Sıla: Yaşadığım şiddet yüzünden ameliyat olmam gerekiyor! Türk Pop Müziğinin sevilen ismi Sıla Gençoğlu’nun sevgilisi Ahmet Kural’dan şiddet gördüğünü iddia edip şikayetçi olması, 2018’e damga vuran magazin olaylarından biri oldu. Uzun süren sessizliğini geçtiğimiz günlerde Ayşe Arman’a verdiği röportaj ile bozan ünlü şarkıcı, oldukça ses getirecek açıklamalar yapmıştı. Önceki gün sosyal medya hesabından bir gönderiyle Sıla’nın röportajında yayınlanmayan kısımları paylaşan Ayşe Arman, bu paylaşımla olayın bilinmeyenlerini ortaya serdi. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…
Sıla: Yaşadığım şiddet yüzünden ameliyat olmam gerekiyor!
Sıla: Yaşadığım şiddet yüzünden ameliyat olmam gerekiyor! 2018’de magazine damga vuran olayların başında gelen Sıla’nın Ahmet Kural’dan şiddet gördüğünü iddia edip şikayetçi olmasının ardından, taraflar uzun süren bir sessizliğe gömülmüştü.
Geçtiğimiz günlerde bu sessizliği usta gazeteci Ayşe Arman’a verdiği bir röportaj ile bozan ünlü şarkıcı Sıla, ilk defa olayın ayrıntılarını anlatmıştı.
Önceki gün sosyal medya hesabından bir gönderi paylaşan Ayşe Arman, “Ama söylemiyorsunuz, tbt günüymüş, e o zaman Sıla Gencoğlu’nun dertleşme sohbetinden kalanları yayınlama zamanı” notuyla röportajda yayınlanmayan kısımları takipçileri ile paylaştı.
Ahmet Kural tarafından şiddet gördüğü için bileğinde ve dirseğinde iç kanama oluşan ve yakın zamanda ameliyat olması gerektiğini ilk defa söyleyen ünlü şarkıcı Sıla, olayın bilinmeyen tüm ayrıtılarını gözler önüne serdi.
İşte Sıla’nın Ayşe Arman’a verdiği röportajın bugüne kadar hiç yayınlanmamış kısımları…
Zangır zangır titreyerek asistanıma gittim
Zekeriyaköy’deki evden çıktın sürünerek… Ve nereye gittin?
-Sabah 5 filandı, asistanım Hande’ye. Şok içindeydim. Beni o halde ilk gören Hande oldu. Zangır zangırdım. Sonrasında bir ilaç aldım, uyudum. Sabah annem aradı beni. Her sabaha konuşuruz çünkü. Ben tabii yalan söyleyebilen biri olamadığım için sesimden anladı. Hemen döküldüm, anlatmaya ve ağlamaya başladım. Sonra yakın arkadaşlarım gelip gitmeye başladı. Biri de Cem (Mumcu), onun da şuursuzluğuna gelmiş, story çekmiş, paylaşmış. Sonradan sildi ama bunu da aleyhime kullanmaya çalıştılar.
Ben hala anlamıyorum… İnsan, neden sevdiği birine kıyar… Durmaz devam eder… Tekme mi attı, saçını mı çekti, kulağını mı acıttı…
-Hepsi var onların işte…
Benim ki, az öldürdüm!
-Ama bu nasıl bir hırs? Aşk bunun neresinde anlayamıyorum ben.
Öldürülen kadınları düşünün. Benim ki… Az öldürdüm! Tam da bu!
-Aslında evden çıkmasan belki daha kötü olacaktı…
3-4 kere çıkmaya çalıştım, çıkamadım. Sonunda başardım, buralara girmeyelim çok fena oluyorum… Hande’ye geldiğimde her yerim mordu. Bileğimde iç kanama, dirseğimde iç kanama. Önümüzdeki günlerde ameliyat olmam gerekecek.
-Ben hala anlamıyorum insan kendisine bunları yapabilen bir adama nasıl aşık olur…
Bu, bir çekim sonuçta…
-Beni dövme meyili olan adamı kapıya koyarım..
Böyle deme, büyük konuşma. “Ne işimiz var?” diyoruz, böyle düşünüyor insan. Ama öyle değil işte.
-Şiddettin küçük küçük ipuçlarını görüyordun ama o hep özür diliyordu öyle mi?
Evet. Ama sonra da başımıza bunlar geldi…
Dirseğimde kalsiyum çökmesi oluşmuş
-ikinci gün peki…
Hastaneye gittim. Röntgen şu bu filan. Bileğimde ve dirseğimde iç kanama varmış. Bileğimdeki iç kanamayı halledebildik, fakat o kadar her tarafım ağrıyordu ki, dirseğimdekine özen gösterememişiz. Oysa, o ilk röntgende sorun görünüyor. İki defa enjeksiyon yedim dirseğime çünkü tendinit olmuş. Yani kalsiyum çökmesi. Kan, kemiğin dışına akıyor. Vücut da kendini korumak için kalsiyum üretmeye başlıyor, kemikleştirmeye çalışıyor. Bunu bir şekilde önlemek için kortizon enjekte ediyorlar.
-Sen diyorsun ki, ‘Ben dibine kadar dayak yedim ama susup, oturmadım, gittim hem kendi adıma hem de bütün kadınlar adına şikayetçi oldum…’
Evet, aynen öyle. Ben sadece sanatçı olmak istemiyorum artık! Bu olay bana öğretti ki, aktivist de olman gerekiyor! Ben birilerinin sesi olmak istiyorum. Şanım, şöhretim bari bu işe yarasın diyorum. Yoksa, ben sahneye çıkıp şarkımı zaten söylüyorum. En çok bilet satan, en çok albüm satan, en çok sevilen, sayılan sanatçılardan biriyim. Ama bu, bu toplum için daha faydalı şeylere yarasın istiyorum. Ben başıma gelenleri açıkladıktan sonra neler neler duydum bir bilsen…
-Neler?
Sevgilisi tarafından kolu kırılan, dayak yediği için ameliyata girmek zorunda kalan… Ben anneme, babama söyleyemedim diyen… Çok şükür ben onlarla her şeyi konuşabiliyorum. Hiçbir zaman sus demediler, “Yürü, biz buradayız! Böyle saçma sapan şey mi olur? Tabii ki çıkıp konuşacaksın!” dediler.
O mahvolsun, zindanlarda çürüsün!
-Ne olmasını istiyorsun? Hak ettiği cezayı almasını istiyorsun, başka?
Emsal dava olmasını istiyorum. Onun alacağı cezayla hiç ilgim yok. ‘O perişan olsun, mahvolsun, zindanlarda çürüsün!’ hiçbir zaman çıkış noktam bu olmadı. Ama karşılıksız kalmasın. Ve bunu da yapmayın be kadınlara abi! Bir de bu olayın magazinleştirilmesine karşıyım. Bu, bir şiddet problemi. Kadın, erkek, hayvan, herhangi bir canlı neyse o, bu bir şiddet problemi. Ve bu tip problemler oraya çıkmak zorunda. Biz bunları konuşmak zorundayız. Eğer medeniysek. Medeni bir toplum olmaya çalışıyorsak. Bütün hikaye bu. Öyle halının altına süpürerek bu işler olmaz… Yasaların bize verdiği haklar var. Bunu sonuna kadar kullanmalıyız. 6284 nolu yasa kadınlara güç veriyor. Onu genişletmemiz lazım. Kadınların konuşması lazım. Utanmaması lazım. Bu bizim değil, bunu bize yapanların utanması gereken bir şey…