Son dönemde açıklamalarıyla gümdene gelen Cenk Eren geçtiğimi gün samimi bir röportaj verdi. Cenk Eren’in magazşn programı pişmanlığı olduğu ortaya çıktı. İşte o röportaj;
◊ “Repertuar” adlı serinizde şarkılarını seslendirdiklerinizden hangisine kendinizi daha yakın hissettiniz: Tanju Okan mı, Ferdi Özbeğen mi?
– Aslında kendime yakın hissetmekten ziyade, ikisinden de bir şeyler buldum kendimde. İkisinden de etkilendim. Ferdi’nin nafliği, Tanju’nun o muhteşem yorumculuğu…
– Peki serideki hangi albümün geri dönüşü daha büyük oldu: Selda Bağcan mı, Barış Manço mu?
– Selda Bağcan’ın.
◊ Hangisini bırakmak daha ağır oldu: Kültür Bakanlığı Devlet Halk Dansları Topluluğu mu, Ankara Radyosu mu?
– Ankara Radyosu’nu keşke bırakmasaydım, biraz daha devam edebilseydim… Çok üzgünüm bunun için. Ama maalesef o zamanki şartlar sahneye itti beni.
◊ Sunuculuk yaparken yemek programları mı daha keyifli, magazin programları mı?
– İkisi de değil. Pişmanım. Yemek ve Magazin programı yapmasaydım daha iyi olurmuş. Ben bir şarkıcıydım. Kendi arkadaşlarımla ilgili magazinsel konular konuşmam doğru değildi.
◊ Gece kulübü işletmeciliği de yaptınız. Mekânlarınızdan siz hangisinde daha çok eğlendiniz: Piyasa mı, My Pavyon mu?
– İlk göz ağrım My Pavyon’du. Çok enteresan bir konseptti. Orada olağanüstü yıllar geçirdik. Ben de arkadaşlarım da çok eğlenmiştik My Pavyon’da.
◊ Mekân patronu olarak… Mümkün olsa mekânınızda hangisini çıkartmak istersiniz: Cem Yılmaz mı, Ata Demirer mi?
– Bilmem… Ata Demirer herhalde. Şarkı da söylebildiği için onu tercih ederdim.
Büyük Jest!… Cenk Eren ‘e Sezen Aksu Eli Değdi…
Nükhet Duru’dan çok şey öğrendim
◊ Kişiliğinize hangisi daha çok damga vurmuştur: “Sahne ismi babanız” Murathan Mungan mı, birlikte program ve albüm yaptığınız Nükhet Duru mu?
– Uzun dönemler birlikte çalıştığımız için Nükhet Duru. Sahne anlamında, hayat anlamında çok şey öğrenmişimdir.
◊ Yeşilçam’dan: Türkan Şoray mı, Filiz Akın mı?
– Filiz Hanım’ı çok severim. Çok, çok severim. Çok zarif bir kadın. Ama tabii ki Yeşilçam dendiğinde Türkan Sultan.
◊ Tarık Akan mı, Ediz Hun mu?
– Bak bu sorun yanlış bence. İkisini aynı döneme denk getiremeyiz ki. Farklı yılların aktörleri. Ama seç diyeceksen ki diyorsun… Ediz Hun o zaman.
◊ Hangisiyle ev arkadaşı olmak daha şamatalı olurdu: Çatlak Şanzel mi, Yıldız Tilbe mi?
– E yok, ikisiyle de istemezdim. (Gülüyor) Madem seçmem şart, Yıldız’ı alayım ben. Hem de arkadaşım…
HAYAT BİLGİSİ
Kendi adıma söyleyeyim: İçgüdü güder
◊ Hayatınız bir film olsa macera mı olurdu, romantik komedi mi?◊ Hayatınız bir film olsa macera mı olurdu, romantik komedi mi?
– Kesinlikle aksiyon filmi olurdu. 30 senedir bitmeyen bir aksiyonum var.
◊ 3 Şubat Kova erkeği… Nesinden daha çok çektiniz: Dediğim dediklikten mi, fazla kibarlıktan mı?
– Fazla kibarlıktan.
