Son zamanlarda Murat Boz ve Aslı Enver birlikteliğinin sona ermesi, magazin gündemini bir hayli meşgul ediyor. Tam da evlilik arifesindeyken “nereden çıktı?” diye, bir çoğumuz bu ayrılık haberlerini de merakla takip ettik. Yaklaşık 1 yıl kadar önce, Murat Boz ve Aslı Enver çiftinin ayrılık çanları, Eser Yenenler skandalından sonra çalmaya başlamıştı. O olaydan sonra da ancak 1,5 ay uzak kalabilen ünlü ikili, aileleri araya girince barışmışlardı. Hem bu ailevi durumdan anlaşıldığı üzere hem de çıkan söylentilere göre; Aslı Enver’in, Murat Boz’la evlilik şartıyla barıştığı ortaya çıkmıştı.
Murat Boz-Aslı Enver ayrılığına ilk yorum Eser Yenenler’den
Ayrılık nedeni ile ilgili, ilk açıklama dün Murat Boz’dan geldi. Ünlü şarkıcının yaptığı açıklamada ‘Evlilik adamı değilim‘ diyerek ilişkisini bitirdiği ve de “Aslı’yı oyalamak istemediğim için ayrıldık” dediği ortaya çıktı. Aslında bu mevzu, çoğumuzun başına gelmiş ve alışılmış olan “erkeklerin evlilik korkusu” temalı senaryosunun benzer versiyonlarından birisi!
Bu ayrılık sebebi ve mevzusu, aslında sadece Murat Boz ve Aslı Enver’in ayrılığını değil; yine birçok çiftin yaşadığı korkuları, hataları ya da beklentileri bizlere yansıtıyor. Milliyet-Molatik’te dün yayımlanan Rüya Salik’in yazısı, bu konuyu çok güzel bir şekilde ele almış. Kız tarafı, erkek tarafı olanlar, “evlilik aşkı öldürüyor” diyenler, “evlilik için bir kağıt parçası imzalamaya ne gerek var” diyenler ya da “adet yerini bulsun” diyenler… Kısacası, herkese hitap eden bu güzel yazı sizlerle…
Biri bunu bana açıklasın
Bu erkekler evlenince ne olacağını sanıyor acaba? Kadınlar birdenbire canavara dönüşüp boynuna tasma takacak, kölesi haline getirecek, hatta kırbaçlayacak, bütün özgürlüğünü elinden alacak falan diye mi düşünüyorlar? Öyle bir artistlikle sövüyorlar ki evliliğe, sanırsın dünyanın en demode, en uncool hareketi evlenmek! Bakınız Murat Boz’a… Belli ki Aslısını çok seviyor, ayrılmaya gönlü el vermiyor ama evlenmeye, sonsuza kadar o birliği sağlamaya da cesaret edemiyor! Neden yani? Hakikaten neden? Biri bunu bana açıklasın. Bir insanla evlenebilmek için, aşktan başka ne tür şartların sağlanması gerekir?
Aslı’nın Kıskançlıklarından Bıkıp Ayrılan Murat Boz, Numarasını Bile Değiştirdi
“Bir kere evleniyorum!”
Bakmayın, biz kadınlarda da var hata. Evlilik işin içine girince hemen binlerce yıl öncesinin gelenekleri, naftalinli sandıklardan çıkarılıp uygulamaya koyuluyor. Neymiş? “Bir kere evleniyorum!” Arkadaşım madem bir kere evleniyorsun, kendi iç sesini dinleyip hakikaten ne tür bir seromoni ile evlenmek istediğini bulsana! Milattan önce kalmış abuk sabuk adetlerle evlenmek için inat edip adamın da burnundan getirmesene!
Saçmasapan isteme törenleri, tuzlu kahveler, bohçalar, çeyiz alışverişleri, bindallılar, kına geceleri, danteller, düğünde çekilmesi elzem olan halaylar, altınlar, elli bin yıl öncesinden hortlayan akrabalar, kuzenler, amcaoğulları, erik dalları… Etrafınız birden korku filmine dönüşüyor.
