Survivor yarışmasıyla tanınan ve Atletizmde ülkemizi defalarca başarıyla temsil eden Nagihan Karadere, Gökhan Çınar’a yaşadığı istismarı anlattı. Nagihan Karadere Hayattaki Yaşadığı Zorlukları Anlattı!
Sanatçı Selçuk Ural ‘ın magazin gündemine bomba gibi düşen açıklamalarının ardından Hakan Ural’la daha önce polemik yaşayan eski Survivor yarışmacısı Nagihan Karadere ‘den çarpıcı bir çıkış geldi. Ural’ın daha önce kendisi için ‘Evlat olsa sevilmez’ dediğini iddia eden Karadere, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi: Haberin içeriği ve devamı….. Nagihan Karadere Twitter ‘dan Hakan Ural ‘ı Hedef Aldı!…
“Kendimi Erkek Gibi Yetiştirdim.”
Survivor yarışmasıyla tanınan ve Atletizmde ülkemizi defalarca başarıyla temsil eden Nagihan Karadere, Gökhan Çınar’a yaşadığı istismarı anlattı. Çocukluğunda yaşadıklarını duygusal bir şekilde aktaran Nagihan Karadere, Gökhan Çınar’a karşısında o günleri şu şekilde ifade etti;
“Ben fakir bir ailede doğdum. Dört kardeşim vardı ve sadece içlerinden ben kız olarak dünyaya gelmişim. Üç erkek arasında büyüdüğüm için ben de kendimi erkek gibi yetiştirdim.”
“Ailemin yanından erken yaşlarda ayrıldım. Anadolu lisesini 16 yaşımda kazandığımda yatılı yurda gittim. Oraya gittikten sonra daha çok kendimi keşfetmeye başladım. Kendi kendime anne ve baba oldum. Bu süreçte her anlamda aileme destek olmaya çalıştım. Annem ile anne kız ilişkisini çok yaşayamadım. Annem çalışan bir kadındı.”
“Babam ve annem her evlilikte yaşanan sorunlar yaşanıyordu. Karı koca anlaşamayınca annemin gidebileceği bir kapı yoktu. Diğer taraftan örf ve adetler vardı. Annem mutsuz olsa dahi evliliğini yürütmek zorundaydı. Ben de her zaman annemin yanındaydım. Spora da anneme daha iyi bir hayat sunmak için başladım. Anneme maddi ve manevi destek verebilmek için kendimi hep seferber ettim.”
Nagihan Karadere Hayattaki Yaşadığı Zorlukları Anlattı!
“Babam şefkatli bir babaydı. İyi bir baba oldu ama iyi bir eş olamadı. Önemli olan çocuklarına iyi davranmasıydı. Keşke eşine de iyi davranabilseydi. Babam kötü bir insan değildi. Annem ile anlaşamadığı için bizlere katlanmak zorunda kaldı. Ne annemi kurtarabiliyordum ne de babamı durdurabiliyordum. Öyle zamanlarda sadece üzülüyorsun ve izliyorsun. Keşke hiç olmasaydı diyorsun.”
Yaşadığı Cinsel İstismarı Anlattı!
Çocukluğunda yaşadığı cinsel istismarı anlatan Nagihan Karadere, o günler giderek yaşadığı travmayı şu şekilde aktardı;
‘”Ben henüz 12 yaşındayken bir istismar yaşadım. O dönemler küçük bir kasabada yaşadığımız için akrabalara gidip gelme olayları çok fazla oluyordu. Uzak bir akraba diyebilirim hatta bu olay için. Her gittiğimiz yerde insanlara hizmet etmeyi de çok severdim. Mutfağa gider evdekilere çay servisi yapardım. Bir gün yine böyle bir durumda salonda herkes otururken ben mutfağa bardakları bırakmaya gitmiştim.”
“Arkamdan birisi geldi ve sarıldı. Ben herhalde yengemdir diye düşündüm. Arkama dönüp baktığımda uzak akrabalardan birini gördüm. Bana sarılıp öpmeye başladı. Ne yapacağımı bilemedim. Vücudum taş kesti ve elim ayağım titremeye başladı. O an sesim çıkmasın ki kimse ayaklanmasın diye düşündüm. Bunun sonrası da oldu. Bu anlattığım ilk olanıydı. Ne yapmam gerektiğini hiç bilemedim.”
“Günlerce uykularım kaçtı. Bu olayı anneme söylemek istedim ama söyleyemedim. Ortaya bir şey atıp da çocuk olduğum için yalan konuştuğumu düşünürler diye bir şey yapamadım. Ebeveynlerin çocuklara bunu erken yaşta öğretmesi gerekiyor. Bu olayların ardından aynı aile bizimkilerle sürekli görüşmek istiyordu. Bir gün dayanamadım ve başladım ağlamaya.”
“Annem yanıma geldi ve neden giyinmedin dedi. Ben gitmek istemiyorum dedim. Kaybedecek hiçbir şeyim yoktu gerekirse beni dövsün, bana ceza versin diye düşündüm. Bunları göze aldım ve olayı anlattım. Siz içeride otururken mutfağa gittiğimde bunları yaşadım ve korktum size söyleyemedim dedim. Gitmeyelim lütfen dedim. O gün oraya gitmedik ve annem bana sarıldı.”
“O da bu durum karşısında kötü hissetti. İnanacağını hiç düşünmemiştim ve bana inandı. O saatten sonra iletişimi tamamen koparttık o insanlarla. Annem üzerime daha çok titremeye başladı. Gittiği her yere beni götürdü ve beni hiç yalnız bırakmadı. Bu tarz konular hiçbir zaman konuşulmadı. Aşırı utangaç bir çocuktum. Bu konuların çocuklarımıza öğretilmesi gerektiğini düşünüyorum.”