◊ Mantık mı, içgüdü mü?
– Kendi adıma söyleyeyim: İçgüdü güder… Ben maalesef hep içgüdülerimle hareket ediyorum ama birazcık da mantık lazım yani.
◊ Bir şeyi gece planlamak mı, sabah planlamak mı?
– Gece adamı olduğum için kafam gece daha iyi çalışıyor. Bütün planlarımı gece yaparım.
◊ Para saadet getirir mi, getirmez mi?
– Tabii ki getirir. Sıkıntısı olmayan insan mutludur. İlle de mutludur denemez ama para önemli. Parasız hakikaten saadet olmuyor.
◊ Sizce hangisi daha avantajlı: Zengin ama çirkin doğmak mı, fakir ama güzel doğmak mı?
– Fakir ama yakışıklı doğmak. Daha güzel bir şey bu.
◊ Zaman makinesi icat ettiniz, nereye giderdiniz: Geçmişe mi, geleceğe mi?
– Geçmişim çok keyifliydi, çok mutluydum. Geleceğin ne olacağını bilmiyorum. Bilmediğim bir şeye gitmek de istemezdim. Geçmişe gidip orada kalabilirdim.
◊ Pozitif ama sıkıcı insanlar mı, negatif ama ilginç insanlar mı?
– Negatif ama ilginç insanlar. Beni hep daha çok eğlendirmişlerdir.
◊ Hatır için çiğ tavuk… Yenir mi, yenmez mi?
– Şimdi kimin hatrına binaen? Orası ayrı tabii ama… Kimse kusura bakmasın, hatır için çiğ tavuk falan asla yemem.
KÜÇÜK KEYİFLER
İskender, mantı, makarna… Üçü birden!
◊ Biraz yoldan çıkmak istediniz: Mantı mı, iskender mi?
– Sana şöyle söyleyeyim, yanına bir tabak da makarna koy, üçü birden! (Gülüyor)
◊ Peki İstanbul’un… Yemekleri mi, sesleri mi?
– (Gülüyor) Sanki sesleri… Dünyanın başka hiçbir yerinde duyamayacağınız, bir sürü değişik ses duyarsınız İstanbul’da. Çok başka bir şehir.
◊ Anadolu Yakası mı, Avrupa Yakası mı?
– Hiç Anadolu tarafında oturmadım. Hep Avrupa yakasında yaşadım. Onun için Avrupa yakası.
◊ Tatillerden… Bodrum mu, Çeşme mi?
– İkisi de, çalıştığım için güzel yerler ama benim gönlümde yatan her zaman Ayvalık’tır, Cunda’dır.
◊ Deniz-kum-güneş mi, orman-ağaç-temiz hava mı?
– A zor soru. Orman-ağaç- temiz hava… Bana daha cazip geliyor.
◊ Hangi üçlü sizinki: Rakı-balık-Ayvalık mı, kebap-şalgam-Adana mı?
– Bunun cevabı net: Rakı-balık-Ayvalık. Tartışmaya da kapalı.
◊ Birinden vazgeçmek zorunda kalsaydınız… Kırmızı et mi, deniz mahsulleri mi?
– Deniz mahsullerinden vazgeçerdim.
◊ Sofrada hangisine tahammül daha zordur: Obura mı, gevezeye mi?
– İkisine de. Mümkünse ikisiyle de oturmak istemem. Yok, ille bir tercihse gevezeye diyelim.
◊ Tren yolculuğu mu, gemi yolculuğu mu?
– Çocukluğumdan beri en sevdiğim şeylerden biri: Tren yolculuğu. Kesin.
◊ Gündoğumu mu, günbatımı mı?
– E günbatımı daha romantik şimdi. Değil mi? Bana mı öyle geliyor?
◊ Çaycı mısınız, kahveci mi?
– Kahveciyim. Ama akşamüzerleri çay severim. Çay da fincanda değil, tavşankanı rengini görebileceğim cam bardakta olacak.
ÖZEL MESELELER
Affederim ama asla unutmam
◊ Yeni single’ınız “Kadife Örtü”… Kadife, masaya mı daha çok yakışır, yatağa mı?
