Aracıyla bir polis memuruna çarpan ve ölümüne neden olan Rüzgar Çetin, mahkemede hakim karşısına çıktı. Kendisi savunan Çetin, “Kazadan beri her gün aynı rüyayı görüyorum. Rüyamda İsmet Bey ailesine kavuşuyor.” diye konuştu. Detaylar haberimizde… Ünlü yönetmen Sinan Çetin’in oğlu Rüzgar Çetin, Beşiktaş’ta lüks otomobili ile alkollü bir şekilde kaza yaparak Polis Memuru İsmet Fatih Alagöz’ün şehit olmasına, Polis Memuru Emre Tetik’in ise yaralanmasına sebep olmuştu. Bu nedenle aylardır cezaevinde tutuklu olarak bulunan ve yargılaması devam eden Rüzgar Çetin, 22.5 yıla kadar hapis cezası istemi ile yargılanıyor. Duruşma, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada ağlamaklı ve titrek bir sesle kendini savunan Rüzgar Çetin, “Çok üzgünüm. Kazadan beri her gün aynı rüyayı görüyorum. Her sabah aynı acıyla uyanıyorum. Rüyamda İsmet Bey, ailesine kavuşuyor. Geçmişi değiştirmem mümkün değil. Tek isteğim ailesinin beni affetmesi. Başka bir şey elimden gelmiyor.” diye konuştu. Sözlerine devam eden Rüzgar Çetin, annesi ve teyzesi ile birlikte yemek yediklerini dile getirirken “Yemek sonrası arkadaşlarımla buluşmak üzere başka bir mekana geçtim. Arkadaşlarıma eşlik etmek için bir kadeh içtim. İkinci kadehi bitirmedim, araç kullanacağım için. Daha sonra çıktım, önce benzin aldım. Sonra Ortaköy’e girdim. Orası üç şeritli bir yoldur. En sağ şeritte seyrediyordum. Normal şehir hızında kullanıyordum. Diğer araçlar da ağır ilerliyorlardı. Orta şeride geçmek istedim. Geçer geçmez bu kaza yaşandı. Aracım kaydı. Kontrolden çıktım. Sol şeritteki polis aracına çarptım. Şehir hızındaydım. Kazadan sonra sol kapı açılmadı. Sağ taraftan indim. Yapabileceğim bir şey yoktu. Polislerin ve ambulansın gelmesini bekledim.” diye konuştu. Savunmasına devam eden Çetin, “Cezaevinde anladım ki bir insan için en acı şey sevdiklerinden ayrı kalmakmış. Bir insanın sevdiklerinden ayrı kalmasına sebep olduğum için çok üzgünüm.” dedi. Mahkeme Başkanı, şehit olan polis memurunun eşi şikayetçi Özlem Alagöz’e söz verdi. Alagöz, “Şikayetçiyim. Davanın adaletli ve örnek bir dava olması için takipçisi olacağım. Peşini bırakmayacağım. Önce Türk adaletine, sonra Allah’a sığınıyorum. ‘Sevdiklerimden ayrı kalmak nedir öğrendim’ dedi, ama öğrenemedi. Eşim toprağa girdi. Üç aydır büyük acılar yaşıyoruz. İki çocuğum, biri 3, diğeri 5 yaşında. Her gün babalarını soruyorlar. ve biz her gün ağlıyoruz. Her gün aynı acıyı yaşıyoruz. Bizi ömür boyu sevdiğimizden ayırmış oldu.” dedi.