Ezgi Mola: Aşkı geri plana atmadım! Son günlerde rol aldığı “Aydede” isimli filmle kendisinden sıkça söz ettiren Ezgi Mola, çok çarpıcı itiraflarda bulundu. Ezgi Mola ne tür rolleri tercih ediyor? Son günlerde bir hayli kilo veren ünlü oyuncu, bunun için neler yaptı? İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…
Ezgi Mola ve Enis Arıkan’ın, Aleyna Tilki ve İdo Tatlıses taklidi sosyal medyayı salladı
Ezgi Mola: Aşkı geri plana atmadım!
Ezgi Mola: Aşkı geri plana atmadım! Son yılların en sevilen oyuncularının arasında yer alan güzel oyuncu Ezgi Mola, rol aldığı “Aydede” isimli film vasıtasıyla katıldığı Antakya Film Festivali’nde Sabah Gazetesinden İlker Gezici’ye samimi açıklamalarda bulundu. İşte başarılı ve güzel oyuncunun çok özel açıklamaları…
“Filmi izlerken ne hissetiniz?
Koca perdede izlemek çok güzel. O zaman sinema yaptığını her şeyiyle hissediyorsun. Bundan sonra da farklı rollerin devamı gelir inşallah.
‘Dram da oynarım, komedi de’ diyorsunuz…
Tercih yapmıyorum, bu renkliliği ve çeşitliliği çok seviyorum. Son beş yıldır çok fazla popüler işlerle anıldım. Gişede karşılık bulup çok fazla insana ulaşmış işlerdi. Sadece popüler işlerde yer alan bir oyuncu olmamaya çalışıyorum. Dram da çok keyif aldığım bir tür. Yeni oyuna başlayacak çocuk gibi her işe heyecanlanıyorum, gözlerim parlıyor.
Hem bağımsız, hem de popüler işlerde yer almak nasıl bir his?
Zamanında bana bir arkadaşım “Ya sanat filmi yaparsın ya da popüler iş yaparsın. Birini seçmen gerekir, yoksa tutunamazsın” dedi. Öyle düşünmediğimi anlattım. Bunun tutunmakla alakası yok. Aksine benim tam da istediğim şey buydu. Ben bir oyuncuyum; yapabileceğime inandığım işlerde oynarım
Filmin yönetmeni size rolü teklif etmeye çekinmiş. Neden böyle bir algı var sizce?
Aslında böyle bir algı olmadığını göstermiş oldum. Projeye inanmam ve oynayacağım karakteri sevmemden daha güzel ne olabilir? Son beş yıldır komedi işleriyle anıldığım için böyle düşünmelerini anlayabiliyorum.
En büyük problem iletişimsizlik!
‘Rabia’yı neden sevdiniz?
Çok etkileyici buldum ‘Rabia’yı.
Oğluyla arasındaki iletişimsizliği, kopukluğu, çocuğu ve kendi hayatını kurtarmak için bir zemin oluşturmaya çalışan bir annenin çaresizliğini, yoksulluğunu, yoksunluğunu çok iyi anlatıyordu. Çok güçlü bir karakter.
‘Rabia’nın yaşadığı iletişimsizliği nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aslında hepimizin hayatındaki en büyük problem iletişimsizlik. Bir fikrimi söylüyorum, hemen taşlıyorlar. Sosyal medyada çok rastlıyoruz bu duruma. Çünkü klavyenin arkasına sığınarak o cümleyi yazmak çok basit herkes için. Empati duygumuz çok gelişmediği için bunları yapıyoruz.
Karakter veya film ne kattı size?
Adını koyamıyorum ama bende kalan şey ne dersen; içime sinen, beni mutlu eden bir film yapmanın hazzı. 70’ime geldiğimde dönüp arkama baktığımda arkasında durabileceğim filmlerden biri daha. Ölümsüz bir şey bıraktık.
10 kilo verdim
Anne rolleri için kendinizi nasıl görüyorsunuz?
Anne rollerine alışığım; çok da keyif alıyorum. Yaşı dert eden biri değilim. Yeri geldiğinde bir üniversite öğrencisini de oynayabilirim, üç çocuklu bir anneyi de.
Sağlığınıza çok dikkat ediyorsunuz; epey kilo verdiniz…
Daha önce beslenmeme bu kadar özen göstermiyordum. İstediğim rolleri oynayabilmem için kendime daha iyi bakmam gerekiyor. Kendine iyi bakarsan farklı roller geliyor. Beş haftada doktor kontrolünde doğru beslenip spor yaparak 10 kilo verdim. Bir de istemekle alakalı bir durum.
Aşkı geri plana atmadım!
Uzun zamandır kimseyle görünmüyorsunuz. Aşkı geri plana mı ittiniz?
Hayır, geri plana attığım bir şey yok. Bir ilişkim olduğunda göz önünde yaşamayı tercih etmiyorum. Beni nerede çekeceklerini de biliyorum. Ona göre davranıp ona göre yaşıyorum. Dolayısıyla herhangi bir sürpriz de olmuyor.”