Ünlü şarkıcı Çılgın Sedat, 250 bin lira masraf ederek açtığın gece kulübünün çıkan yangın nedeni ile kül olmasının ardından canlı yayında yaşadıklarını anlattı. Detaylar haberimizde… Mersin’de 250 bin lira masraf ederek açtığı gece kulübü 11 Ekim’de çıkan yangınla kül olan Çılgın Sedat, Kanal D ekranlarında yayınlanan Renkli Sayfalar isimli magazin programına konuk olarak katıldı. Yaşadıklarını anlatan Çılgın Sedat’ın açıklamaları… “Evde uyuyakalmışım, uyandığımda telefonumda cevapsız aramalar vardı. Müdürü aradım ‘Dükkanda yangın var abi, çok kötü’ dedi. Arabaya bindim gittim. Tutmaya çalıştılar. İçeri girdim, girdiğim anda tıkandım. Ayaklarım yandı. Yerler suydu. Hiçbir şey görünmüyordum, iki itfaiyeci arkadaş yaralandı. Ben hayatım boyunca hiçbir yerde böyle yangın görmedim. Net bir olay yeri inceleme olmadı. Polis arkadaşlarla beraber kamera kayıtlarını izlediğimizde gördük gece yarısı civarı kameraların önünde dumanlar yükseliyor. 6-7 dakika içerisinde tamamen yangın sarıyor dükkanı. Benim barımın iki tane kapısı var. Ana giriş kapısına alarm taktırmıştım. Yangın sensörü de vardı. Bomba atsanız bu hale getiremezsiniz. Ben hayatım boyunca böyle bir şey görmedim. Dikdörtgen bir mekan. En önünden en arkasına, en üstünden en altına bu kadar detaylı yanamaz. 250 bin TL’nin üzerinde masrafım oldu. Bu paranın yarısı kendimin, yarısı sağdan soldan aldığım borçlar. Mekanım yeni yeni oturmaya başlamıştı. Çok emek verdim. Şu an ‘neyin var’ desen, ailem var, Allah’ım var, dostlarım var… O da bana yetiyor. Sigorta yaptırmamıştım daha. Her şey çok yeniydi. Kimse bana söylemedi bunu. Arabamın kaskosu vardır, her şeyi vardır ama oraya yaptırmamıştım. Hiç aklıma gelmemişti. Instagram hesabıma öyle şeyler yazmışlar ki okuyup, ağladım. Hiç kimseden bir beklentim yok, olmadı da. Birileri geldi ‘hiç merak etme toparlayacağız’ dedi. Bu benim kaderim, nasibim… Allah bana ‘Ben seni malınla da imtihan edeceğim, sabrını deniyorum’ diyor. Yıkılmadım, yılmadım, ayaktayım ama çok yumruk aldım. Abandone oldum. Siraç 10 gün yoğun bakımda kaldı. Bir damla gözyaşı dökmedim insanların gözünün önünde. Tarık (Mengüç) geldi. Ağlamaya başladı. Onu sakinleştirdim. ‘Allah’ın gücüne gidecek’ dedim. Televizyonda ağlayan insandan nefret ederim. Arabama bindim, gömülüp ağladım. Hiç isyan etmedim, yine etmem. Ben ona sığınıyorum. Allah büyük ama çok yorgunum. Nereden başlayacağım, nasıl başlayacağım hiç bilmiyorum.Evlatlarımın rızkı kör oldu. Elektriği yapan 50 yaşında bir adam. Vuramadım adama ‘buradan git’ dedim sadece. Bir çok insan dostluğu ile yanımda oldu. Bir yere kadar geliyorum, sonra sil başa dön. 11 Ekim hayatımın kül olduğu gün. 2 rekat şükür namazı kıldı. ‘Allah’ım çok şükür ölen olmadı’ dedi. Balkona çıktım ‘buradan atlasam her şey biter mi?’ Siraç her zaman belimi büktü. Böyle bir şeyi Allah kimseye düşündürmesin. Bir kıvılcım beni kül etti ama kor da olacağım. Nereden başlayacağımı bilmiyorum. Evim kira. Siraç’ın aylık masrafı 6500 TL. Bunlar hiç konuşulacak şeyler değil ama çok yorgunum. Hep belli isimler, standart yüzler. Biri de bizi arasın. Benim hiç iki yüzüm olmadı hep bir yüzüm oldu.”