Burcu Biricik bebek için yeşil ışık yaktı! Televizyon ve sinema dünyasının sevilen oyuncularından birisi olan Burcu Biricik, verdiği röportajda çocuk sahibi olma istediğini ifade etti. Menajerliğini de yapan eşi Emre Yetkin ile mutlu bir evliliği olan güzel oyuncu, Senem Aydın’a projelerini ve özel hayatını anlattı. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm ayrıntılar…
Burcu Biricik: En Çok Uçak Biletlerine Para Harcıyoruz
Burcu Biricik bebek için yeşil ışık yaktı!
Burcu Biricik bebek için yeşil ışık yaktı! Vizyonda büyük bir beğeniyle karşılanan Çiçero ve yeni başlayan Kuzgun dizisiyle 2019’a iddialı bir giriş yapan güzel oyuncu Burcu Biricik, verdiği röportajda samimi itiraflarda bulundu.
Aynı zamanda menajerliğini de üstlenen Emre Yetkin ile mutlu bir evliliği olduğunu ifade eden Burcu Biricik, kalabalık aileleri ve sofraları sevdiğini söyleyerek artık çocuk düşündüklerini söyledi.
İşte Burcu Biricik’in Senem Aydın’a samimi itiraflarda bulunduğu o röportajı…
Kendime “Aferin Burcu sana!” dedim
Tarihi bir filmde rol almak nasıl bir tecrübe oldu?
Enteresan… Benim de bilmediğim bir dünyaydı. Dönem projesinde rol almayı çok istiyordum. Bu iş, üzerine geldi. İyi bir filmin içinde olmak çok güzel. Dünyasına, mekanlarına ve kostümlerine hayranlıkla bakıyordum.
Erdal Beşikçioğlu, “Burcu’nun ismini ilk duyduğumda tereddüt ettim. Ama sonrasında tatlı bir hayranlık bıraktı” demiş…
Öyle miymiş? (Gülüyor) Hakikaten ben de “Nasıl olur acaba?” dedim. Sonuçta günümüz işi olsa çok daha kolay hazırlanabileceğim bir rol. Ama güzel oldu, keyifli geçti. Neredeyse setteki tek kadındım. O yüzden Serdar Akar ve Erdal da çok yardımcı oldu.
Beyazperdede kendinizi nasıl buldunuz?
Bu iş için başından beri çok heyecanlıydım. Bir an önce vizyona girsin diye bekliyordum. Filmi beğendim, kendime de “Aferin Burcu sana!” dedim.
Kendinizi o yıllara ait hissettiniz mi? O dönemde yaşamak ister miydiniz?
Dünyasını çok sevdim ama ne olursa olsun bir savaş dönemi, şartlar çok zor ve psikolojisi ağır. Günümüzde de birtakım yaşam savaşları veriyoruz ama o döneminkiyle kıyaslanamaz.
O yüzden yaşamak ister miydim, bilmiyorum. Filmde Alman bir kadını canlandırıyorum, down sendromlu bir çocuğu var. Tek derdi, onu yaşatmak.
Bazı kadınlara ilham olabilmişim
Bir yandan da yeni diziniz ‘Kuzgun’ başladı. Orada nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
Dila Bilgin’i canlandırıyorum. Avukat… Kuzgun’un çocukluk aşkı, arkadaşı… Yine güçlü bir kadın karakteri. Her zaman, en sevdiğimiz…
Canlandırdığınız karakterlerin hep güçlü bir duruşu oldu aslında…
Hakikaten öyle. ‘Şeref Meselesi’ndeki Kübra başlarda öyle değildi ama sonrasında onu da güçlendirdik. Bütün kadınları teker teker güçlendiriyoruz. Mağdur, sesini çıkarmayan hiçbir kadın bırakmıyoruz. Seviyorum böyle karakterleri oynamayı… ‘Hayat Şarkısı’nda da o kadar enteresan dönüşler aldım ki; ‘Sesimi çıkaramadığım yerde, sen aklıma geldin ve söylememem gerekini söyledim’ diyenler oldu. Belli ki bazı kadınlara ilham olabilmişim, bu çok değerli.
Burcu hep ayakları üzerinde duran, güçlü bir kadın mı?
Evet, belki de daha çok bu rolleri oynamam karakterimle alakalıdır. Küçük yaştan itibaren sorumluluklarını bilen, para kazanan ve aileye katkı sağlamaya çalışan biri oldum.
Daha özgür, kendi kararlarını alan ve arkasında duran… Burcu olarak baktığımda, kendimi güçlü bir kadın olarak tanımlayabilirim.
Şöhret hiç benlik değil
‘Şeref Meselesi’nde rol alırken, bugünleri hayal ediyor muydunuz?
Benim kariyerim adım adım ilerledi. Öğrendikçe daha iyisini yapmaya çalıştım.
Şöhrete bakış açınız nasıl?
Çok yorucu, hiç benlik değil. İşin oynama kısmı, gelen tepkiler muazzam ama bunun dışında yapman gereken bir sürü şey var. İyi, fit olmak zorundasın. Sosyal medyanı iyi kullanmak, röportajlar vermek zorundasın… O yüzden oraları törpülemeye çalışıyorum. Zaten, set ve bir karakter çıkarmak zor şeyler, diğer tarafları kısıtlı kullanıyorum ki yaşam enerjim kendime kalabilsin.
Hayallerinizde neler var?
Bağımsız, yurt dışı festival filmileri… Orada var olmayı, dünyasını öğrenmeyi de çok istiyorum. Ama hayal boyutunda mı, değil. Zaten çok hayal kuran biri değilim.
İsmim başkalarının önüne geçsin gibi dertlerim yok
Türkiye’nin yeni dönem star oyuncularından birisiniz. Kendinizi rekabet ortamında hissediyor musunuz?
Hiç! Benim derdim kendimle. Kafamda oturttuğum, olmasını istediğim bir Burcu var, sadece onun için uğraşıyorum. Zaten hiçbir zaman hırslı bir insan olmadım. Benim ismim başkalarının önüne geçsin gibi dertlerim yok. Aksine biz birbirimizi yükselteceğiz diye düşünüyorum. Yaptığımız iş sadece eğlence sektörü olmaktan çıkıp, başka şeyler de inşa edebilsin. Daha cesur hikayeler anlatılsın.
Sektör sıkıntılı bir süreçten geçiriyor. Bu durum, oyuncu olarak sizi tedirgin ediyor mu?
İnternet dünyasıyla beraber zaten bütün taşlar biraz yerinden oynamaya, alışkanlarımız değişmeye başladı. Artık her şey sosyal medyada, daha dijital işlerde, Youtube’da… Televizyon işi biter mi, bence bitmez.
Çocuk düşünüyoruz tabii ki
Eşiniz Emre Yetkin menajerliğinizi yapmaya başladı. İşle ev arasındaki dengeyi sağlamak zor mu?
Çok yeni başladık. Ama şimdiye kadar ki süreçte zaten hep yanımdaydı, işimizi çok iyi biliyor. Hakikaten çok izleyen, okuyan ve araştıran biri. Bu sektör adına değerleri, fikirleri var. Zaten proje seçme konusunda hep Emre’den akıl almışımdır. Bakalım, şimdilik her şey yolunda. Baktık ki evliliğe gelecek herhangi bir problem var, aman deriz.
Çocuk düşünüyor musunuz?
Düşünüyoruz tabii. Emre’nin de o konuya bakışı olumlu. Kalabalık aileleri ve sofraları seviyorum.