Ana SayfaDedikoduBurcu Güneş Öyle Açıklamalar Yaptı Ki Sahne Dünyası Fena Karışacak!

İlgili Postlar

Burcu Güneş Öyle Açıklamalar Yaptı Ki Sahne Dünyası Fena Karışacak!

Son dönemde şarkıcılar sahne kıyafetleriyle epey gündemde. Dün röportaj veren Burcu Güneş öyle açıklamalar yaptı ki sahne dünyası fena karışacak. İşte ünlü şarkıcının o röportajı;

 İlk kez 13 yaşınızda gitarist babanızla sahneye çıktınız. Bu meslekte müzisyen kızı olmak avantaj mı, dezavantaj mı?

– Müzik aşkıyla doğup müzisyen olmayan aileye mensup birine göre avantajları çok elbette. Ama benimki baskın bir baba olduğu için, bazı küçük dezavantajları da olmadı değil. (Gülüyor)

 1500’e yakın konser verdiniz. Yurtiçi konseri mi, yurtdışı konseri mi?

– Konserlerin her biri özel. Ayırt etmek haksızlık olur. Şunu söyleyebilirim: Benim adrenalin beklentimi en çok kalabalıkta tüm şarkıları beraber söylediğimiz konserler karşılıyor.

 Şarkı söylediğiniz gibi beste de yapıyorsunuz. Hangisi daha zevkli: Sahne önü mü, sahne arkası mı?

– Bak burada seçim yapamam. İkisinin tadı o kadar başka ki. Birinde ruhun derinlerinde sanki anne rahminde gibisin: Sessiz, güvende ve tek başına. Diğerinde herkesin önünde bir başına… Ama dünyada nefes aldığın en vazgeçilmez yerdesin. Bilmiyorum bu duyguları başka nasıl tarif edebilirim.

Annesine Dava Açan Burcu Güneş’ e Tepki “Kızım Senden Hiç Beklemezdim”

 Sizce hangi şarkınız kitleler üzerinde daha etkili oldu: “Alimallah” mı, “Biz Aşkı Meleklerden Çaldık” mı?

– “Biz Aşkı Meleklerden Çaldık” tabii… Sihirli ve artık kült bir eser. Nice çiftleri evlendirdi biliyor musun? Yuva kurduran bir saflığı var…

 Peki hangi düetiniz size daha çok şey kattı: Rafet El Roman’la “Son Mektup” mu, Selami Şahin’le “Ben Bir Tek Kadın Sevdim” mi?

– Düetlerimin hepsi özel. Mesela Selda Bağcan ile “Minnet Eylemem” de var. Ama Selami Abi’yle olan efsaneleşti. “Ben Bir Tek Kadın/Adam Sevdim”in halkın gönlündeki yeri bir başka. Fuat Güner de idolüm. Düetimiz “Ateş ve Suyun Aşkı” da benim için yine en özellerden.

 Başka kiminle düet yapmak isterdiniz: Şarkılarını seslendirdiğiniz Whitney Houston mı, hayranı olduğunuz Celine Dion mu?

– Whitney sesine âşık olduklarımdan. Kutsal ve müthiş bir yeteneği, rengi vardı. Aynı şekilde Celine Dion’un da. Bu iki insan da meleklerin sesine sahip bence. Tılsımlı sesler. Ama illa biri olacaksa hayatta olduğu için Celine olsun.

 Müzik dışında ikisiyle de haşır neşirsiniz. Hangisinden vazgeçmek daha zor olurdu: Dans mı, paten mi?

– Dans! Hayatımın her anının bir parçası olabilir, bir müzikal gibi her yerde dans edebilirim. Ama kariyerimde solistlik öyle ağır bastı ki, o öne çıktıkça içine dansı entegre etmesi zorlaştı.

 En son meslektaşlarınızın sahne kostümleri hakkında yaptığınız eleştiriyle gündeme geldiniz. Yeni bir şey mi, yılların birikimi mi?

– Müzik sektörünün sadece ülkemizde de değil, tüm dünyada giderek yozlaşmasına yönelik söylemlerim hep oldu. Olacak da. Bu bir sanatçı kaygısı. Rihanna en sonunda iç çamaşırı markası açtı mesela. Geldiğimiz yer belli. Müthiş bir dejenerasyon ve yozlaşma. Bazı değerler çağdaşlık adı altında yok sayılmamalı. Özgürlük hepimiz için önemli. Ama zihinsel özgürlük, ifade özgürlüğü, maddi özgürlük… Bunları tam olarak çözdük de sahne kıyafetleriyle mi naralar atıyoruz?

