Kıvanç Tatlıtuğ, Çağatay Ulusoy’u savundu! Geçtiğimiz günlerde zıpkınla büyük boy bir kılıç balığı vurduğu için eleştirilen Çagatay Ulusoy’a arkadaşı Kıvanç Tatlıtuğ’dan destek geldi. Başarılı ve yakışıklı oyuncu Tatlıtuğ, Çağatay Ulusoy’un avlandığı günü nasıl anlattı? İşte haberimiz…
Kıvanç Tatlıtuğ, Çağatay Ulusoy’u Savundu!
Bayramın ilk günü sosyal medya hesabından paylaştığı bir fotoğraf ile sevenlerine iyi bayramlar dileyen ünlü oyuncu Çağatay Ulusoy’a, usta yazar Cengiz Semercioğlu’ndan sert bir tepki gelmişti.
Üzerinde dalış kıyafeti, elinde zıpkını ve vurduğu neredeyse kendisi ile aynı boyda olan kılıç balığı ile çektirdiği bir fotoğrafı paylaşan Çağatay Ulusoy’un bu davranışını adil bulmayan Cengiz Semercioğlu, “Avlamak yerine fotoğraflarını çek balıkların… Zıpkının tetiğine basacağına, deklanşöre bas…”diyerek eleştiri dolu bir yazı kaleme almıştı.
O eleştiri yazısının yayınlandığı gün Cengiz Semercioğlu’nu arayıp arkadaşı Çağatay Ulusoy’u savunan Kıvanç Tatlıtuğ, çok özel açıklamalarda bulundu. İşte Cengiz Semercioğlu’nun Kıvanç Tatlıtuğ’un anlattıkları ile ilgili yazısı…
Kıvanç Tatlıtuğ’dan Kışlık Poz…
Kıvanç Tatlıtuğ: Tüple Zıpkın Avı Katliamdır!
“Geçen gün boyu kadar kılıç balığını zıpkınla vuran Çağatay Ulusoy’u eleştirmiştim…
Üzerindeki dalış kıyafetinden hareketle tüple daldığını düşünerek, bunun avcıyla av arasında adil bir mücadele olmadığını yazmıştım…
Aralarında Kızıldeniz, Kaş, Saros’un da olduğu pek çok yerde dalışlar yapmış, 40 metreye kadar inişleri olan, bröveli bir dalgıcım ben…
Küveti görseler derin su sanan köşecilerin yorumlarına takılmayıp, bu işi spor olarak yapanlara kulak verelim şimdi.
Bunlardan biri Kıvanç Tatlıtuğ…
Eşi Başak ile Tatildeyken Aradı
Yazımın çıktığı gün aradı, Bodrum’da Başak’la birlikte tatildeymiş…
Uzun uzun sohbet ettik.
Çağatay’ın kılıç balığını nasıl vurduğunu anlattı.
“Farklı yerlerde dalmıyorsak yüzde 99 Çağatay’la ‘buddy’ (dalış arkadaşı) olarak dalış yaparız” diye anlatmaya başladı.
Tekneleri yan yana bağlayıp çoğu zaman birlikte dalarlarmış.
Çağatay’ın balığı vurduğu yer Göcek taraflarıymış.
Kıvanç, eşi ve ailesiyle Bodrum’da olduğu için o sırada Çağatay’ın yanında değilmiş.
“Biz zıpkınla dalışı kesinlikle regülatörsüz (tüpten nefes alınan ağızlık) ve tüpsüz yapıyoruz. Çağatay da o balığı tüpsüz bir dalışla vurdu. Çünkü Çağatay da ben de tüplü zıpkın avcılığına şiddetle karşıyız.
Bu işi spor olarak gören zıpkın camiası da bu konuda çok hassastır” dedi Kıvanç Tatlıtuğ…
Hatta gösterdikleri hassasiyeti şöyle anlattı:
Bizzat Biz Şikayet Ediyoruz
“Tüple dalan, ağzında regülator, elinde zıpkın olan vatandaşları Çağatay ve ben bizzat Sahil Güvenlik’i arayıp şikayet ediyoruz.
Senin de yazıda dikkat çektiğin gibi tüplü zıpkın avı tamamen bir katliamdır. Ama biz bugüne kadar bir tek gün bile tüple zıpkın avına çıkmadık…”
Av ve avcılık meselesinin başka bir tartışma konusu olduğunu da konuştuk Kıvanç’la…
Ama o “Denize nefesini tutup derine indiğin zaman o tamamen senin yeteneğine ve gücüne kalmış bir avcılık türüdür” diyor…
Benim yazımda şiddetle karşı çıktığım nokta da tüple dalıp balıklara pusu kuran, hayvanı takip edip yaşadığı kovuğunda bulup öldüren zıpkıncılardı… Çağatay da Kıvanç da benden çok karşılarmış zaten böylelerine…
Max. 15 Kilo
Son olarak “Sen hiç o kadar büyük balık vurdun mu?” diye sordum Kıvanç’a…
“Hayır, maksimum 15 kilo vurmuşumdur. Çağatay’ın ise şansı yaver gitmiş, vurduğu çok büyük bir balık” dedi…”