Teoman: Benim solculuk anlayışım 20. yüzyılda kaldı. Ünlü şarkıcı Teoman, verdiği röportajda “Benim solculuk anlayışım 20. yüzyılda kaldı. Olayların başka türlü yürümesi gerekiyordu, şaşkınım.” şeklinde ifadeler kullandı. Teoman’ın açıklamalarının devamı haberimizde…
Teoman: Şarkı Yazamıyorum Diye Komplekse Giriyorum
Teoman’dan çarpıcı açıklamalar
Rock müziğin sevilen isimlerinden biri olan şarkıcı Teoman, Günaydın’dan Tuba Kalçık’a röportaj verdi. Röportajında samimi açıklamalara yer veren Teoman, soruları samimiyetle yanıtladı. İşte Temoman’ın o röportajı:
Kitapta “Solcular, fakirleri koruyor. Biz de fakiriz, o zaman, ben de solcuyum” diyorsunuz. Solun hâlâ fakirleri koruduğunu düşünüyor musunuz?
-Eskiden solun rezervi olan işçiler, Fransa’da Marine Le Pen’in ırkçı partisi Ulusal Cephe’ye oy veriyorlarsa, burada konu başkaymış diye düşünmek lazım. Ya da Trump’a oy veren zenciler ve hispanikler göz önüne alındığında… Rusya’nın ekonomisi berbat, halk perişan ama Putin’e destek yüzde 80-90’larda. Solculuk anlayışım 20’nci yüzyılda kaldı. Olayların başka türlü yürümesi gerekiyordu, şaşkınım.
Sosyal medyayla ilişkiniz mesafeli. Son yıllarda sosyal medyayı kullananlar kendileri gibi düşünmeyeni linç ediyor…
-Sosyal medyanın negatif etkileri büyük oldu. İnsanlar sabun köpüğü gibi bir dünya yarattılar kendilerine, sadece kendileri gibi düşünenlere yer veriyorlar köpüğün içinde. Karşıt fikirlileri düşman ilan ediyorlar. Kışkırtıcı haberler yapılıyor ve insanlar delicesine sosyal medya üzerinden savaşıyorlar. Fikir alışverişi veya tartışma olmuyor, bodoslama hakarete başlıyorlar. Ben uzlaşmacı bir pozisyonu öneriyorum. Türkiye’deki her siyasi, sosyal görüş sahibiyle aramda, karşılıklı bir saygı ilişkisi istiyorum. Türkiye’nin siyasi, sosyal kavgalarının bitmesini, Türkiye’de kimsenin kendisini mağdur hissetmeyeceği bir ortamı umut ediyorum.
Süper güçlerin Ortadoğu’daki politikalarını nasıl yorumluyorsunuz?
-Ortadoğu, tüm dünyanın iştahını kabartan enerji kaynakları nedeniyle bu durumda. Bu coğrafya da, toplumsal olarak karıştırılmaya çok müsait. Hiç kimse birbirine güvenmiyor, tarihsel düşmanlıklar var. Güçlü ülkeler için kolay lokma oluyorlar. Birbirlerine kırdırılıyorlar.
Suriye’de yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Çok büyük bir trajedi ve bitecek gibi de görünmüyor. Suriye, din ve etnisite temelli birçok ayrılığın olduğu ülkelerden biri. Kolay bir düzelme beklemek hayalcilik olur.
Yıllardır rock müzikte popülerliğini koruyan biri olarak, tehlikelerle başa çıkmak için nasıl bir yol izlediniz?
-Televizyondan uzak durmaya çalışıyorum. Çünkü televizyon insanı gereğinden çok çok daha ünlü yapıyor. TV’de var olmak çok sıcak bir ün getiriyor, bütün ülkeye yayılıyorsunuz.
Şöhretin ruhunuza ters olduğunu söylemiştiniz. Bu yüzden mi müziğe ara vermek istediniz?
-Gereksiz ün hakikaten çok sıkıcı olabiliyor. Yaptığınız işin boyutlarında bir ün yeterli, fazlası zarar.
Müziğe başladığınız ilk günden beri hep farklı bir çizgide ilerlediniz…
-Farklı biri olmak istiyordum ama benim yaptığım iş çocuksu bir iş olduğundan, birçok tercihim de o yönde oldu. Canım neyi çekiyorsa onu yaptım.
Kendinizi baba olarak nasıl buluyorsunuz?
-Ebeveynler kendilerini biraz yetersiz buluyorlar bu konuda. Ben de öyle hissediyorum. Tam beceremediğimizi düşünüp türlü türlü tavsiyelerden, kitaplardan yararlanmaya çalışıyoruz. Yüz binlerce yıldır insanlar o kitaplardan medet ummadan bugünlere geldiler; belki de çok kasmamak lazım.