– Ay harika soru. (Gülüyor) Bence siyah, ince, kadife bir yatak örtüsü güzel olurdu.
◊ Madem işletmecisiniz söyleyin bakalım… Gece hayatında hangisi daha çok iç gıcıklar: Bakıp gülümsemek mi, göz kaçırmak mı?
– Göz kaçırmak elbette. O flörtöz bir durum oluyor; gördü mü, görmedi mi, baktı mı, bakacak mı… Bunlar tabii güzel haller bence.
◊ Yılın hangi dönemi daha romantik? İlkbahar-yaz mı, sonbahar-kış mı?
– Ya ben sonbahar adamıyım. O sarı sarı yapraklar yerlere dökülecek falan… Beni benden alır.
◊ Eski bir hatıranın yâdına hangisi daha güzel eşlik eder: Sezen mi,Ajda mı?
– Hmm… “Kimler geldi, kimler geçti” diyeceğiz tabii buna: Ajda eşlik eder.
◊ Hangisi daha kötü senaryo: Kimselere âşık olamamak mı, her aşkınızın kötü bitmesi mi?
– E her aşkımın kötü bitmesi tabii. Kim ister aşklarının kötü bitmesini? Ama öyle bitti benimkiler maalesef. (Gülüyor)
◊ Aşkın karşıtı: Nefret mi, kayıtsızlık mı?
– Yaa… Herhalde nefret derim ben buna. Yani âşıkken çok tatlısınız, bittiği zaman nefret ediyorsunuz falan bu sefer.
◊ Hangisini tercih edersiniz: Tek başınıza ağlamak mı, birinin omzunda ağlamak mı?
– Tabii ki birinin omzunda ağlamak. O sana bir güven verir. Sevdiğin birinin omzunda ağlamak daha doğrusu.
◊ Affetmek mi, unutmak mı?
– Affederim, kinci değilimdir. Ama asla unutmam.
◊ Hangisinin aklını okuyabilmek isterdiniz: Sevgilinizin mi, en büyük düşmanınızın mı?
– Ne şeytani bir soru… Ben sevgilimin akılını okuyabilmek isterdim.
GÜNDELİK HALLER
Horlayan varsa otele giderim
◊ Az tanıdığınız birine… Telefon mu, mesaj atmak mı?
– Aaa mesaj atarım. Zarafet onu gerektirir bence. Telefonda konuşmak olmaz. Belki o anda müsait değil? Müsaitse o döner zaten sana.
◊ Evinize yatılı misafir geldi, horlamasından uyunmuyor. Uyandırır mısınız, uykusuz mu kalırsınız?
– Hemen evden çıkar bir otele giderim. Gerçekten uyandıramayacağım ya da uyandırırsam üzüleceğini düşündüğüm bir misafirimse yani. Ona da rahatsızlık veremem, kendi uykumdan da fedakârlık edemem. Hemen yakın bir otele.
◊ Uçakta/otobüste habire omzunuzda uyuyan bir teyze var… İnce ince ittirir misiniz, hostese mi şikâyet edersiniz?
– Böyle hafiften… Uyandırırım herhalde. Ya da ne bileyim mutlu mesutsa, dokunmam aslında. Hiç sorun yok.
◊ Evdeki halinizi hangi üçlü daha iyi tanımlar: Telefon-YouTube-sosyal medya mı, pijama-terlik-televizyon mu?
– Tabii ki telefon-YouTube-sosyal medya. Ama onları da pijama-terlikle yapıyorum.
◊ Ayaklarınıza kara sular inmiş: İyi bir roman mı, iyi bir film mi?
– Deli gibi iyi bir uyku!
HİÇ DÜŞÜNMEDEN HIZLI HIZLI…
◊ Güneş mi, ay mı?
– Ay.
◊ Twitter mı, Instagram mı?
– Twitter.
◊ Nâzım Hikmet mi, Orhan Veli mi?
– Nâzım.
◊ Kedi mi, köpek mi?
– Köpek.
◊ Tavla mı, satranç mı?
– Tavla.