Gerçek hayattaki hikayelerin anlatıldığı ve izleyicilerin ilgiyle takip ettiği ‘Bir Şansım Olsa’, 4. sezonuna kan değişikliğiyle giriyor. Program hakkında ve kendisi hakkında samimi bir röportaj veren Ahu Sungur “Sevgiye zaafım var” dedi. İşte ünlü sunucunun o röportajı;
Show TV’nin en çok izlenilen programlarından ‘Bir Şansım Olsa’nın yeni dönem sunucusu oldunuz. Size teklif gelmeden önce programı seviyor muydunuz, izliyor muydunuz?
İlk bölüme denk gelmiştim ve çok sevmiştim formatı, hatta eşime; “Müthiş bir format bu, keşke böyle bir formatı ben sunsaydım.” demiştim. Düşünün ki ne kadar kalpten istemişim. Eşref saatine denk geldi galiba.
Sizi dizi ve sinema filmlerinde takip eden izleyicinizin karşısına bambaşka bir konsept ile çıkmaya hazırlanıyorsunuz. Bu program için özel bir hazırlık yaptınız mı?
Evet, öyle ve bundan dolayı çok mutluyum. Aslında Show TV benim uğurumdur. Benim için, içinde yer alıp en sevdiğim proje ‘Adını Feriha Koydum’ da Show TV’deydi. Seyirci beni en çok orada sevdi ve takibe aldı. Bu benim için çok kıymetli. Program için fiziksel olarak yaptığım tek değişiklik saçlarımı boyatmak oldu. Ruhen de kendimi hazırlamaya çalıştım. Gerçek hayat hikayelerini aktarıyoruz ve bence bu büyük bir mesuliyet. İnsanların hikayelerine, hayatlarına dokunmak çok kıymetli. Empati duygunuzu bir an bile kaybetmemeniz gerekiyor ve galiba en önemlisi samimiyet. Bu programı sadece iş olarak görmüyorum. Kendimi içinde göreceğim birçok hikaye ve yanlarında olmam gereken hikaye kahramanı var.
Programın sizinle olan yeni döneminde içerikte farklılıklar görecek miyiz?
Zaten oturmuş ve çok sevilen bir program. Değişiklik değil fakat kendini yenileyen ve izlenirliği daha fazla artıracak farklılıklar düşündük. Daha dinamik ve hareketli olması için çalıştık.
Gerçek hikayelerle ikinci bir şansı isteyenlerin yaşadıklarını konu alan bu programa siz konuk olsaydınız, ne ya da kim için ikinci bir şans isterdiniz?
Benimki biraz imkansız olurdu çünkü ben yıllar önce vefat eden babacığımı son bir kez görmeyi isterdim. Ona son kez sarılmak, öpmek… Şükürler olsun yaşarken çok söyledim onu çok sevdiğimi ama sevdiğiniz birini kaybettiğinizde her şeyin yetersiz kaldığını hissediyorsunuz. Zaten programda da en çok anne ve babalarla olan hikayeler beni derinden etkiliyor. Bence sağlıkla nefes aldığımız her gün sevdiğimiz ve bizi seven insanların kıymetini bilmeliyiz. Ve onlara onları ne kadar çok sevdiğimizi söylemeliyiz. Benim sevgiye zaafım var. Tek motivasyon kaynağım sevgi. Çocukluğumdan beri hep böyle oldu. Bunun dışında isteyeceğim bir şans yok herhangi birinden ya da hayattan. Harika bir ailem var. Kalplerini kırmadım, incitmedim. Bu benim hayattaki en büyük şansım ve ödülüm.
Sizce herkes ikinci bir şansı hak eder mi?
Evet, herkes ikinci bir şansı hak eder fakat o ikinci şansa kadar geri dönüşü olmayacak zararlar vermediyse, zararı tekrar tekrar bilerek ve isteyerek yapmadıysa; en önemlisi de gerçekten pişmansa…
Buradan ikinci bir şans isteyenlere ve geçmişte yaptıkları şeylerden dolayı pişmanlık duyanlara neler söylemek istersiniz?
Kendinin, yaptıklarının ve verdiğin zararın farkında olmak, karşındaki kişiyle empati kurabilmek, kendinle ve durumla yüzleşebilmek çok kıymetli. Ve en önemlisi vicdan… Vicdanınız varsa zaten bilerek ya da bilmeyerek sebep olduğunuz şeyden dolayı pişmanlık duyarsınız. Gerçekten pişmansanız ikinci bir şans için denemeye değer. Bize başvursunlar elimizden geleni yaparız.