Star TV ekranlarının Cuma akşamları izleyenlerini televizyon ekranlarına bağlayan dizisi İstanbullu Gelin’in 48. bölümündeki bir sahne izleyenleri düşünmeye sevk etti. Neden mi? İstanbullu Gelin’in son bölümünde yaşananlar, ilginç detaylar ve daha fazlasına haberimizden ulaşabilirsiniz.
Nefesler tutuldu!
Aslı Enver’in canlandırdığı Süreyya’nın büyük bir hevesle bebek odasını hazırlama girişimi bir hayli eğlenceliydi. Süreyya ile Esma’nın tatlı sert konuşması ise izleyenleri ekranlara kilitledi ve nefesler tutuldu!
Teknolojinin gelişmesiyle iletişim en önemli ihtiyaç oldu. Ancak bu gelişim iletişim kanallarını ve şekillerini artırırken, insanların kendi arasındaki iletişimin azalması gibi bir sonucu beraberinde getirdi. Süreyya ile Esma Sultan’ın dizide birbirlerini anlamaya giden yolculuğu insanlar arası iletişimin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Birini anlamak için önce dinlemek ve anlamak gerektiğini öğretti Süreyya ile Esma… Birbirlerini tanıyan insanların birbirleri ile anlaşabilecek özel bir dil bulabileceğini gösterdiler. Kızmayı, öfkelenmeyi, eleştirmeyi değil tanımayı, anlamayı ve anlaşmayı öne çıkartan bir iletişim dili bulmaları aslında birçok izleyicinin de dikkatinden kaçmayan bir detay.
İletişimin azalması aslında birçok sorunun çözümsüz kalmasına sebep oluyor!
Star TV ekranlarının sevilen dizisi İstanbullu Gelin’de; Esma ile Süreyya’nın birbirleri ile anlaşmaya giden, sırlarını öğrenerek birbirlerini tanımaya götüren süreçte aralarında yeni bir dil oluştu. Bu dil de birbirlerini anlamayı sağladı. Çünkü karşısındakini anladıkça, karşısındakinin de kendisini anlamaya başladığını fark ettiler. Teknolojinin gelişmesinde insanlar arasındaki konuşmanın ve iletişimin azalması aslında birçok sorunun çözümsüz kalmasına sebep oluyor. Süreyya ve Esma Sultan, bunu nasıl çözebileceğimizin dersini İstanbullu Gelin dizisinin sahnelerinde gizledikleri türlü türlü önerilerle aslında izleyiciye aktarıyor.
İstanbullu Gelin son bölümünde izleyicisine öyle bir mesaj verdi ki…
Ranini’de yazan bir izleyicinin şu satırları aslında durumu çok iyi anlatıyor: “İnsanların hikayelerini, sırlarını öğrendikçe onları tanımış oluruz. Tanıdıkça onları anlamayı öğreniriz.Anladıkça, kızamayız. Süreyya ile Esma’nın hikayesi budur bence. Anlamak ve anlaşılmak. Süreyya artık Esma’yı anlıyor. Evet; anlamak, anlaşılmanın olduğu kadar konuşmanın da ilk adımıdır.”
Cuma akşamları Star TV ekranlarında izleyicisiyle buluşan İstanbullu Gelin dizisi, iletişimin değerini ve anlaşılmak için önce anlamak gerektiğini çok iyi ortaya koyuyor.