Ve doz çok önemli. Bir tasarım askısı veya iç çamaşırı modeli olmadığını unutmamak gerek. Bunu başaramazsan iş avamlaşır. Karşınızda sizi seven bir kitle varsa çuval da giyseniz olur. Nasıl cesurca “sergilendiğinizin” pek de bir önemi yok.

 Peki siz sahnede hangi dekoltenize daha çok güvenirsiniz: Bacak mı, sırt mı?

– Bak şimdiii… (Gülüyor) Ne anlattım bu kadar? Şöyle diyelim buna: Ses teşhirim hepsine bin basar!

Para saadet getirir, getirme miiii…

 Bir şeyi gece planlamak mı, sabah planlamak mı?

– Ben hep geceden planlarım.

 Hangisinin aklını okuyabilmek isterdiniz: Sevgilinizin mi, düşmanınızın mı?

– Sevgilimin zaten okuyorum, düşmanlarımın da tabii. Yalnız o dost yüzlü düşmanlar yok mu, ah ah!

◊ Hatır için çiğ tavuk… Yenir mi, yenmez mi?

– Yenir, yenir de hatırlı insan o kadar azaldı ki. Mideye oturacağına… Ne bileyim…

 Hayatınız bir film olsa müzikal mi olurdu, romantik komedi mi?

– Hımm… Aksiyon dolu bir müzikal olurdu galiba.

 Para saadet getirir mi, getirmez mi?

– Getirir, getirme miiii… (Gülüyor)

 Sizce hangisi daha avantajlı: Zengin ve çirkin doğmak mı, fakir ve güzel doğmak mı?

– Akıllı, zeki, çalışkan ve yetenekli doğmak ikisine göre de daha avantajlı. Bu yoksa zenginlik de yok olur. Güzellik de zenginlik gibi. Avantajları yüksek bir armağan ama bu saydıklarım yoksa bir yere kadar. Çirkinlikse estetikle halledilecek bir şey.

KÜÇÜK KEYİFLER

İstanbul’da İzmir’i, İzmir’de İstanbul’u özlüyorum

 Soyadınızdan dolayı sormak zor tabii ama… Güneş mi, Ay mı?

– E Güneş tabii. Dünya bile onun etrafında dönüyor, var mı ötesi? Nerede olursan ol sana dokunmaya çalışan kozmik bir el gibi. Kötüleri bile aydınlatır. Gücü öyle tarifsiz bir kaynak.

 Bodrum mu, Çeşme mi?

– İkisini de çok severim ama İzmirli olarak Çeşme daha içselleştirilmiş durumda haliyle.

 Doğru, Alsancak kızısınız. İzmir mi, İstanbul mu?

– İstanbul’da yaşarken İzmir’i çok özlüyorum. İzmir’de uzun kalırsam İstanbul’u. Ama İstanbul’un sakin, trafiksiz hallerini.

 Peki İstanbul’un Anadolu yakası mı, Avrupa yakası mı?

– Avrupa yakası çok yordu beni. Artık tamamen Anadolucuyum.

 Twitter mı, Instagram mı?

– Instagram’a daha çok giriyorum. Twitter’da gündemi takip edip çıkıyorum.

 Tavla mı, satranç mı?

– Satranç. Beyni kuvvetlendirir. Kralların oyunu.

 Biraz yoldan çıkmak istediniz: Mantı mı, iskender mi?

– Mantııııı! Ama ıspanaklı olacak. Offf!

 Birinden vazgeçmek zorunda kalsaydınız… Kırmızı et mi, deniz mahsulleri mi?

– Hayvan sevgimden 10 senedir kırmızı et yemeyen biri olarak kırmızı et tabii.

 Evet, hayvan haklarına duyarlılığınızla biliniyorsunuz. Peki son kertede: Kedi mi, köpek mi?

– Böyle de kazık soru sorulmaz ki… Kediler müthiş huzur veriyor ama köpek. Sadakatiyle gerçek dost. Arkadaşlığı, eğlenceli yanı da tam bana göre.

Burcu Güneş Kimdir?

 Doğa demişken… Deniz-kum-güneş mi, orman-ağaç-temiz hava mı?

– İki ayrılmaz parçamı seçmek gibi. Buna yazın deniz-kum-güneş, kışın ormanlar desem mi? Dedim gitti!

POPÜLER ŞEYLER

Türkan Şoray’ı ilk gördüğümde heyecanlanıp ağladım

 Hangisine daha çok gülersiniz: Cem Yılmaz mı, Ata Demirer mi?

