Selena adlı dizide Hades karakteriyle uzun süre gündemde konuşulan genç oyuncu Sinan Çalışkanoğlu ile eşi Çiğdem Çalışkanoğlu, Kanal D’de yayınlanan ‘2. Sayfa’ programına konuk oldu. Ünlü çift samimi açıklamaları ile programa renk kattı. Geçtiğimiz yıl evlenen çiftin, ilginç tanışma hikayesi ise dikkat çekiciydi. İşte programda yaşananlar…
Sinan Çalışkanoğlu’dan Takipçisine: Dangalak Nesil!
‘Ben sizinle büyüdüm’ diyorlar…
Sinan Çalışkanoğlu, ‘Selena’ dizisi biteli 12-13 sene oldu. Ben o kadar çok kuşak yetiştirdim ki… ‘Ben sizinle büyüdüm’ diyorlar. ‘Selena’ dizisi 102 bölüm sürdü. Sette çok güzel anılarımız var. Mesela set 8’de başlıyordu, beni 6’da alıyorlardı makyaj için sitenin güvenliği beni gördü. ‘Hades’ makyajı var, ‘kimsiniz’ dedi. Ben bir döndüm, adam ‘tamam, tamam geçin’ dedi. Çok eğlenceli bir karakterdi. Dizi bittikten sonra askere gittim. Komutan beni tanıdı. ‘Sen dizide kayboluyordun, Burada sakın kaybolma’ dedi ve gitti.
‘Burada çocuk gelinler için hiçbir takı ürünü satılmamaktadır’ yazıyordu…
Hayatımda kendimi kapattığım bir dönem. Klarnet kursuna gidiyorum, köpeğimi dolaştırıyorum öyle kendi halimdeyim. Benim sokağımda bankamatik var ve bozulmuş, cadde üzerindeki başka bir bankamatik var oraya gittim. Bir dükkan gördüm, kuyumcu dükkanı. ‘Burada çocuk gelinler için hiçbir takı ürünü satılmamaktadır’ yazıyordu. Çok hoşuma gitti. Çekip sosyal medyada paylaşayım diye düşündüm. Çiğdem’i gördüm, ‘Ben bu sloganı paylaşmak istiyorum’ dedim. ‘Tabii’ cevabını verdi. Öyle tanıştık. Dükkanın içinde çok güzel bir koku vardı. ‘Nedir bu koku?’ dedim. Kendi kokusuymuş, çekmeceden parfümü çıkardı bana sıktı. Birbirimizin telefon numaralarını aldık. Konuşmaya başladık, çok iyi anlaşıyoruz. Aynı gün ‘Neden yemeğe çıkmıyoruz?’ dedim. Aynı gün yani 23 Şubat’ta buluşmaya karar verdik. Yemek için kıyafet seçimi yaptım, bayağı uzun sürdü. Yemeğe giderken takside elini tuttum. Hepsi aynı gün oluyor bunların. Kafeye gittik, yemek yedik. Yemeğin ortalarına doğru ‘Sen benim çocuklarımın annesi olacaksın’ dedim. Antakyalı olduğunu öğrendim, ‘Antakya’da düğün yapacağım’ dedim. 21 Nisan’da evlendik. 12 Temmuz’da da Antakya’da düğünümüzü yaptık. Geriye bir çocuk kaldı…
Biz tanıştıktan sonra oradaki bankamatik kalktı, dükkan kapandı ve ben de oturduğum yerden taşınmayı düşünüyordum…
Ben aile ile tanışmaya gidiyorum, çiçek çikolata yaptırdım. Telefonda ‘Eğer şu anda buraya gelmezsen, ben seni bulamam. Ne acayip değil mi?’ dedi. O kadar hızlı oldu her şey. Çünkü benim evime falan gelmemişti hiç. Kimse de bize ‘Ne yapıyorsunuz çocuklar?’ demedi. Eşim de bir kez bile bana ‘Neden bunu yapıyoruz?’ diye sormadı. 21’inde tanıştık, 22’sinde benim annemle tanıştı, 23’ünde eşimin ailesiyle tanıştım. İlk defa hayatımda aklımla kalbimle büyün hücrelerimle bir şeyi seçtim. Nasıl oldu bilmiyorum. Hiçbir şekilde hızlı hareket eden birisi değilim. Aslında arkadaşlarımız için kötü örneğiz. Çünkü 2-3 yıldır birlikte olduğu insanla evlenmemiş hala. Bu bir kader hikayesi. Biz tanıştıktan sonra oradaki bankamatik kalktı, dükkan kapandı ve ben de oturduğum yerden taşınmayı düşünüyordum.”