele ki tanınmış bir kadın olunca ne kadar zor olduğunu öğretti. Bizim çocuklarımız hayata 1-0 yenik başlıyor.
Neden?
Yeşim Salkım: Çünkü seçme hakları yok, hiç istemeseler de zor bir hayata doğuyorlar. Bizlerin hayatının zorluğu onların omuzlarında zaman içerisinde bir yük oluyor. Bunu kaldırmaya çalışıyorlar. Psikolojik etkilerini yaşıyorlar. Gizem belki benim kızım olmasa, hayatını çok daha farklı seçip yaşardı.
Bir seçim şansın olsa, anne olarak yine Yeşim Salkım’ı mı seçerdin?
Gizem Salkım: Ben yine Yeşim Salkım’ı ve bu hayatı seçerdim. Yaşadıklarım aynı olsun isterdim, bu hayatın bana çok güzel getirileri oldu ama tabii götürülerini de yaşadım. Kırılgan bir yapım var, o yüzden çok üzüldüğüm, çok ağladığım zamanlar oldu. Ama böyle olması gerekiyormuş.
Annen sen 8 yaşındayken bir dönemin medya patronu Hakan Uzan’la evlendi. Çalkantılı bir boşanma süreci yaşadı. Günlerce manşetlerden düşmedi. Bunlar seni nasıl etkiledi? Hiç savruldun mu?
Gizem Salkım: Savrulmalarım genç kızlık dönemimde başladı. Çok asiydim. İçimde tuttuğum şeyleri dışa vuruyordum. Anneme o açıdan çok çektirdim. Ama şunu biliyorum ki, o olaylar yaşanırken kimse benim gözyaşıma bakmadı. Kimse “Yeşim Salkım’ın da bir kızı var” demedi. Canları sağ olsun. O kız hala ayakta ve sorunu yok.
Babanla görüşüyor musun Gizem?
Gizem Salkım: Ara ara görüşüyorduk ama yaşadığım boşanmadan sonra daha sık görüşmeye başladık. Bu adımı atmam gerekiyordu. Baba-kız aşkı diye bir şey var. O sevgi ve bağ çok farklı. Bir de ölüm var.
İnsan affedebiliyor mu?
Gizem Salkım: Affediyor, çünkü o baban. Bir de beni genç yaşta dünyaya getirmişler. Kendimi onların yerine koyuyorum.
Yeşim Salkım: Ben de uzun yıllar affedememiştim yüreğimde. Şimdi görüşüyoruz. Hayatımdaki herkesi affettim. Hepsine bana kattıkları her şey için teşekkür ettim ve yolladım. Hiçbir erkeğe kinim yok. Bana çok şey kazandırdılar ve bu kadını oluşturdular.
Nasıl bir kadın bu?
Yeşim Salkım: Her şeyi kabul eden, geçmişe dönüp bakmayan biri oldum. Büyük konuşmamayı öğrendim. Elimizdekiyle mutlu olmak lazım. Mesela şu an tatildeyiz, eski eşim Hakan (Eratik) burada, kızımız Ada’yla beraber.
İnternette yazılanlara göre Yeşim, Gizem’i 20 yaşındayken dünyaya getiriyorsun. Mustafa İmre’yle aşık oluyorsunuz. Hamile kalıyorsun. Mustafa Bey çocuğu istemiyor. Sen istiyorsun. ve nüfusuna alması için evlenip 13 gün sonra da ayrılıyorsunuz. Gizem sen bunları ilk okuduğun zaman ne hissettin?
Gizem Salkım: Hayatımda olan her kötü şeyi, kendimin ve ailemin yaşadığı travmatik olayları kabullendim. ‘Ben onların yerinde olsam ne yapardım’ diye düşünüp kimseyi suçlamıyorum.
Yeşim Salkım: Çok şükür aşık olduğum bir adamdan bir çocuk dünyaya getirdim. Her şeyden önemlisi de bir yuvayı yıkarak bir çocuk dünyaya getirmedim.
Tek başına çocuk doğurmaya karar vermek zor değil miydi?
Yeşim Salkım: Ben koyu bir feministim işte. Ama tabii maddi manevi her şey zordu. Sevdiğin adam tarafından yarı yolda bırakılıyorsun. Çok aşıktım herhalde, en zoru aşık olduğum erkekten ayrı kalmaktı. Onu çok özledim. Yanımda olmasını çok istedim.
Hem anne hem de baba olmak nasıldı peki?
Yeşim Salkım: Hem kadın olmak, hem şöhret olmak, hem anne, hem babanın eksikliğini tamamlayabilmek çok zor. Gizem’e baba olmaya çalışmadım. Ama zaten otoriter yapıya sahibim. Aramızda hep o duygu oldu. Gizem benden hep çekinmiştir. Ona sadece anne olup biraz daha katı, biraz daha disiplinli, zaman zaman çok gevşek olduğum için o da ben de biraz bocaladık. Ama şu an onunla hayatımın en güzel günlerine kavuştum. Yine olsa aynı acıları, mutlulukları yaşar, yine onu dünyaya getirirdim.
Annen adeta bir polemik kraliçesi. Hep gündemde. Yeşim Salkım’ın kızı olmak zor mu?
