Ajda Pekkan: Keşke kazara bir çocuğum olsaydı. Usta sanatçı Ajda Pekkan, yıllar sonra yaşadığı pişmanlığı ifade etti. Pekkan, çocuk konusundaki pişmanlığını “Keşke kazara çocuğum olsaydı” şeklinde ifade etti. Detaylar haberimizde…
Ajda Pekkan’dan samimi açıklamalar
Sanat camiasının her daim parlayan ismi usta sanatçı Ajda Pekkan, Hürriyet’e konuştu. Samimi açıklamalarda bulunan Pekkan, özel hayatı ve iş yaşamı ile ilgili merak edilen tüm soruları samimiyetle yanıtladı. İşte Ajda Pekkan’ın o röportajından kesitler:
Yeni albümde kaç şarkı olacak?
– 10 şarkı… Sinan Akçıl, Şehrazat, Serdar Ortaç ve Bülent Özdemir’in şarkıları olacak.
Albüm bu yaz başında çıkacaktı, neden gecikti?
– Albümün aranjörlüğünü Ozan Doğulu yapıyor. Biliyorsun Ozan’ın yoğunluğunu. Bu aralar da işleri çok yoğun. Benim de öyle olunca geciktik, yetişmedik. Şimdi ekim ayı gibi çıkarmayı planlıyoruz.
O kadar gecikecek mi? Okumaları yaptın mı peki?
– Altyapı olarak denemelerini yaptım, çok güzel oluyor. Esas okumaları yapmadım daha. Sonra düzenlemeleri yapılacak.
Albümdeki favori şarkın hangisi?
– Öyle bir şey ki, çalışmalar devam ederken başka yeni şarkı geliyor ve hepsinin önüne geçebiliyor. Şu anda Şehrazat ve Sinan’ın şarkısı çok önemli. Ama özellikle Şehrazat’ın şarkısı çok enteresan.
Tarkan, geçtiğimiz günlerde kızı Liya’yı kucağına aldı. Arayıp tebrik ettin mi?
– Yok, daha konuşamadık. Onların işi başından aşkın şimdi. Ama bu vesileyle çok tebrik ediyorum. Allah bağışlasın. Ne kadar güzel bir duygudur anne-baba olmak. Müthiş bir şey olsa gerek.
Sen bir çocuğun olmamasının eksikliğini yaşadığını hep söylüyorsun zaten.
– Evet, çocuk sahibi olmak müthiş bir şey. Keşke kazara olsaydı. Gerçi o dönem kendi ayaklarımın üstünde zor duruyordum, nereye bastığımı bile bilmiyordum.
Aleyna Tilki’yi nasıl buluyorsun? Onda kendi gençliğini görüyor musun?
– Hiç alakası yok. Keşke onun bugünkü olanakları bende de olsaydı. Ben kendi çabalarımla Ajda Pekkan’ı yaratmaya çalıştım. Aleyna şimdi tüm olanaklara sahip. Teknik, proje ve sosyal medya olarak… İnşallah iyi kullanır. Ben onu çok beğeniyorum.
Ona bir tavsiyen var mı? Malum, şöhret tehlikelidir…
– Evet, şöhret tehlikelidir. Şöhret bir zehirdir. Yetenekliysen o zehri içmeden olmaz. Ama sonra mutlaka hayatında o zehri dengeleyecek panzehri bulmak zorundasın. Panzehri bulmazsan ölürsün. O panzehir kimi zaman aşk, kimi zaman gerçek başarıdır. Hayatta onları iyi dengelemek lazım. Ama bu yaşta Aleyna bayağı akıllı konuşuyor. Ama içsel olarak da öyle mi? Bilmiyorum. Çok akıllı. Çok takdir ediyorum. Kendi yaşının Türkiye’de çok güzel bir örneği. İnşallah yolu açık olur. Benim için çok örnek bir kız.
Bülent Ersoy’la da barıştınız bu arada…
– Evet, nihayet barıştık. Birbirimize öpücükler yolluyoruz. Ben zaten onu çok seviyorum. Beni bilirsin Cengiz, ben öyle kavga eden, önüne geleni mahkemeye veren biri değilim. Ama öyle bir saldırıya uğradım ki, ne olduğumu şaşırdım. Mahkemeye vermesem olmazdı. Ama Allah’tan birbirimizi anladık. Şimdi birbirimizden kıymetlisi yok. Çünkü bizim gibisi bir daha çıkmayacak… Gerçekten çok güzel sesi olan, müstesna bir sanatçı Bülent Ersoy. Ben kimseye bulaşmam, öyle kenardan kenardan gitmeyi seviyorum. Yengeç burcuyum ya…