Ünlü sanatçı İzzet Yıldızhan ‘ın geçtiğimiz hafta ailesinin yaşadığı villada yangın çıktığı ve çocuklarının ölümden döndüğü ortaya çıktı… DHA haberine göre İzzet Yıldızhan ‘ın İstanbul Bahçeşehir ‘de ilk eşi ve çocuklarının yaşadığı villasında geçtiğimiz hafta yangın çıktığı ortaya çıktı. Gece geç saatlerde başladığı belirtilen yangın ev halkında büyük bir panik yaratmış. Yangını ilk fark edenin İzzet Yıldızhan ‘ın büyük oğlu olduğu ve ilk müdahaleyi de kendisinin yaptığı aktarıldı. Fakat müdahale yetersiz kalınca yangın büyüdü ve evde yaşayanlar hemen bahçeye çıkıp itfaiyeyi aradı. Villanın iki katını saran alevler itfaiyenin müdahalesiyle söndürülebildi. Elektrik kontağından çıktığı tahmin edilen yangın sonrası ev kullanılamaz hale geldi. Bu olayın yaşandığı günlerde İzzet Yıldızhan Umre ‘de bulunuyordu. Haberi alınca büyük bir panik yaşayan ünlü isim Umre ziyaretinin bitmesi ile Türkiye ‘ye dönüş yaptı. Ülkeye dönmesi ile birlikte konu ile ilgili bir açıklama yapan İzzet Yıldızhan şunları söyledi; ‘’ Geçtiğimiz günlerde Bahçeşehir ’deki evimde yangın sonucunda çıkan haberlerde yanlış olan noktalara açıklık getirmek amacıyla yaptığım açıklamadır. Kamuoyuna duyurulur. Umre ziyaretim sırasında evimde çıkan yangın sebebiyle bazı basın kuruluşlarında çıkan haberlerde Umre ziyaretimi yarıda kesip geldiğim yayınlanmıştır. Hiçbir şey oradaki maneviyattan önemli olmadığını ve görevimi yerine getirdikten sonra dönüş yaptığım doğrudur. Aksini iddia eden haberler yanlıştır itibar etmeyiniz. Yetkililerin incelemesi sonrasında tuttukları raporlarda elektrik kontağından çıktığı açıklıkla beyan etmişlerdir. Aksini iddia eden haberlere itibar etmeyiniz. ‘’ İzzet Yıldızhan bir dönem çocukları ve eşleri hakkında çıkan haberlere tepki göstermiş ve bir röportajında konuyu derinlemesine açıklamıştı. İzzet Yıldızhan, ‘’ bugüne kadar hiç evlenmeden aynı anda 3 ayrı kadından 5 çocuğu var ‘’ haberlerini doğrulamış ve röportajında şunları anlatmıştı; “ Üç kadından beş çocuğunuz olduğu doğru mu? – Evet, hepsi doğru. Sadece o haber daha incitmeden ve belden aşağı tabirler kullanılmadan yapılabilirdi. – Neyi kast ediyorsunuz? – Çocuklarımın olduğu doğru… – Kaç tane var? – Kaç tane okudunuz? – Beş tane deniliyor… – Demek ki onlar o kadarını biliyor. Daha bilmedikleri de çok. Biraz yanlış bilgiler de var. – Doğrusunu sizden öğrenelim… Evli misiniz şu anda? – Hayır, hayatımda hiç evlenmedim. Bunu özellikle dipnot olarak yazalım. Bugüne kadar özel yaşadığım hiçbir şeyi de yansıtmadım. – Ama şu an her şey yansımış durumda… – Evet, ben bunu da doğal buluyorum, ağlayıp sızlanmıyorum, bunlar benim gerçeğim neticede. Bir magazinciye yakalandığım zaman, hiç telaşlarım olmamıştır. Bilmedikleri çok şey var… Beş tane yazmışlar, belki daha çoktur… Belki üç-beş sene sonra başka şeyler de öğrenirler, ama benim ağzımdan değil. Ben çocuklarımı, özel hayatımı hiçbir zaman kendi sanat hayatımın içine karıştırmadım. Benim çocuklarımın hepsi kolejde okuyor, çok iyi bir babayım. – Sizinle yaşayan çocuğunuz mu var? – Hayır, benimle birlikte yaşamaları şart değil, ben onlarla anneleri kadar ilgilenemem. Çocuk annesinin yanında olmalı. Ama her halleri benimle idare ediliyor. ‘’