Kadir Doğulu: Garson deyip aşağıladılar! Son dönemlerde film ve dizilerin aranılan oyuncusu olan Kadir Doğulu, yakışıklılığı ile olduğu kadar başarılı oyunculuğuyla da göz dolduran isimlerin başında geliyor. 7 Ocak Pazartesi günü başlayacak yeni dizisi “Vuslat” ile ekranlara geri dönmeye hazırlanan başarılı oyuncu; verdiği röportajda hayatını, yeni dizisini ve eşi Neslihan Atagül’e olan aşkını anlattı. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…
Neslihan Atagül İle Kadir Doğulu Ayrılık İddiaları Sonrası İlk Kez Görüntülendi!
Kadir Doğulu: Garson deyip aşağıladılar!
Kadir Doğulu: Garson deyip aşağıladılar! Ekranların en sevilen isimlerinden birisi olan Kadir Doğulu, 10 yaşından beri çalıştığı hayatını, yeni dizisini ve eşine olan aşkını tüm samimiyeti ile Hakan Gence’ye verdiği röportajda anlattı.
İşte başarılı ve yakışıklı oyuncunun çok ses getirecek o röportajı…
10 yaşında çalışmaya başladım
* Mersin’den İstanbul’a 19 yıl önce geldiniz. Bugün Mersin dendiğinde aklınıza gelen ilk şey ne?
– Büyük bir sülale, mahalle kültürü, herkesin birbirini tanıdığı sokaklar… Türkiye mozaiğini yansıtan bir aileydik. İşçi bir babanın evladıyım. Beş kardeşiz. Birçok aile gibi ekonomik zorluklar yaşadık. Ama ailem zorluklarla mücadele ederken bizden sevgilerini hiç eksik etmedi.
* Erken yaşta çalışmaya başlamışsınız…
– Evet. 10 yaşında. Aslında ailem beni çalışmam için zorlamadı. Sadece onların refahına katkıda bulunmak istedim.
* Ne iş yaptınız?
– Mahalle esnafında çalıştım. Otel ve restoranlarda işe girdim. Ardından yiyecek-içecek sektöründe çalışmaya karar verdim. Mekânların mutfağından başlayıp işletmesine ve ortaklıklarına kadar her biriminde görev aldım. Tam 14 yıl boyunca…
Şansa ve tesadüfe inanmıyorum
* Peki oyunculuğa nasıl geçtiniz?
– Çocukken Mersin’de sinema yoktu. Televizyon evimize çok geç girdi. Oyunculuğu Mersin ve Adana’ya gelen tiyatro oyunlarıyla tanıdım, oyunculuk aşkım öyle başladı. Ama hayat şartları beni başka şeylere yönlendirdi. İnsan hayal kurmaktan hiçbir zaman vazgeçmemeli. Gerçekten istiyor ve talep ediyorsan o yolda gidiyorsun. Benim de 28 yaşımda kapımı bir yapımcının çalmasıyla çocukluk hayallerim gerçekleşti.
* Bir noktada şans yüzünüze güldü ve bütün kapılar ardı ardına açıldı mı?
– Şansa ve tesadüfe inanmıyorum.
* Neden?
– Hayatın karşına çıkardığı şey her neyse, onun tesadüf olmadığını idrak ettiğinde ne istiyorsan ona gidebilme hedeflerin çoğalıyor. Benimki de böyle bir yolculuktu. Bugün dönüp baktığımda hayatımda hiçbir şeyin tesadüf olmadığını daha net görüyorum. Geçmiş ve bugün arasında tek ortak nokta, elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışmış olmam. Hatalarımdan ders çıkarıp tekrarlamamam ve elimden geldiğince dürüst yaşamaya çalışmam.
* Küçük bir yerde yetişmişken birden başrollerin aranan adamı olmak, şöhret size ne hissettiriyor?
– Şöhret kaygan bir zemin. Yürümeyi bileceksin. Kapılmamak lazım.
Şöhretin karanlık taraflarını gördüm
* Nedir size bunu söyleten? Şöhretin büyüsüne kapıldığınız, savrulduğunuz zamanlar mı oldu?
