Ana SayfaDedikoduNursel Köse'den Samimi Açıklamalar

İlgili Postlar

Nursel Köse’den Samimi Açıklamalar

Geçtiğimiz günlerde çok özel bir röportaj veren Nursel Köse’den samimi açıklamalar geldi. Gençlik yılları ve kariyeri hakkında açıklamalar yapan ünlü oyuncu kendisi hakkında bilinmeyenleri anlattı. İşte Nursel Köse’nin o açıklamaları;

17 yaşında Almanya‘ya gidiyorsunuz. Neydi sizi Almanya’ya çağıran?

 Üniversite okumak için gitmiştim Almanya’ya. Almancayı sonradan öğrendiğim için ilk başta oyunculuk okumak alternatifim yoktu. Yüksek mimar, mühendis oldum.

 MİMARLIĞI BIRAKIP SANATTAN YAŞAMA HAVUZUNUN SOĞUK SULARINA DALDIM!

 Köln Üniversitesi’nde mimarlık okuduktan sonra kısa bir süre mesleğinizi yaptınız. Sonra 6 kadın oyuncudan oluşan kabareye el attınız. Mimarlıktan sanata, kabareye geçişiniz nasıl ve ne şekilde…

Nursel Köse Kimdir?

Öğrenimim sırasında çeşitli Türk ve Alman ‘Off’ tiyatrolarında oynadım. Yeni tiyatro gruplarını oluşturdum. Oyun yazdım. Gençlerle, kadınlarla forum tiyatroları yaptım. Dans ettim. Radyo tiyatroları yazdım, yönettim. İki dilli şiir kitabımı çıkardım. Edebi okumalar yaptım. Workshoplar ve seminerler verdim. Yani iki kolumun altında dokuz karpuz taşıdım. Alman pasaportumu alıp oturumumu garantileyince, mimarlığı bırakıp sanattan yaşama havuzunun soğuk sularına daldım.

 Almanya’da ‘Die Bodenkosmetikerinnen’ adıyla ilk yabancı kadın kabare grubunu kurdunuz. ‘Yer Kozmetikçileri’ kabaresiyle kabare yıldızı olarak başarı kazandınız. 1992’den 2000 yılına kadar kabare yaptınız. 2004 -2008 arasında iki kişilik Duo olarak stand – up yaptınız. Tercihiniz hangisinden yana?

 Kabarede 5 veya 6 yabancı kadın olarak grup çalışması olmasına rağmen oyunları kendim yazıp, yönettim ve oynadım. 6 kadın bir minibüsle tüm Almanya’yı ve Almanca dilli ülkeleri 10 yıl boyunca turladık. Kabare form değiştirmeye başladı. Özel televizyon kanalları komediye önem veriyor oldu. Kabarede komedi beklentileri yükseldi. Biz bu akıma kendimizi bırakmadık ve güzel bir sonla 2000 yılında bitirdik. Benim sahne sevgim son bulmadı ve yeni bir ikili oluşturdum. 4 sene birlikte doğaçlama kökenli stand-up yaptık. Şimdilerde İstanbul’da yerli ‘Yerkosmetçileri’nin buraya uyarlanmış versiyonunu hazırlıyorum. Çok heyecanlı bir proje.

HAYALİNİ BİLE KURMAYA VAKİT KALMADAN OYUNCU OLDUM!

 Stand-uplar, diziler, filmler, oyunlar… Oyunculuğun kanınıza girmesi hangi döneme rastlamakta? Neydi oyuncu olmaya sizi yönlendiren? Neydi bu konuda size dürten?

 Hiç oyuncu olayım demedim. Hayalini bile kurmaya vakit kalmadan işin içinde buldum kendimi. Almanya’da ‘yabancı kadın, Müslüman kadın, Türk kadını, işçi kadın ve temizlikçi kadın’ gibi kimliklerle karşı karşıya getirildim.

TÜRK OLMAYI ALMANYA’DA ÖĞRENDİM!

O önyargı hep var maalesef!

