Çok güzel pişmanlıklarım oldu! Bu hafta vizyona giren “Bizim İçin Şampiyon” filminin başrol oyuncusu Farah Zeynep Abdullah, hem yeni filmi hem de özel hayatı hayatı hakkında çok samimi açıklamalarda bulundu. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…
Farah Zeynep Abdullah Şampiyon’u Anlattı!
Çok güzel pişmanlıklarım oldu!
Çok güzel pişmanlıklarım oldu! Rol aldığı dizi ve filmlerde ki başarılı oyunculuğu ile kısa sürede ekranın aranan yüzlerinin arasında yer alan güzel oyuncu Farah Zeynep Abdullah, başrolünde yer aldığı “Bizim İçin şampiyon” filmiyle sinema severlerle buluştu.
Hakan Gence’ye verdiği röportajda samimi açıklamalarda bulunan güzel oyuncu, yeni filminin perde arkası ve özel hayatını anlattı. İşte Farah Zeynep Abdullah’ın çok ses getirecek o röportajı…
Ağlayarak filmin bir parçası olmayı istedim
Şampiyon’ bir dönemin efsanesi Bold Pilot’ı fona alıp büyük bir aşkı anlatıyor… Önceden Bold Pilot’ı biliyor muydunuz?
– Hayır. Ama Twitter’da TT (trend topic) olduğu zamanı hatırlıyorum.
Peki senaryoyu okuduğunuzda ne hissettiniz?
– ‘Gülizar’ dizisinin setinde, karavandaydım. Senaryoyu okuduğumda hissettiklerimi hiçbir zaman unutamayacağım. Okurken umutla dolup ağlamaya başladım. Durdum… Bitsin istemedim. Ağlayarak Kerem Çatay’ı (yapımcı) aradım. Filmin bir parçası olmayı çok istediğimi söyledim.
Hatırladıkça gözlerimi dolduran bir film oldu
Neydi sizi bu kadar çarpan?
– Hikâyenin gerçek olmasının yanı sıra birlik beraberlik üzerine kurulması aklıma ilk gelen. Filmde alışageldik bir ‘kötü’ yok. Bu, aslında herkesin tek yürek olmasının hikâyesi. Bold Pilot, geriden geldiği halde her yarışı son anda atak yaparak kazanıyor. İzleyene, “Durmayın, son ana kadar koşun” diyor. İnsanlara umut oluyor. Bir yanıyla da Türkiye’yi temsil ediyor. Şimdiye kadar hiçbir filmde kalbim böyle çarpmamıştı. Hatırladıkça gözlerimi dolduran bir film oldu.
Konuyu bilmeyenler için nasıl anlatırsınız?
– Şampiyon yarış atı Bold Pilot, sahibi Özdemir Atman, jokeyi Halis Karataş ve Bold Pilot’ın en sevdiği insan, Begüm Atman’ın gerçek yaşamından yola çıkılarak yazılmış sevgi, umut ve yaşam dolu bir film.
Uzaktan bir kahraman gibi yürümesini izledim
Role hazırlanırken aileyle görüştünüz mü?
– Karavanda ilk sahneyi çekmek için bekliyordum. O sırada Begüm Atman’ın kardeşleri; Lale Atman’ı ve Esra Atman’ı gördüm. Onların yerine koyun kendinizi… Kardeşinizi, canınızı oynayan biri var karşınızda. Ben de yanlarına gitsem mi, ne tepki verirler bilemedim. Sonra yanlarına gittim ve ağlamamak için kendimi zor tuttum. Bana sarılıp, “Filmin çekileceğini duyduğumuz andan itibaren senin oynamanı istedik” dediler. Çekimler sırasında aralarda birbirimizi gördük ama o kadar nazik ve düşünceli insanlar ki, bana baskı yapmamak için çok görüşüp konuşmak istememişler. Film bittikten sonra yönetmenimiz, “Begüm’ün kardeşleri filmi bir yere kadar seyredebildiler” dedi.
Neden?
– “Begüm’e çok benziyor, dayanamıyoruz” demişler. Bu tuhaf bir his. İnsanın doğru bir şey yaptığını öğrendiğinde yüreğinin sızlaması ilk defa yaşadığım bir şey.
Bold Pilot ve Begüm Atman dendiğinde akla gelen ilk isim Halis Karataş… Onu görmediniz mi?
– Sette gördüm, uzaktan bir kahraman gibi yürümesini izledim. Ama yanına gidemedim. Saklandım.
Neden?
– Onun için dünyalardan daha değerli bir kadını oynuyorum. Eşini. Çok acayip bir şey!
Bold Pilot’ı 6 farklı at canlandırdı
Atla çekim yapmak nasıldı?
– Çok zordu.
Neydi zorlukları?
– Filmde altı farklı at oynadı. İçlerinden biri Bold Pilot’ın oğlu Ganesh’ti. Çok hassaslardı, onları incitmemek, korkutmamak için çok çaba sarf ettik.
Neden altı farklı at?
– Her bir ata oyunculukla ilgili tek bir şey öğretilebiliyormuş. Mesela biri yatması gerektiğinde yatmayı öğreniyor, diğeri yana bakmayı öğreniyor… Hepsinin eğitimini at eğitmenimiz Cody verdi.