– Olmaz olur mu? Bu işin karanlık tarafları var. O tarafları gördüm ve bana göre olmadığını anladım. Toparlayıp yola öyle devam ettim. Şöhretin, paranın kendine ait olduğunu sanıyorsun. Ama değil. Ona sahip olabilmek için önce saygı duymayı bilmeli ve nereden geldiğini hiç unutmamalısın.
* Oyunculuğa başladığınızda işletmecilikten geldiğiniz için tuhaf karşılandığınız zamanlar oldu mu?
– Evet. ‘Garson’ yakıştırması yaptılar ve bunu aşağılama cümlesi olarak kullandılar. Gittiğiniz her yerde size hizmet eden bir garson, servis elemanı yok mu? Siz beni nasıl o kavramla aşağılamaya çalışırsınız? O zamanlarda gerçekten kendi adıma değil ama garsonluk mesleğini yapan çalışma arkadaşlarım adına hicap duydum ve üzüldüm.
Her sabah uyanınca Neslihan’ın yüzünü gördüğüm için şükrediyorum!
* Evliliğiniz ikinci senesinde. Yılda birkaç kez ayrılık haberi çıkıyor…
– Herhalde magazinin habere ihtiyacı var. Birlikteliğimiz güzelleşerek büyüyor, gelişerek devam ediyor. Biz ayrılmak için değil, her türlü zorlukla mücadele edebileceğimize inandığımız için bir araya geldik.
* Evlendikten sonra hayatınızda neler değişti?
– Sakinleştim, sadeleştim ve hayat daha da güzelleşti.
* Nedir hayata bu kadar güzellik katan?
– Çünkü dünya tek başına mücadele edilecek bir yer değil. Sırt sırta, omuz omuza, bazen birisinin bir adım önde, bazen birisinin bir adım arkada birbirini desteklediği, daha verimli bir hayata adım attım. Kısaca evliliğin avantajlarından başka hiçbir şey yaşamıyorum.
* Bu birliktelik size ne öğretti?
– Neslihan’la (Atagül) bir olmayı öğrendik. İki kişinin bir olabilmesi mucize!
* Beş yıldır birliktesiniz. Aşk zamanla şekil değiştiriyor mu?
– Aşk büyüyerek devam ediyor. Her sabah uyanınca Neslihan’ın yüzünü gördüğüm için şükrediyorum.
Neslihan ile çok farklı ruhlarız
* Neslihan Atagül alt dudağına sizin baş harfinizi yazdırdı. Sizin karşı hamleniz oldu mu?
– O aşkını nakşederek bana bir hediye verdi. Ben dövme yaptırmam. Ben de aşkımı başka şekillerde gösteriyorum.
* Nasıl bir çiftsiniz?
– Ruh ikizin dediğin şey; ya kardeşin ya dostun olur. Eşin olamaz. İki farklı karakterde insan olacaksınız ki birlikte yürürken keşfettiklerinizle aşkınız kabarsın. Biz çok farklı ruhlarız. Aynı yolda yürümek bizim için keşiflerle dolu. Bu da bütün ömrü daha keyifli hale getiriyor.
* Eşiniz geçen gün Instagram hesabınızdan kendi videosunu paylaştı. Birbirinizin şifrelerini bilir misiniz?
– O benim her şeyimi bilir, ben onun her şeyini bilirim. Biz karı kocayız, acil bir şey olduğunda açıp birbirimizin telefonuna bakabilmeliyiz. Bu kontrol amaçlı değil ama kontrol de edebilir. Korktuğum bir şey yoksa bundan göğsüm kabarır.
2018 benim için keşiflerle doluydu
* ‘Vuslat’ dizisinde canlandırdığınız ‘Aziz’ nasıl bir adam?
– Hayatın gerçekleriyle küçük yaşta karşılaşıyor. İdolü olarak gördüğü babasının, gerçek hayatta örnek aldığı insan olmadığını sert bir travmayla öğreniyor. Yaşamı sorguluyor. Madde dünyasına bağlıyken kendini keşfettikçe hayatı yeniden başlıyor.
* Sizin de ‘Aziz’ gibi kendinize dair keşfettikleriniz oldu mu?
– 2018 bu anlamda keşiflerle doluydu benim için.
* Peki geçen yıl dünya adına nasıl bir yıldı?
– Dünya benim için biraz daha sakinliğe ve idraka ihtiyacı olan bir yer haline geldi.