Geçtiğimiz gün röportaj veren Berksan ve Hande Yener’den samimi açıklamalar geldi. İşte ünlü şarkıcıların o röportajı;
Ne zaman tanıştınız?
Hande Yener: 2011’di.
Her şey nasıl başladı?
Berksan: Hande hep dinlemekten zevk aldığım bir ses, tarzını takip ettiğim bir stardı. Yurtdışında konserlere her gittiğimde ilginç ve bir ikonun üzerine yakışacak şeyler gördüğümde ortak tanıdığımız olan menajerim Demet’e (Yalçınkılıç) “Ben bunu Hande’ye almak istiyorum” derdim.
Hande Yener: Bir gün evde kendi kendime beste yapmıştım. Berksan’ın kardeşi Turaç Berkay Özer’in stüdyosuna gitmek için Demet’i aradım. O dönem benim enerjim yüksekti, Berksan da bir şeylere kırgınmış. O da stüdyoya geldi, beni görünce motivasyonu arttı. Baktım bana söz yazmaya başladı. Birkaç gün birlikte vakit geçirdik, ‘Ya ya Ya Ya’ şarkısını yaptı, o günden beri de kopmadık.
Sizi birbirinize bu kadar çeken neydi?
Hande Yener: Ben bu mesleğe başladığımdan beri kendime sektörde çok yakın bir dost bulamadım. Herkesle görüştüm, hepsini sevdim ama frekans tutması başka bir şey. Berksan’la ilk görüştüğümüz an o frekans tuttu.
Ama 2015’te Bodrum’da birlikte bir beach açtınız ve o dostluk bitti, küstünüz… Neden?
Hande Yener: Birlikte çok eğleniyoruz, insanlarla bunu paylaşmak için beach açtık. Sezon sonunda aramızda artistik bir küsme oldu.
Berksan: Biz birbirimizi o kadar seviyoruz ve birbirimize o kadar yakınız ki… Çevremizde de bizi sevip yakın olmak isteyenler çoktu. Onlar müdahale etti, çok fazla tacize uğradık, birbirimize yakınlığımız, düşkünlüğümüz onları rahatsız etti. Dışarıdan gelen bu müdahaleler yüzünden de o saçma küslük oluştu. Allah bir daha yaşatmasın.
Hande Yener’den Gülşen’e Destek
Sebep para değildi yani…
Berksan: Çok büyük bir ticari başarı sağladık, 1.5 ayda 48 bin kişi ağırladık. Dedikoduların çıkması normal. Ama alakası yok, artist küsmesiydi bizimki. Biliyor musun bir de ben o zaman arkadaşsız kalmıştım.
Hande Yener: Ben de öyle, gerçekten ağlıyordum.
Etrafınızda yüzlerce insan var. Nasıl arkadaşsız kalabilirsiniz?
Berksan: Arkadaşlarımız var ama bakışarak anlaşmak ya da karşındakinin ne istediğini hissetmek gibi şeyler vardır. Bir de biz birbirimiz için büyük hayaller kurarız. Hande bana öyle şarkılar yazdırıyor ki ben bile şaşırıyorum.
Hande Yener: Ben yazdırmıyorum, Allah vergisi… Berksan’ın müzikalitesi çok yüksek çünkü ruhunun kalitesi çok yüksek. Ben müzisyenlerde buna önem veriyorum.
Sizi barıştıran bir trafik kazası oldu, değil mi?
Berksan: Öncesinde aslında birbirimize yandan yandan bakıyorduk. Biri yanımda Hande’yle konuşsa “Ne yapıyor acaba” derdim.
Hande Yener: Bir doğum günümde “Acaba sürpriz yapar mı” diye gözüm kapıda bekledim. Ama gelmedi ve o gece ağlamıştım. Sonra bir konser dönüşü kaza haberini duydum. Birbirimizi Instagram’dan bloklamıştık. Hemen menajerini aradım, iyi olduklarını öğrendim ve geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Sonra o aradı. O zamandan beri çok yakın dostuz.
Hande’nin bir ilişkisi var ama yine de soracağım; hep birliktesiniz, müzik yapıyorsunuz, hiç mi aranızda bir kıvılcım çakmadı?
Berksan: Bizim kıvılcımımız da, aşkımız da müzik.
Hande Yener: Berksan’ı kardeşim gibi hissediyorum. Sanki annem onu da doğurmuş gibi…
Ve bu yaz Sortie’de Ello diye bir mekan açtınız. Bunca zaman sonra yeniden birlikte mekan işine girmeye nasıl karar verdiniz?