 Aynen… Hangi akademik donanımda olursak olalım, Almanların her alanda gözlerinde; Türk temizlikçi kadın olma önyargısı silinmedi. Türk olmayı Almanya’da öğrendim. Sanatsal, kültürel, siyasal ve sosyal alanlarda hiçbir hakkımızı dile getirecek konumda değildik maalesef. Benim gittiğim yollarda henüz hiç kimse yürümemişti. Sinema hiç yok gibiydi. Olanlarda ise tipik Türk kadını tipini oynamaktan başka çaremiz kalmıyordu. Ben artık o tür rolleri yukarıdan aşağıya, sağdan sola gözü kapalı oynayabiliyordum. Başka senaryolar yazılmıyordu. 30 yıldır suskun ve dilsiz bırakılmış insanları kabare sanatım üzerinden konuşturdum. Yabancı işçilerin; acılarını, yabancı düşmanlığını, politikayı eleştirmek, gençlere doğru örnek olma gibi misyonlarım oldu. veya bu misyonlar bana yüklendi. Son 10 yılda 3. nesil farklı işlere girişti. ve Fatih Akın’lar, Buket Alakuş’lar, Neco Çelik ve Züli Aladağ’lar çıktı. Nihayet kendi meselemizi kendimiz anlatmaya başladık. Bugün artık bir sürü alanda kapıları 3. ve 4.nesil için açtık, öncü olduk.

SİNEMADA BEDAVA OYNAMAK GİBİ ÇOK DOĞAL BİR BEKLENTİ VAR!

 Türkiye – Almanya arasında iki kültürü yaşamış biri olarak sinema sektöründe gözünüze çarpan bariz farklar…

En barizi bu sektörde hiçbir garanti, sigorta, sendikalaşma, örgütlenme, emeklilik hakları gibi en bariz ve temel haklar yok denecek durumda. Oyuncu ve ekip haklarının korunmadığına ve ihlal edildiğine çok rastladım. Sinemada bedava oynamak gibi çok doğal bir beklenti var. ve tüm taraflar bunu çok doğal olarak kabullenmiş.

TÜRKİYE’DE ‘STAR’LAR KÖŞELERİNE ÇEKİLİP VİP YALNIZLIĞI YAŞIYORLAR!

Türkiye’ye geldiğinizde daha çok hangi konularda bocalamalar yaşadınız?

Starlar ve insanlar diye ikiye ayrılıyor setlerde. Oyuncular çok havalı, ekiple kaynaşmaya tenezzül etmeyen kişiler. Ekiple aynı masaya oturup  yiyene az rastladım. Starlar köşelerine çekilip VİP yalnızlığı yaşıyorlar. Ekip de oyuncu ile kaynaşacak bir ortam bulamıyor. İlk zamanlar alışamadım bu hallere ve çok asosyal buluyorum. Film ekip işidir, grup ahengidir.

 ÖZEL HAYATIMI AYILARDAN ARINDIRDIM!

  Milyonlarca kişi, sizi rol aldığınız dizilerden, filmlerden bilsin, ben sizi

2009’da Türkiye’de ilk kez rol aldığınız, Erhan Yazıcıoğlu ile oynadığınız ‘Bahçemdeki Ayı’ adlı tiyatro oyunuyla tanıdım. Hayatımızın bahçesi dediğimiz kalbimize giren ayıları bir parça yola getiren ve kadınların birçok konuda söz sahibi olabileceğini anlatan, düşündüren bir oyundu o. Bu oyundan yola çıkarak sizin hayatınızın bahçesine baktığınızda yaşamınızdaki gördükleriniz neler?

 Özel hayatımı ayılardan arındırdım. (Kahkahalar…) Ancak bu ayıları yok sayıyorum anlamına gelmiyor. Ömür boyu süren kadınlık savaşı var önümüzde. Hele ki; Türk kadınına özgürlük ve bağımsızlık tepside hazır sunulmuyor.

Yılın çoğu ayı Almanya’dasınız değil mi?

 Berlin ve İstanbul sevdiğim kentler. Her ikisinde de yaşamayı ve çalışmayı çok seviyorum. Yıllardan sonra bu lüksüm olduğu için çok mutluyum. Ama daha çok Türkçe oynamak istiyorum. Daha sık İstanbul’da olmaya gayret ediyorum.

 BAVULUNUZA HAYALLERİNİZİ YERLEŞTİRMEDEN GİDERSENİZ, HEP BİR ŞEYLERİ UNUTTUĞUNUZ HİSSİNE KAPILIRSINIZ!

 Yolculukları sevenlerden misiniz?

 Evet… Çok… Yolculuklara çıkmadan önce bavulunuza hayalleri yerleştirmeden giderseniz, hep bir şeyleri unuttuğunuz hissine kapılırsınız.

Yarım kaldığınızı hissedersiniz belki de.

 Aynen… Bir yanınız terk ettiğiniz yerde asılı kalır. Hayallerimin peşinden koşmak zorunda kalmadım. Hayallerimi hep yanımda taşıdım. Tekrar Türkiye’ye geldiğimde de yeni hayallerle dolu getirdim bavulumu. Burada yapacak çok işim var.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Haberler