Şarkıcı Nez’den Çok Konuşulacak Çıkış: İsteseydim Türkiye’nin Yarısı Benimdi
15 yıl önce “Sakın Ha” şarkısı ile hayatımıza giren şarkıcı Nez, Posta gazetesinden Oya Çınar’a verdiği röportajda özel hayatıyla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.Dansları ve şarkıları ile bir döneme damga vuran şarkıcı Nez, “Konserlere özel helikopterlerle, jetlerle giden bir kadındım. İsteseydim Türkiye’nin yarısı benimdi” dedi.
“İsteseydim Türkiye’nin Yarısı Benimdi”
“Konserlere özel helikopterlerle, jetlerle giden bir kadındım. İsteseydim Türkiye’nin yarısı benimdi. Kulisime hediye cipler gönderiyorlardı” diyen güzel şarkıcı, “Kendinizi seksi buluyor musunuz?” sorusuna, “Tabii. Beni alın Adriana Lima’nın yanına koyun, ondan daha fazla kafaları çevirtirim” cevabını verdi.
Şarkıcı Nez’in röportajından bir kesit:
–Uzun bir aradan sonra ‘Senin Annen Olamam Ben’le karşımızdasınız. Neden bu şarkı?
Duygusal ve anaç bir kadınım. Sadece hayatıma giren erkeklere değil arkadaşlarıma da öyleyim. Çok yakın iki arkadaşım var. Yaşlarımız da yakın ama Anneler Günü’nde bana çiçek alırlar. Bir gün evde gülerek, “Aaa yeter, sizin anneniz olamam ben” diye çıktı ağzımdan. Öyle gelişti.
–Şarkınızın Jennifer Lopez’in ‘Ain’t Your Mama’ şarkısıyla benzerliği dikkat çekti…
Orada “Annen değilim” diyor. Şöyle düşünün. İçinde, “Seni seviyorum” lafı geçen kaç şarkı vardır. Yüz tane sayarım şimdi sana.Denildiği gibi bir benzerlik olsa dava açılırdı. Alt yapı, müzik benzemiyor. Gerçi, kahretsin ki benzettikleri kadın Jennifer Lopez! Hoşuma bile gitti. Hahaha!
–Geçtiğimiz günlerde Sinan Akçıl’a kırgın olduğunuzu söylediniz. Neydi sebep?
Kısa zaman önce tanıştık. Onun klibi çıkacaktı. Ben resmen fikir anneliği yaptım. Yönetmen olarak en sevdiğim arkadaşımla tanıştırdım. Oynayacak kıza kadar buldum. Kendi klibime o kadar emek vermedim ama o emeğin anlaşılmaması beni kırdı. Klip bitti, dostluk bitti resmen. Sonra bir mesaj dahi gelmedi. Çok paralar kazanırsınız ama bir daha Nez’in N’sini duyamazsınız. Dostluk kazanmak kolay değil. Çok yanlış kafalar bunlar.
–Şaşaalı günlerinizi özlüyor musunuz?
Tercih etsem o yaşantıyı devam ettirirdim. Şoförüm, korumam, evimde kuaförüm vardı. Konserlerim ihaleyle gidiyordu. Bakalım kim kapacak bugünü derdik. Erol Köse, ‘Senin yaşadığını kimse yaşamadı’ der. ‘Bir Tarkan bir de sen’ derler. Her konsere özel helikopterlerle, jetlerle giden bir kadındım.
-Fedakarlık isteyen bir durum değil mi?
Tabii. Ciddi fedakarlık gerektiriyor. Özeliniz kalmıyor. Artık o kafalarda değilim. İstesem İstanbul’un yarısı benimdi. Gittiğim kulüplere hediye cipler gelirdi. Bir gün asistanımı kovaladım, ‘Sen nasıl bu anahtarı kabul eder bana getirirsin?’ diye.Kim olduklarını bile sormazdım. Ne cüret yani. İstesem ne olaylar,ne şaşaalar… Türkiye’ye bir araba gelirdi, ilk bende olurdu. Kime ne! Ama ben onu çalışmış almışımdır.