Yaptığı trafik kazası nedeni ile aynı aileden üç kişinin ölümüne sebep olan yazar Emrah Serbes’e yüklü tazminat davası. Serbes’e, 4,5 milyon liralık tazminat davası açıldı. Detaylar haberimizde…
Emrah Serbes hakkında tazminat davası
Ünlü yazar Emrah Serbes, İzmir’de alkollü ve aşırı süratli şekilde kullandığı araçla kaza yapmış ve aynı aileden olan üç kişinin ölümüne neden olmuştu. Hakkında daha önce ağır ceza mahkemesine “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak” suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemi ile ceza davası açılan Emrah Serbes’e şimdi de, kazada hayatını kaybedenlerin ailesinin avukatı Burcu Ece Güler tarafından 4.5 milyon liralık manevi tazminat davası açıldı. Tutuklu yargılanan Emrah Serbes, 8 Mart günü ilk kez hakim karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
Aynı aileden üç kişi hayatını kaybetmişti
Emrah Serbes, geçtiğimiz 22 Eylül günü İzmir-Aydın Otoyolu Torbalı Kavşağı yakınlarında Ayhan Özçelik’in kullandığı araçla çarpışmıştı. Feci kazada, otomobili kullanan Ayhan Özçelik ve 16 yaşındaki kızı Zeynep Özçelik olay yerinde can verirken, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan anne Nilgün Özçelik 12 gün tedavi sonrası yaşam mücadelesine yenik düşerek can vermişti.
Kazayı, ilk olarak Kenan Doğru üstlenmişti. Aracı kendisinin kullandığını ifade etmişti. Ancak, soruşturma devam ederken Emrah Serbes bir itiraf mektubu yayınlayarak kazayı kendisinin yaptığını açıklamıştı.
İşte Emrah Serbes’in itiraf mektubu:
22.09.2017 tarihinde İzmir – Aydın otobanında meydana gelen kazanın sorumlusu benim. Bu kazada aynı aileden bir baba-kız hayatını kaybetti, anne ise yoğun bakımda. Ölen genç kız, bir çocuk, 16 yaşında. Hiçbir şey bir genç kızın hayatından daha değerli değildir.
Bir rampanın ardından birden önümüze çıkan araca çarpmamak için elimden gelen bütün çabayı sarf ettim. Kaygan zemin nedeniyle yavaşlayamadığımdan direksiyonu bariyerlere kırdım. Ama çarpışmanın önüne geçemedim. Bariyerleri aşarak üç-dört takla attık ve sonunda demir tellere takılarak durduk. Açılan hava yastıkları ve aracın güvenlik sistemi nedeniyle kazayı hafif sıyrıklarla atlattık. Kaza esnasında yanımda oturan arkadaşım Kenan Doğru ile birlikte aracın sunroof’undan çıktık ve diğer aracın yanına gittik.
Araçtakilerin nabızlarına baktım anne hala hayattaydı. 112’yi aradık ama ambulans olay yerine çok geç geldi. Araçtan fırlayıp yolun kenarında yatan genç kızı görünce kendimi kaybettim ve bu şok nedeniyle olay anında kazayı üstlenemedim. Kazayı yanımda oturan arkadaşım Kenan Doğru üstlendi. Şu an suçsuz olduğu halde cezaevinde yatmaktadır. Kenan’ı Beşiktaş tribününden tanırım, senelerce birbirimizi kolladık. Bu hadise nedeniyle hiç kimseye bir şey söylemeden sonuna kadar cezaevinde benim için yatabilecek bir insandır. Ama aradan günler geçtikçe bu vicdani sorumluluğu kaldıramayacağımı anladım. Savcılığa geldim ve kendim teslim oluyorum. Hayatını kaybedenleri geri getirmeyecek olsa da cezam neyse çekmeye hazırım. Hayatını kaybedenlerin yakınlarından özür dilerim. Keşke bu kazada ben ölseydim. Hayatı boyunca haktan, hukuktan, adaletten bahsetmiş biri olarak bundan sonra doğan her gün benim için azap olacak. Suçun cezasından kaçabilirsin ama vicdanın azabından kaçamazsın.