MESAM’dan ihraç edilen Arif Sağ ve ekibi, MESAM’ın Olağanüstü Genel Kurulu’nda divan seçimi ile genel kurula geri döndü. Verilen yönerge yüzde 62 oy ile kabul edildi. Detaylar haberimizde…
Arif Sağ’ın “İnsanlık suçu işledi” dediği Orhan Gencebay: Şerefim ve onurumla yaşadım!
MESAM 9. Olağanüstü Genel Kurulu gerçekleşti
Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği’nin (MESAM) 9. Olağanüstü Genel Kurulu dün gerçekleşti. Daha önce ihraç edilen 30’a yakın MESAM üyesi, divanın belirlenmesinden sonra verilen yönergenin kabul edilmesi ile birlikte genel kurula geri döndü.
Arif Sağ ve ekibi MESAM’A geri döndü
MESAM’a geri dönen Arif Sağ’ın müzisyen oğlu Tolga Sağ, babasının Genel Kurula giriş anının görüntülerini sosyal medyada “MESAM Genel Kurulu, tarihi görevini müthiş bir birliktelik ruhuyla yerine getirdi. Arif Sağ ve ekibi tekrar üyeliğe alındılar ve alkışlarla salona girdiler.” notunu düşerek paylaştı.
Daha önce MESAM hakkında konuşan ve arasının bozulduğu Orhan Gencebay hakkında açıklamalarda bulunan Arif Sağ’ın röportajından ilgili kesitler şu şekilde:
MESAM’ın 31 Mayıs’taki Genel Kurul öncesi sizle birlikte 30 kişi Haysiyet Kurulu’na sevk edildi. Seçime girmeniz engellenecek. Nasıl geldi olaylar buraya?
Buraya kadar nasıl geldiğini Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sormak lazım. Şöyle bir durum var: Orhan Gencebay, 18 ay yönetim kurulu başkanlığı yaptı. Orhan istifa edince beni tekrar başkan seçtiler. Biz kongreye giderken Orhan ve ekibiyle anlaşmıştık. İki senelik sürecin birinci senesinde Orhan, ikinci senesinde de ben başkan olacaktım. Orhan bunu yapmadı. Hastalığım düzeldi ve MESAM’a gidip gelmeye başlayınca, Orhan bir teklifte bulundu. “Kamera koyalım, ses kayıt cihazı koyalım yönetim kurulu odasına” dedi.
Neden istiyordu bunu?
Dışarı haber sızıyordu. Şeffaflık böyle bir şey mi! Karşıma kamera koyduğunuzda ben nasıl tartışacağım? Hep kendime dikkat etmek zorunda kalacağım. Ben o isteğine karşı gelince, o da istifa etti. Gencebay’ın istifa dilekçesindeki, “MESAM; siyaset, etnik köken ve inanç üzerinden örgütlenerek faaliyette bulunulacak veya ele geçirilecek bir kurum değildir” cümlesi önemli. Bu lafı söylediğin zaman böyle bir şey varmış imajı yaratıyorsun.
Siz bunun nefret söylemi olduğunu söylediniz. Geçmişte Gencebay’ın böyle bir söylemiyle karşılaşmış mıydınız?
Bugüne kadar bu tür kavgalar yapmadık. Amaçlarımız farklı. Bu da doğal değil mi? Ben solcuyum, o sağcı… Ben onu “Neden sağcısın” diye eleştirmiyorum ki! Ben halk müziğini destekliyorum. Benim halkla derdim var. Onun yok. Ben gecekondu insanını koruyorum. Ama sen gecekondu insanının sırtından para, şöhret kazanıyorsun. Köleliğin biçimini değiştiriyorsun. Köle, köledir. Boynundaki halkayı çıkarınca kölelikten kurtarmıyorsun ki.
Genel Kurul’a gittiğinizde Gencebay gelip size selam verse, tokalaşır mısınız?
Tokalaşmam. Ben sildim onu. Mensubu olduğum cemaati ve siyaseti aşağıladığın zaman ben senin yüzüne bile bakmam. Sen bugüne kadar yanar döner ortada gezdin. Ben sana, “Sen neden Sünni’sin” dedim mi? Sen benim Aleviliğimi nasıl tartışırsın! Ben ona izin verir miyim? 1400 yıldır öldürmüşler bizi. Kerbela’dan tut, buraya kadar gel. Biz vazgeçmemişiz davamızdan. O yoldan sen beni hangi korkuyla çevireceksin? Bizi çocuk zannediyor. Nefret suçu işlemiştir. Hedef gösteriyor. Bu memlekette domuz bağıyla insanları öldürdüler. Benim çocuğum, torunlarım var. Sivas Katliamı neden oldu, çünkü hedef gösterilmişti. Bu ülkede, her kesim silahlıdır. Aleviler değildir. Silah sevmez Aleviler. Tarihinde de yoktur. Tarihin hiçbir döneminde Alevilerin yaptığı bir katliam yoktur. İnsana nasıl kıyarız biz ya!