Engin Akyürek, “Sessizlik” Kitabının Telif Gelirini Nereye Bağışladı?

Ünlü Oyuncu Engin Akyürek, uzun süredir dizilerde yer almıyordu. Fakat yakışıklı oyuncu başka bir çalışması ile gündemde yerini aldı. Oyuncu Engin Akyürek, ilk öykü kitabı olan Sessizlik’i çıkardı ve imza günü düzenledi. Milliyet Cadde yazarlarından Ali Eyüboğlu, bugünkü yazısında Engin Akyürek’in, “Sessizlik” Kitabının Telif Gelirini kaleme aldı. İşte o yazısı…

Engin Akyürek artık bir dünya starı!

Engin Akyürek, kitabından elde edeceği tüm geliri Darüşşafaka’ya bağışlayacak…

İlişkilerin sosyal medyaya kurban gitmediği yıllarda geçen hikayelerin yer aldığı kitapta başarılı bir oyuncunun iç dünyasını anlatan Engin Akyürek ilk öykü kitabı “Sessizlik” ile oyunculuğunun yanı sıra bu kez hayranlarının karşısına yazarlık yönüyle çıkıyor. Ünlü oyuncu Engin Akyürek, Kitapta, çocukluğundan ergenliğine ilk aşktan ayrılıklara pek çok durumun anlatıldığı Sessizlik, Kör Talih, Yaşlı Teyze, Karanlığın İçinde Bir Nefes, Misket gibi isimleri verdiği 21 öykü bulunmakta. Engin Akyürek, kitabından elde edeceği tüm geliri de Darüşşafaka’ya bağışlayacak. İşte Ali Eyüboğlu’nun Engin Akyürek yazısı…

Engin Akyürek kimdir?

Ali Eyüboğlu’nun Engin Akyürek yazısı…

Oyuncu Engin Akyürek, “Sessizlik” adlı bir kitap yazdı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü mezunu oyuncunun kitabında 21 öykü var… Akyürek, öykülerinde okurlarını, insanların birbirlerini gözünün içine bakarak tanıdığı, dertleşerek anlaştığı, konuşarak dokunduğu yıllara götürüyor.

Kitaptaki öykülerin tümü, rezidansların mahalle kültürünü yok etmediği, çocukların bilgisayarlarda sanal oyunlar değil, sokaklarda gerçek oyunlar oynadığı, boş arazilerde top peşinde koştuğu, bayramların bayram gibi kutlandığı yıllarda geçiyor.

Akyürek, Doğan Kitap’tan çıkan ve 25 liradan satılan kitabından elde edeceği tüm telif gelirini Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışladı. Akyürek’in ilk kitabında unuttuğumuz değerleri hatırlatması, telif gelirini Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışlaması, birçok ünlünün “Rabbena hep bana” dediği bir dönemde çok önemli. Kutluyorum Akyürek’i…