Siz at binebiliyor muydunuz?
– ‘Bir Küçük Eylül Meselesi’ filmini çekerken kuyruksokumum kırılmıştı. O yüzden binemiyorum. Ama Ganesh’le çok vakit geçirdim. At eğitmenimiz onunla bağımızı gördüğünde, “Hayvanlarla ilgili doğuştan bir yeteneğin var” dedi. Sevdikçe bana daha yaklaşıyordu. Onunla neredeyse aşk yaşadık.
Şarkının sözleri Ahmet Rıfat’la tanışmamızı anlatıyor
İki hafta önce ilk single’ınız ‘Bu Hangi Masaldı?’ çıktı…
– Bu, benim için müzik adına bir adım oldu.
Bu erkek arkadaşınız oyuncu Ahmet Rıfat Şungar’a yazdığınız bir şarkıymış. Doğru mu?
– Doğru, sözleri birebir tanışma hikâyemiz… Aslında sadece özel bir doğum günü hediyesiydi. Ama bir arkadaşıma dinlettiğimde bana, “Neden kendinize saklıyorsunuz? Herkesin hayatına dokunabilecek bir sıcaklığı var” dedi ve single fikri doğdu. Aranjmanını Alper Aytekin’le yaptık. Klibimizin yönetmeni Gizem Elçi dikey çekme fikrini buldu, ‘story’ gibi…
Müzik öğretmenim sende hiç kulak yok dedi
Müzik merakınız nasıl başlamıştı?
– Babam plak koleksiyoneri… İlk konserim sekiz yaşında gittiğim Rolling Stones konseriydi. 11 yaşımda şarkılar yazmaya başladım. 12-13 yaşımda Britney Spears fanıydım. Hâlâ da öyleyim.
Neden bu kadar beklediniz bir şarkı çıkarmak için?
– Babamın mesleği sebebiyle lise ve üniversiteyi İngiltere’de okudum. Lisede ekstra solfej dersleri veriliyordu. İkinci derste öğretmenim “Sende hiç kulak yok. Başka ne seviyorsun” diye sordu. “Tiyatro ve Fransızca” dedim. “Git onlarla ilgilen” dedi. Gerçekten de öyle yaptım. Bir yandan da “Madem başkasının şarkısını söyleyemiyorum, o halde kendi şarkılarımı yapayım” diyerek şarkılarımı kaydetmeye başladım. Ama sonra hep tiyatro yaptım, müzikle ilgili şeylerden çekindim.
30 yaş bana çok karizmatik geliyor
2018 sizin için nasıl geçti?
– Değişim senesi oldu. Gitgide kendimi daha coşkulu hissediyorum. İstemediğim şeyleri çok net eleyebildiğim bir döneme girdim.
Ne getirdi sizi bu noktaya?
– Sağlıkla ilgili çok şey yaşadım. Bağırsak mantarı beni çok yordu. Ayağımdan ameliyat oldum… Bunlar bana hayata dair şeyleri sorgulattı. Müzik de hayatımı aydınlattı. Meditasyon gibiydi.
29 yaşındasınız. 30 olmayı iple çektiğinizi biliyorum… Neden?
– 30 bana çok karizmatik geliyor, her şeyin yerine oturduğu yaş bence.
Bu yaşa gelene kadar pişmanlıklarınız oldu mu?
– Çok güzel pişmanlıklarım oldu. “Keşke daha önce müzik yapsaymışım” gibi birçok şey söyleyebilirim. Ama hayat bir çizgide gidiyor ve bazı şeylerin önüne geçemeyebiliyorsun.
Siz sansasyon olmadan da bu işin yapılacağının kanıtı gibisiniz… Bu kariyer planlamanızın bir parçası mı?
– 20 yaşımdan beri özelimi korumaya çalışıyorum. Hiçbir zaman kişiliğimin, içinde olduğum projeden daha öne çıkmasını istemedim.
Çok arkadaş kaybettim
O yaşlarda arkadaşlarınız gezip tozarken kendinizi kısıtlamak zor muydu?
– Bu yüzden çok arkadaş kaybettim. O yaşlarda insanlar gezip tozmayı, içmeyi, kendini kaybetmeyi eğlenceli görebiliyor. Benim için hiç öyle olmadı. İyi ki kaybetmişim o arkadaşları, şimdi daha kolay arkadaş seçimi yapabiliyorum. Hayatımda bana bir şey katan insanlar olsun istiyorum.
Filmde Begüm Atman’ın aşkla hayata tutunma mücadelesini görüyoruz. Sizin aşkla ilişkiniz nasıl?
– Benim hayatım da aşk dolu. Ailem, mesleğim, müzik… Gerçekten sevgiyle iletişim kurmak mucizeler yaratıyor.
Kaçamak bir cevap oldu…
– (Gülüyor) Sen iki insan arasındakinden bahsediyorsun sanırım?
◊ Peki şunu sorayım bir ilişkide iki oyuncu olmanın artı ve eksileri neler?
– Biz normal iki insan gibiyiz. Yani ne olursak olalım; Ahmet ve Farah olacağız. Birbirimizde en sevdiğimiz özelliğimiz bu.
◊ Ahmet Rıfat’ın sizi etkileyen yanı neydi?
– Ahlakı ve dürüstlüğü çok etkileyici.