Gizem Salkım: İlk zamanlarda panik oluyordum, sonra alıştım, şimdi olağan geliyor. Onun karakteri bu, değiştiremezsin. Ayrıca annem bu zamana kadar susmuş, bir yerde patlaması da çok normal. İçinde tutacağına dışarıya vursun.
Yeşim Salkım: Sosyal medyada insanların gerçek yüzleri, kendi mutsuzluklarıyla insanları mutsuz etmek istedikleri ortaya çıktı. Ben ters psikoloji izleyip en başta bunu yaptım; kendimle, hatalarımla yüzleştim. Yanlış gördüklerimi söyledim, sonunda haklı çıktım. Bunu da haklı çıkmak için, doğru tarafta olmak için yaptım. Ama sonuçta bir kadın bu ülkede “Kral çıplak” dedi.
Annenin sen doğduktan sonra yaşadığı evlilikler ve sansasyonlar sebebiyle ona kırgınlıkların var mı?
Gizem Salkım: Her zaman annemin hayatını destekleyen taraf oldum. Onun evlenmesinin en büyük nedenlerinden biri, küçük yaşta bana bir aile vermek istemesiydi. Ayrıca herkes altı-yedi kere evleniyor ama hep annemin evlilikleri konuşuluyor. Herhalde geçmişte ünlü ve medyatik biriyle evlendiği için. Bence annemi medya seviyor.
Yeşim Salkım: Medya beni sömürmeyi seviyor.
Neden öyle?
Yeşim Salkım: Çünkü sordukları sorular, söyledikleri sözler karşısında yara almayıp güçlü durduğumu görüyorlar. Belki ağlasaydım, cevaplamasaydım durum daha farklı olurdu. Ama Türkiye’de kaç insan tanıyorsun benim kadar şeffaf? Aileme de çevreme de öyleyim. Gaddar olmam gereken yerde çok gaddar, merhametli olmam gereken yerde de çok merhametli biriyim. İnsan olmanın bütün özelliklerini taşıyorum. Herkesin beni sevmeyeceğini de biliyorum, sevsinler gibi kaygılar da taşımıyorum. Kendimle barışık bir kadınım. Kimseye “Sana ne” demedim. Sadece birileri birilerinin hayatına müdahale ettiğinde “Sana ne” dedim.
Birbirinize bir tavsiye verseniz…
Yeşim Salkım: Hep böyle kal.
Gizem Salkım: Annemin hayatını ve anı yaşamasını istiyorum. “Çok fazla geleceği düşünme” derim.
Birlikte hayalleriniz var mı?
Gizem Salkım: Oyunculuk yaparak bir ödül alıp annemin ön sıradan beni izleyip alkışlamasını istiyorum. Konuşmam bile küçüklükten beri hazır.
Yeşim Salkım: Gizem, Los Angeles’ta sahne sanatları okudu ve çok iyi bir oyuncu. Ben de bunu görmek isterim. Bir hayalimiz de birlikte bir marka kurmaktı. ‘Matchless by Yeşim Salkım’ı kurduk. Gizem’e teslim edip onun büyütmesini, bu işin tamamen onun üzerinde olmasını istedim. Bu benim ona mirasım.
Bir kozmetik markası kurma fikri nasıl ortaya çıktı?
Yeşim Salkım: “Güzelliğinizin sırrı ne? Halen bir Fransız askısı yaptırmadınız mı?” diyenlere cevaben, neden yaptırmadığımı göstermek istedim. Yurtdışındaki starlar gibi ismimizi verip, merdiven altı bir şey yapıp çok para kazanalım işi değil bu. Sektöre doğru düzgün giriyoruz. Doğal yaşlanma, güzel yaş alma gibi şeylere eğiliyoruz. Biraz daha vegan ve doğal olana gidiyoruz.
Yeşim Salkım’ dan Kendi Fotoğrafını Photoshop İle 20 Yaşında Görünenlere Tepki…
Gizem Salkım: Ürünler arasında BB krem, anti-aging krem, güneş kremi, vücut spreyi var. Bir senedir doktorlarla ve bu işin temelinden gelen ortaklarımızla ürünlerin üzerinde çalışıyoruz. İleride ürün yelpazesini daha da genişleteceğiz.
Estetiğe karşı mısın?
Yeşim Salkım: Hayır ama o kadar erken yaşta estetik yaptıranlar var ki, buna karşıyım. Yoksa bir problem vardır, kendini rahatsız hissediyorsundur, yaptırırsın. Ama 5 kere burun, 10 kere dudak yaptırılmaz. 20 yaşındaki kızların yüzleri botokstan geçilmiyor. Oysa dünya doğal yaşlanmaya döndü. Bunun da Türkiye’de 50 yaş üzeri en güzel temsilcisi benim. Yüzümde hiç estetik yok.
Botoks da mı yok?
Yeşim Salkım: Hayır, botoksum da yok. Büyükler “Ne kadar kurcalarsan o kadar bozarsın” der… Çok kurcalıyorlar ve hepsi birbirlerine benziyor. Oysa kadınlar daha doğalı hak ediyor.