– İkisi de şahane ama Şahan’a daha çok gülüyorum. Son derece duyarlı ve sorumluluk sahibi.

 Yeşilçam’dan: Türkan Şoray mı, Filiz Akın mı?

– Çok değerli iki sanatçımız. Ben koyu bir Türkan Şoray hayranıyım. İlk gördü-ğümde heyecandan ağladım.

 Tarık Akan mı, Ediz Hun mu?

– Of bu da zor, ikisine de bayılıyordum. Ediz Hun’un filmlerindeki asil ve şövalye ruhu bana daha uygun sanki.

 Sizce rock’ın kralı… Cem Karaca mı, Barış Manço mu?

– Cem Karaca. Barış Abi daha farklı bir ekol çünkü.

 Nâzım Hikmet mi, Orhan Veli mi?

– Nâzım… “Eğer hak haksızlıktan yüce, sevgi nefretten üstün, aydınlık karanlıktan güçlüyse… Çaresi yok usta. Biz kazanacağız.”

ÖZEL MESELELER

Âşık olana kadar alıcı kuşum sonra kumru, güvercin…

 Hangisi daha kötü senaryo: Kimselere âşık olamamak mı, aşkın kötü bitmesi mi?

– Her şeyi yaşayarak öğrenmek isterim. İyi ya da kötü bir tecrübe olmasına bakmadan, benim tekamülüm için ikincisi.

 Eski bir hatıranın yâdına hangisi daha güzel eşlik eder: Sezen mi, Ajda mı?

– İlk anda Sezen gibi geliyor. Ama bende ikisinin de eskilere götürecek, hatırası olan çok şarkısı var.

 Aşkta alıcı kuş musunuz, çantada keklik mi?

– Âşık olana kadar alıcı kuşum. Alıcı kuşların hiçbirinin eti yenmez. Yaradılış gereği çok yırtıcı, saldırgan ve gözleri çok uzağı görebilen bir yapıya sahiptirler. İşte aynı ben! Ama âşık olunca sevdiğime teslim olurum. Güvercine, kumruya dönüşürüm.

 Gece hayatında hangisi çok iç gıcıklar: Göz kırpmak mı, göz kaçırmak mı?

– Ay ne bileyim, gece hayatım yok ki… Benim için utanmak hep daha çekicidir. .

 Aşkın karşıtı: Nefret mi, kayıtsızlık mı?

– İkisi de değil. Yokluk. Aşk yoksa hiçbir şey yoktur. İçinde aşk olan insan hep yeter, her zor şeye yeter.

 Hangisini tercih edersiniz: Tek başınıza ağlamak mı, birinin omzunda mı?

– Her zaman tek. Allah’la baş başa.

HİÇ DÜŞÜNMEDEN HIZLI HIZLI… 

 Çaycı mısınız, kahveci mi?

– Çay.

 Gündoğumu mu, günbatımı mı?

– Günbatımı.

 Zamanda yolculuk mu, zamanı durdurabilmek mi?

– Yolculuk.

 Peki tren yolculuğu mu, gemi yolculuğu mu?

– Gemi.

 Hangi üçlü sizinki: Rakı-balık-Ayvalık mı, kebap-şalgam-Adana mı?

– Ayvalık.

 Mantık mı, içgüdü mü?

– İçgüdü.

GÜNDELİK HALLER

Film de izlerken uyuyakalabiliyorum

◊ 12 Ağustos, Aslan kadını. Sizde hangi özelliği daha baskın: İyimserlik mi, liderlik mi?

– Kesinlikle liderlik! Aslan kadını iyi kalplidir, cesur yürektir falan ama iyimser miyimser değildir. Astrolojiye çok hâkimim. Sen onu Yay ile falan karıştırmış olmayasın?

 Ayaklarınıza kara sular inmiş: İyi bir roman mı, iyi bir film mi?

– Yorgunken kitap okuyamıyorum. Konsantrasyon güçlüğü çekiyorum. Gerçi Film de izlerken uyuyakalabiliyorum. (Gülüyor)

 Az tanıdığınız birine… Telefon açmak mı, mesaj atmak mı?

– Telefon ve direkt konu.

 Evdeki halinizi hangi üçlü daha iyi tanımlar: Telefon-YouTube-sosyal medya mı, pijama-terlik-televizyon mu?

– Telefon-YouTube-sosyal medya. Arada ev stüdyosu. Ha bir de spor.

Kaynak: Hürriyet

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Haberler