Geçtiğimiz günlerde Ahmet Özhan ile birlikte bir düet gerçekleştirdiğini açıklayan Gülben Ergen bu defa bu düet için çekilen klipte semazen olarak yer aldığını açıklayan bir fotoğraf paylaştı. Fotoğraf ile yeni bir tartışma gündeme geldi… Ahmet Özhan ‘ ın ricası üzerine ikilinin bir düet gerçekleştirdiğini Gülben Ergen geçtiğimiz günlerde açıklamıştı. Sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı bu bilgi hayranlarını oldukça sevindirmişti. Ancak yine sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşım bu defa tartışmalara neden oldu. Tartışanın en büyük sebebi ise Gülben Ergen ‘in bu fotoğrafı paylaşırken ” Tanrı öldü ” diyen Nietzsche imzalı ” uçurumları sevenlerin kanatları olmalı ” sözünü not olarak düşmesi. Şarkıcının Mevlevi kültürü ile çok zıt olan Nietzsche felsefesini karıştırması oldukça eleştirildi. 
Gülben Ergen Ahmet Özhan ile gerçekleştirdiği düet için bu defa kameraların karşısına geçti. Düet için klip çekimlerinde Gülben Ergen semazen kıyafeti giyerek semazen oldu. Bu anların bir fotoğrafını da sosyal medya hesabı instagram üzerinden hayranları ile paylaştı. Fotoğrafın paylaşılması ile yeni bir tartışma gündeme geldi. ” Kadınlardan semazen olur mu? ” sorusu ile hayranları farklı farklı yorumlarda bulundu. Özellikle görüntüde Gülben Ergen ‘in başının açık olması hayranlarının bir kısmı tarafından eleştirildi. Fotoğrafın altına düştüğü Nietzsche imzalı söz ise alay konusu oldu. Yaptığı düet ile ilgili olarak instagram hesabından Gülben ergen şu açıklamayı yapmıştı; “ Benim kıymetli dostum Ahmet Özhan’ın ricası başımın, kalbimin üzerinde yer aldı. Birlikte ilk kez bir ilahi okuduk… Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum müzik ve hayat arşivimin en kıymetli düeti oldu… ” 
Bu görüntü üzerine konu ile ilgili uzman olan Emre Yıldırım ‘a görüşleri akıllara geldi. Emre Yıldırım Galata, Yenikapı ve Bahariye Mevlevihane’sinde 18 yılı aşkın süredir semazen olarak görev yapan, yurt içi ve yurtdışında Mevlevi ayinleri düzenleyen sufi yazar. Emre Yıldırım zamanında yapmış olduğu bir röportajında konu ile ilgili olarak şunları söylemişti; ” Mevlevi usulünde kadınlardan semazen olmaz, sema edemezler, Mevlevi olamazlar diye bir husus yoktur ” diyor. Devamında da şu ifadeleri kullanıyor: 
“Kadınlar Mevlevi de olur, semazen de olur. Ancak, kadınlar sadece kendi aralarında kurdukları meclislerde sema edebilirler. Erkek önünde bunu yapmaya kalkarlarsa bu Mevleviliğe uygun olmadığı gibi, İslam hukukuna göre de haramdır. Haramın ibadeti olmaz. Erkek önünde bir kadın dönmeye kalkarsa bunun adı sema etmek değil, çalınan musiki ne olursa olsun raks etmek olur.”