Hande Yener: Heyecan varsa biz de varız. Sortie zaten İstanbul’un en iyi mekanlarından, sahipleri de eski dostlarımız… El ele verdik, güç birliği yaptık. Ama gerçek bir işletmeciye de ihtiyacımız vardı, Ergun’la (Yıldız) çalışıyoruz. İstanbul’da konser yapacak yer de yok denecek kadar az. Burada konserler de vermek istedik ve başladık.
Pop dünyası egolar üzerine kurulu. Siz birlikte sahnedesiniz. ‘Sen mi önce çıkacaksın, ben mi’ veya ‘Kimin şarkısı daha çok söylenecek’ gibi sorunlar yaşadınız mı?
Hande Yener: Bizim asla öyle komplekslerimiz yok. Birbirimizin üstüne titriyoruz.
Berksan: Bunun örneklerini sadece yurtdışında görebilirsin. Ama biz kendi müzik sektörümüzü canlandırmayı ve yön vermeyi seviyoruz. İki starın aynı anda sahnede olması ilk gibi bir şey.
Hande Yener’in lakabı ‘Popun Kraliçesi’. Böyle biriyle çalışmak zor mudur?
Berksan: Evet, detaylarda boğulmaktan hoşlanmıyorsan…
Hande Yener: Berksan da detaycıdır. Benim detaylarım müzikalite üzerine, iyi bir tesisat, iyi müzisyenler ve iyi bir kostüm isterim. Dinleyiciyle aramızdaki artık bir sevgili ilişkisi gibi. 21 yıldır birlikteyiz. Sevgilime bu kadar özenmiyorum. Ama beni sevenlerle buluştuğumda bambaşka bir heyecan oluyor. Bu arada zaman da değişiyor, insanları yakalayabiliyor muyuz, hep tartıyorum. Ben kendi neslimle yaşlanmayı tercih etmeden, yeni nesle uyan şeyler yaptım. Bana kızanlar oldu ama zamanla anladılar çünkü hep kendimi güncellemem gerekiyor.
Berksan: Tarih de böyle yazıyor: Yol açanlara hep kızarlar, sonra da o yolda koşarlar.
Yıllardır aşk şarkıları yazıyor, söylüyorsunuz… Aşkı nasıl anlatırsınız?
Hande Yener: Aşk biraz da vazgeçmemek. İnsanlar kolay pes ediyor. Doğru seçim yapmak çok önemli. Aşkı kaş, göz zannediyorlar; fiziksel ve şekilci bakıyorlar. Bu hataları aslında hepimiz yaptık. Ama önemli olan kişinin karakteri. Ben artık tamamen karaktere bakıyorum, fiziksel olarak kimseden etkilenmiyorum. Dünyanın en yakışıklısını getirin, önce hareketlerini, bana ve çevresine nasıl davrandığını incelerim.
Berksan: Güzel bir yüzü, bir sivilce bozuyor. İnsan ilişkilerinde de küçücük sebepler kocaman hayallerin yıkılmasına sebep oluyor. Bence aşk her şeyden önce bulduğun kişinin gerçek değerini bilip değiştirmeden ona oyun hamuru gibi davranmamaktır.
Peki, iyi bir aşk mı? İyi bir şarkı mı?
Berksan: İyi bir şarkı.
Futbolcular bazen gol atmanın seksten daha zevkli olduğunu söyler. Sizin için iyi bir şarkı seksten daha mı zevklidir?
Berksan: Benim adıma evet.
Hande Yener: Doğru, iyi şarkı kadar tatmin eden bir şey yok.
Berksan: Zaten daha uzun sürüyor.
Hande Yener: Süre çok önemlidir Hakancığım (gülüyor).
Berksan şarkısında “Uykunda bak ama dokunma” diyor. Dokunmadan aşk olur mu?
Berksan: Eğer yaşamasını bilirsen her şekilde aşk olur.
Hande Yener: Bazen yanındaki doğru kişi değildir. Birine öyle bir hayranlık duyarsın ki hayranlığından aşık olursun.
Berksan: Mesela ben Hande’nin şarkı söylemesine aşığım. Ona şarkı yazmak beni kamçılıyor. Bu da bir aşk.
Müzik dışında neler yapıyorsunuz?
