Teşkilat dizisinde bir ajanı canlandıran Çağlar Ertuğrul Habertürk’e verdiği röportajda samimi açıklamalarda bulundu. Detaylar haberimizin devamında…
Oyuncular Ona Söyleneni Yapmak Zorunda
Yeni diziniz “Teşkilat hayırlı olsun. Yayınlanan tanıtımda “Bazı kahramanlar vardır siz onları asla bilmezsiniz, onlar bile kendilerini bilmez. Tüm dünyaya karşı dik durmak için ölmeden evvel ölmüşlerdir” sözleriyle herkesi etkilediniz. Nasıl bir dizi teşkilat?
– Dizimiz Milli İstihbarat Teşkilatı’nın başından geçen tamamen kurgusal hikayeleri anlatıyor. Bol aksiyonlu sahneleri casusluk operasyonlarıyla süslüyoruz. Teşkilatın olağanüstü yetenekli ve korkusuz üyelerinden oluşan çok özel bir ekibinin hikayesini anlatmaya çalışacağız.
Canlandırdığınız Serdar karakterinden bahsedelim. Nasıl biri Serdar?
– Serdar geçmiş travmaları olan ama görev bilincini eksik etmeyen bir saha ajanı. Her yeni bölümde bana da güzel sürpriz oluyor karakter hakkında yeni bilgiler öğrenmek.
Rolünüz için ne gibi çalışmalarınız oldu?
– Bu ajanlık dünyasını en fazla okuduğum ya da filmlerden izlediğim kadarıyla biliyordum. Bilmediğim ya da yanlış bildiğim meğer çok detay varmış. Danışmanlık ve destek aldığımız alanında uzman kişiler oluyor. Ama günün sonunda oyuncular onlara söyleneni yapmak zorunda.
Yakın dövüş ve silah kullanma konusunda ne tür eğitimler aldınız?
– Herhangi bir projeden bağımsız, kendim için, yaklaşık iki yıldır Krav Maga eğitimleri alıyorum. Orada öğrendiklerimin dizide kesinlikle çok faydası oluyor.
Çağlar olarak Serdar’a ne söylemek isterdiniz ya da bir tavsiye verseniz bu ne olurdu?
– Duygularına yenik düşmemesi gerektiğini hatırlatırdım. Serdar’ın işinde hataya yer yok.
Dizinin çekimleri Ankara’da gerçekleştiriliyor, MİT binası başta olmak üzere birçok gerçek mekanda çekim yapmışsınız. Başkentte olmanın farkı nedir, gerçek mekanlarda gerçek karakterlere yakın olmak nasıl hissettiriyor?
– Sağ olsunlar, Ankara’da tüm kurumlar bize çok destek oluyor. Nereye gitsek bizim işimizi kolaylaştırmak için gönüllü çalışanların olduğunu görmek sevindirici. Onlar da bizim gibi diziyi heyecanla bekliyorlar. Ankara dışında da sahnelerin ruhuna uyan mekanlarda çekim yaptık. Belki de başka yerde çekemezdik bu diziyi.
Paylaşımları Keyif Veriyor
“Teşkilat” alışık olduğumuz dizilerden farklı bir hikaye anlatıyor. Sizi bu projeye çeken ne oldu?
– Geçmişte benzer hikayelerle güzel projeler oldu televizyonda, onlara haksızlık etmek istemem. Aksiyondan ziyade casusluk gerilimi beni projeye çekti, ben de sabırsızlıkla bekliyorum o sahneleri.
Hayranlarınızla nasıl bir iletişiminiz var?
– Son derece anlayışlı ve mizah dolu bir destekçi kitlem var. Paylaşımları keyif veriyor. Göstermiş oldukları sevgi ve saygı bir kenara, yürüttükleri sosyal sorumluluk projeleri ülkenin geleceği adına da çok gurur ve umut verici.
Saat ve şapka konusunda takıntınız varmış. Ne durumda koleksiyonunuz? Şapkalarınızdan en farklı olanı hangisi?
– Takıntı derecesinde değil aslında. Aksesuvar kullanmayı seviyorum diyelim. İki yeni şapka daha aldım. Çok kullanamasam da duvarda asılı olması estetik açıdan da hoşuma gidiyor. Takip ettiğim saat markaları var. Tasarımları ve ince işçilikleri çok hoşuma gidiyor. Eski zamanlarda yaşasaydım kesin bir zincir askılı cep saatim olurdu.
Sosyal Medya Hesaplarımı Kapattım
Pandemi sürecinde neler yaşadınız?
– Birçok insan eve kapanmakla birlikte kendini sorgulamaya, yeni yönlerini keşfetmeye başladı.
Sizin için bu süreç nasıl geçti?
– İmkanlarımız doğrultusunda Urla’da bahçeyle ilgilendim. Toprağın ve suyun değerini daha iyi anladım. Umarım bütün dünya da anlamıştır.
Sosyal medyayla aranız nasıl? Oradan gelen eleştirileri kafanıza takar mısınız?
– Hesaplarımı kapattım. Belki açarım bir daha ama hiç özlemedim o dünyayı. Kendim için söylemiyorum, ünlü olsun olmasın insanlar birbirine çok acımasız ve gaddar davranıyor. Her zaman da negatif değil tabii. Çok yararlı sosyal dayanışma kampanyaları da o platformlardan yürütülüyor. Tekrar açtığımda, tarım ve doğa dostu enerji üretimi üzerine paylaşımlara ağırlık vermek isterim.