Tamamen sevgiden/aşktan bağımsız, sırf ‘adet yerini bulsun’ diye yapılan bu hareketlerden insana o kadar gına geliyor ki; hakikaten “Evlilik aşkı öldürüyor”, “Bekarlık sultanlıktır” filan demeye başlıyorsunuz.
Murat Boz, ayrılık sonrası ilk paylaşımı ile şaşırttı!
Aslı Enver ve Murat Boz ayrılığının perde arkası!
Aşın bu kafaları kızlar!
Biliyorum, biyolojik saatiniz geldi. Zır zır zır çalıp duruyor, susturamıyorsunuz. “Evlenmeliyim, çocuk yapmalıyım” kafasına girdiniz. Ama sırf sizin biyolojik saatiniz geldi diye adamcağızı “Evlenek de evlenek” diye kudurtmanıza da lüzum yok. Adam istemiyorsa, belli ki zaten ‘evlenilecek değil eğlenilecek adam’dır. Eğlenmenize bakın veya kendinize daha sorumluluk sahibi birini bulun!
Neden korkuyorlar?
“Ben evlilik adamı değilim” diyenlerin sebeplerine bakalım şimdi: Genellikle hepsi bir şekilde ‘korkuyor’. Sorumluluk almaktan, sadakat gösterememekten, baba olmaktan, artık ‘kızlarla takılamayacak’ olmaktan, hiç olmadı, eskisi kadar rahat playstation oynayamayacak olmaktan vs; birdenbire milyonlarca sebep uydurabiliyorlar… Haklılar da. Gerçekten hayatta başımıza gelmesinden korkabileceğimiz milyonlarca olay/sebep sıralanabilir. Yaşam bazen gerçekten korkunç olabilir. Ama bence evlilik, ‘korkmamız gerekenler’ listesinde en alt sıralarda yer almalı. Evlenince ölmüyorsunuz arkadaşlar. Evlenince kadının kölesi de olmuyorsunuz. Evlenince illa çocuk yapmak mecburiyetinde de değilsiniz. Yaşayabileceğiniz maksimum trajedi, mahkemeye gidip boşanmak oluyor. Ciddi söylüyorum.
Aslı Enver 10 Yıl Sonrası İçin Konuştu
Bir Kağıt Parçası mı?
Bir de son zamanlarda böyle bir moda laf çıktı: “Birbirimizi sevdikten sonra bir kağıt parçası imzalamaya gerek var mı? Evli gibiyiz işte!” Sizin o ‘kağıt parçası’ diye aşağıladığınız nikah cüzdanı sayesinde, en küçük tartışmada birbirinize aptalca/çocukça tripler atıp ayrılmıyorsunuz işte. En ufak bir şeyde kapıyı vurup çıkmamayı, tahammül etmeyi, saygı göstermeyi, bir insanı her türlü defosuyla sevmenin ne demek olduğunu öğreniyor, kalbinizi genişletiyorsunuz.
“Bir kağıt parçası imzalamaya gerek var mı?” cümlesi, eğer bir başka ülkede yaşıyor olsaydık ciddiye alınıp üzerinde tartışılabilirdi. Ama Türkiye’de, hayır! Karşındaki kadını hakikaten seviyorsan, imzala o kağıdı, kadın da rahat bir nefes alsın şu ahir ömründe, değil mi Murat Boz ve neferleri?
Bu kadar yalnızlık çekilir mi?
Açıkçası ben yalnız adam/yalnız kadınlara üzülüyorum biraz da. İnsan kendine bir yoldaş edinmekten bu kadar korkar mı yahu? Korkuyorsanız, kibrinizdendir beyler! Size tavsiyem; kendinizi bu şekilde bilinçsiz bir yalnızlığa itmeyin. Size de yazık… Kaç kere geliyoruz hayata! Bu kadar yalnızlık çekilir mi?
Murat Boz’u, ünlü oyuncu ile aldatmış! “Tek eşliliğe inanmıyorum” demişti…