Berksan: Birbirimizi gıcık eden oyunlar oynuyoruz.
Ne gibi?
Berksan: Tavla oynarız. Wii’de tenis oynarken büyük olaylar çıkar, fena rakibiz.
Hande Yener: Hakancığım hemen söyleyeyim, ben sekizinci seviyedeyim, o yedi.
Berksan: Bak işte (gülüyor). Koşu yapıyoruz. Evin içinde moddan moda giriyoruz. Mesela oyun oynarken evin bir tarafındaki spor aletlerini birden elimize alıp spor yapıyoruz. Sonra Misha (Hande Yener’in sevgilisi, rap’çi) diğer tarafta müzik yapıyor, hop klavyenin başına geçiliyor, müzik yapılıyor.
Hande’nin bir şarkısı vardır: ‘İki Deli’… Siz de iki deli misiniz?
Hande Yener: Evet, iki deliyiz, enerjimiz çok.
Geçen günlerde yeni şarkılarınız çıktı…
Hande Yener: Önce Berksan’ın ‘Platonik’ şarkısı çıktı.
Berksan: Hatta biri “Hande bu şarkının üzerine nasıl çökmedi” yazmış (gülüyor).
Hande Yener: Bana zaten ‘Carpe Diem’ albümü yapılmıştı. Ona da “Kendine yeni bir şarkı yap” diyorduk. ‘Platonik’i dinledim, o kadar yakışmıştı ki sulanamadım, en azından yabancıya gitmedi diye düşündüm (gülüyor).
Platonik aşklarınız oldu mu?
Hande Yener: Tabii, lisedeyken başka okuldan bir çocuğa platoniktim. Resmen kesiyordum. Bir daha da olmadı. Uzaktan birini beğenmek güzel bir şey çünkü bazı aşklar da yaşanınca berbat oluyor.
Berksan: Ben platonik aşk halini ileri seviyede yaşıyor olabilirim. Bazen imkansızlara denk geliyorsun; ya başka yaşantıları ya da beraber oldukları birileri oluyor, onlar platoniğe dönüşüyor. Gün içinde bunu çok yaşıyorum ya.
Hande Yener: Bir kıza platonikliği var. Instagram’da onu gördü mü “Ayyy” diyor, ben anlıyorum.
Neden açılmıyorsun?
Berksan: Boğulurum diye korkuyorum.
Hande Yener: Palet tak yavrum.
Berksan: Kullanmayı bilmiyorsan dibe çeker palet.
Hande’nin yeni şarkısı ‘Sahte’. Hiç sahte aşklar yaşadınız mı?
Berksan: Hayır. Öyle yalan söyleyebilen biri olsaydım her hafta gazetede boy boy fotoğraflarım olurdu. Ama yalan benim üzerimden akıyor, beceremiyorum.
Hande Yener: İlişkiyi yaşarken sahte olduğunu hissetmiyorsun, her şey çok güzel geliyor. Ama cicim ayları bitiyor, bu sefer yürüsün diye ilişkiyi zorluyorsun… İşte bittiğini hissettiğin halde sürdürüyorsun ya, o sahtelik oluyor. Ben uzun ilişki kadınıyım. O sebeple öyle süren ilişkilerim oldu ama bir noktadan sonra zaten mümkün değil, bitiyor.
Yeni şarkında retro altyapılar var; 70’leri, 80’leri anımsatıyor. Seviyor musun o dönemleri?
Hande Yener: 80’lerin enerjisini çok seviyorum. O dönemlerde herkes doğaldı, yeni sound’lar çıkardı, rengarenk giyinilirdi, komşuluk vardı, herkes kendine daha çok bakardı, müzikler özenliydi… O özen kalmadı. 2000’lerde müzikalite bozuldu, tat kaçtı. Ben de tekrar o yılların enerjisini çağırıp o zamanlarda yaşıyormuş gibi hissediyorum.
Günümüz pop müziğini nasıl buluyorsunuz?
Berksan: Aramıyorum ki bulayım. İki albüm bitirdik ama ‘İnsanlar ne yapmış’ diye hiç dönüp bakmadık. Hırsız kulaklarımız var, etkilenmemek için başka şey dinlemiyoruz.
Ama bir şarkı hit olsa mutlaka karşınıza çıkardı. Hit mi yok artık?
