Nursel Köse geçtiğimiz gün Jülide Ateş’in sunduğu GAİN’de yayınlanan 40 programına konuk oldu. Köse erkek oyuncuların kadın oyunculardan daha fazla kazandığını söyleyerek bu duruma isyan ederek “Erkek başrol oyuncusu daha fazla para kazanıyor. O eve ekmek götürecek diye! Biz de eve ekmek götürüyoruz şampuan götürmüyoruz!” dedi. Köse’nin samimi açıklamalarından satır başları haberimizin devamında…
Vefasız Olabilirim
İşte Nursel Köse’nin cevaplarıyla 40’tan satır başları:
Jülide Ateş Nurgül Yeşilçay’ın olaylı Paramparça dizisi ayrılığı sonrası Köse’nin kendisini hiç arayıp sormadığını ve bu yüzden ona kırgın olduğun hatırlatarak, Nursel Köse’ye vefasız mısın diye sordu.
Köse “Vefasız olabilirim, vefa neyse bugün ki çağda, hele ki bizim branşta! Bir dizi çektiğimizde çok yoğun bir şekilde yanyanasın, kendi ailenden çok bütün dizi efradını görüyoruz, dizi bitince başka işler başlıyor ve otomatikten kopuyoruz, ben zaten sürekli arkadaşlıklar götüren bir insan değilim, arkadaşlığımı koruyamıyorum. Bir araya geldiğimizde de 10 yıl bile geçse, aynı noktadan başlayabiliyorum. Nurgül’le helalleşmemiz olmadı, Nurgül dobradobur, çok takdir ettiğim bir oyuncu, Koç Burcu, ayakları yerde olan, güçlü kadın. Orada alındığı noktalar olabilir. Diziden ayrılmadan önce konuştuk, bir insan bana derse ‘kararlıyım bitireceğim’ tekrar arama ihtiyacını hissetmedim. Kırgındır, ama sebebini anlamıyorum! Bana kırgın olduğu sebep bana biraz yabancı, kendisine buradan öpücük yolluyorum.” diyerek yanıt verdi.
Jülide Ateş, Nursel Köse’ye Cem Yılmaz için kurduğu “Komedi yapan herkes o zavallı adamla, Cem Yılmaz’la ölçülüyor” cümlesini hatırlatarak, “Nursel Köse Cem Yılmaz’dan korktu mu?” sorusunu yöneltti. İşte Köse’nin yanıtı: “Cem Yılmaz’la tanıştım. Aynı kulvara getirilmek yanlış, o bir erkek komedyen, erkek kafası. Bir kadının yaptığı iş bambaşka olacaktır. Cem Yılmaz’dan kim korkmaz ayrıca? Standartların en üzerine çıkmış, o yüzden dedim belki ‘engel oluyor bir sürü genç yeteneğin önünde onun gibi olmak’ düşüncesi… Halbuki onun gibi olmadan da komedi yaşamalı, var olmalı… Almanya’da her şehrin küçük sahne dediği, 80-90 koltukluk salonlar vardır ve dolar taşar. Ben böyle bir kültürden geldiğim için, başka bir rahatlıktaydım. Ama burada geldiğimde gördüğümde, oyuncu arkadaşlara hadi gelin yapalım dediğimde ‘ama Cem gibi iyi olmazsam burada sahneye çıkılmaz ki’ diyorlardı. Herkes Cem Yılmaz’ı kendine engel edinmiş.
Irkçılığa Maruz Kaldım
Evlilikten korktunuz mu?
Her zaman korktum, halen de korkum var. Evlilik çok ilginç bir durum ve dünyada iyi bir alternatifi de yok. Bütün yollar eninde sonunda evliliğe dayanabiliyor. Almanya’da bir yerde okudum, aslında evlilik anlaşmalı olmalı, 10 ar yıllık anlaşmalar halinde olmalı. 10 yılın sonunda, uzatmak istiyorsan bir 10 yıl uzatabilirsin, uzatmak istemiyorsan da daha rahat kopabilirsin gibiydi… Beni inanılmaz cezbeden bir yazıydı…
Nursel Köse ırkçılığa maruz kaldı mı?
Kaldım. En kaba ırkçılığa… Etrafımı 10-15 dazlak çevirip, dans eder gibi etrafımda dönüp yere tükürdüler! Fark etmez nereye tükürürse, sana tükürmüş oluyor o anlamda! Buna benzer 3 olay yaşadım, üçünde de Tanrı bütün auramı kapattı, öyle bir duygudaydım, bunlar bana dokunmasın… 3 kere böyle önemli olay oldu her seferinde kıl payı kurtuldum. Nursel Köse olarak yapılan bir atak değildi, kara kaş kara göz kara saçlı bir kadına… Bir fiske almadan, zararsız ve o dönemi onun travmasıyla geçirdim.