Hande Yener: Beni etkileyen çok bir şey yok açıkçası. Kimseden etkilenmiyorum. Zaten müzik sadece bir şarkı değil, enerji. Ben o enerjileri ortada göremiyorum. ‘Benim şarkı tuttu, acayip durumdayım’ gibi algılar yaratılıyor ama hiçbirinin konseri yok, hiçbirini tanımıyoruz.
YouTube’da 100-150 milyon izlenen kliplere ne diyorsunuz?
Hande Yener: İnsanlar senin klibini bir kere izliyor, sonra dinleyecekse müzik uygulamalarından şarkını dinlemeye devam ediyor, klibini bir daha açmıyor. O rakamların bir sonuç vermesini bekleyemezsin.
Berksan: 50 binlik kişilik stadyumlarımız var. 200 milyon dinlenen birinin, stadyumda 50 bin kişiyi toplaması gerekmez mi? O isimler yolda yürüyememeli. Ama ben kimsede bunu göremiyorum.
Hande Yener: Bu kadar milyonlarca kez dinlenseler, prodüktör olarak CD’lerini çıkarmaz mısınız? Ama bu isimlerin CD’leri de çıkmadı…
Birçok isim dünya yıldızı olma yolunda ilerlediğini söylüyor, buna ne diyorsunuz?
Berksan: Ben kendi dünyamın starıyım.
Hande Yener: O heyecan bir dönem bende de vardı ama şu an o kafada değilim. Kendi ülkemdeki insanlara yetmek, onları tatmin ve mutlu etmek için bu dünyaya geldiğime artık eminim.
Berksan: Bir de şu an lokal anlamda üretim yok ki, zaten ürettiğiniz her şey dünyaya açılıyor. Artık dünya küçük bir köy gibi…
Günümüzde popstarlık hala var mı, yoksa starlık kavramı bitti mi?
Hande Yener: İnsanların gözünde biraz bitti gibi görüyorum. Yenilerden Edis’i başarılı buluyorum, o bu kalıba uygun davranıyor. Ama yolu çok uzun. Onun dışında birini hatırlamıyorum.
Berksan: İlla büyük yetenekler vardır ama gözümüzün ısırdığı az. Artık trafik çevirmesinde bile meşhur oluyorsun. İnsanlara o yüzden o kadar da etkileyici gelmiyor.
Hande bu gece sahne kostümün bir mayo elbise. Gülşen de bu hafta kostümü sebebiyle eleştirildi. Pop yıldızlarının kostümlerinin eleştirilmesine ne diyorsunuz?
Hande Yener: Bizler bazen çıktığımız yerlerde sansasyon yaratmak, haber olmak isteriz. Bunlar bana normal geliyor. Gülşen’i çok seviyorum, tam bir star gibi davranıyor. Böyle yerden yere vurmayı doğru bulmuyorum, çok demode.
Berksan: Bizler normal giyinip oturup kalsaydık o zaman bu röportajı yapıyor olmazdık.
Nasıl ‘donmuş gibi’ hep böyle genç kalıyorsunuz?
Berksan: Hande’nin uyanır uyanmaz öyle bir programı vardır ki… Mesela bir şeyin yaprağı oluyor, özel bir ilden gelmiş, onu yer. Diğer bir yaprağı çiğner, birini sürer… Onda o sistematik oturmuş.
Hande Yener: Kendimize bakmalıyız. Yüzüme bir şey yapacakken Berksan’ı da artık yanımda sürüklüyorum. Birlikte yapınca enerji artıyor. Zamansız olmak istiyoruz, yaşımızla değil enerjimizle ilgilenin istiyoruz. Çıktığım günden daha genç ve dinamik hissediyorum.
Berksan: Ben yeni çıkış yapmış gibi hissediyorum (gülüyor).
BU BAYRAM ELİNİ ÖPER, HARÇLIĞIMI ALIRIM
Üç gün sonra bayram. Bayramlar size ne ifade ediyor?
Berksan: Harçlık. Eskiden alıyordum, şimdi veriyorum.
Hande Yener: Bu bayram elini öper, alırım o zaman harçlığımı (gülüyor). Tabii eski bayramlar gibi değil. Ama bizler bunu yaşatabilir, değerlerimize sahip çıkabiliriz. Pandemi de bize ders oldu, hayat muhasebeleri yaptık. Hepimiz işkolik olmuştuk. Bir baktım, 20 yıl geçmiş, ailemle üç kere tatil yapmışım. Elbette sevenlerim de benim ailem. Sahnede olmayı da seviyorum ve her gün bizim için bayram…