Şu sıralar Show Tv’nin sevilen yapımlarından olan Arıza dizisinde rol alan Usta oyuncu Ahmet Mümtaz Taylan verdiği röportajda samimi açıklamalarda bulundu. Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Erkek Oyuncu ödülüne layık görülen oyuncu ödül alması ile ilgili “Fark edilmiş ve takdir edilmiş olmanın keyfini hissediyorum” yorumunda bulundu.
Kendinizi Kanıtlamak Zorundasınız
Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Erkek Oyuncu ödülüne layık görülen usta oyuncu ödül almanın mesleğine olan katkısı ile ilgili şu sözleri söyledi;
“Ödül almış olmak oyuncu açısından dünün konusu. Bugüne bir katkısı yok. Her iş günü yeniden kendinizi kanıtlamak zorundasınız.”
Hayatında en önemli derdinin meselesi olan, savunabileceği işler yapabilmek olduğunu belirten oyuncu “Bu dertler hiç peşinizi bırakmaz. Halen bu ve daha bir dizi kritere göre iş seçmeye çalışıyorum. Bu çabadaki tutarlılık, yıllar içinde benzer kriterlere sahip işlerin de seni arar hale gelmesiyle sonuçlanıyor” dedi.
Ahmet Mümtaz Taylan “Utanılacak Bir İş Yapmadım”
Kariyerinde 31. yılı geride bırakan Taylan, oyunculuk kariyerini şu sözlerle değerlendirdi;
“Utanılacak bir iş yapmadım. Sorumluluktan kaçmayan bir işçi olduğum bilinir. Seyirciyle iletişimim sıkı. Sevildiğimi, tercih edildiğimi biliyorum. İş arkadaşlarımdan saygı görüyorum. Daha fazlasını beklemiyorum.”
Ahmet Mümtaz Taylan kendisine sorulan “Hiç Kel Hasan Efendi’nin kavuğunun belli dönemde nöbetçisi olma hayalleri kurdunuz mu?” sorusuna;
“Hayır kurmadım. O ayrıcalık onun yolunu takip eden, yaşatmaya çalışan tiyatrocuların hakkıdır. Eskilerin de çok güzel buyurduğu gibi; Tekkeyi bekleyen, çorbayı içer” şeklinde yanıt verdi.
Ahmet Mümtaz Taylan : İnternet, televizyonu yenebilir
İyi Senaryo Sorunumuz Var
Günümüz senaryolarını eleştiren usta oyuncu şu sözleri söyledi;
“İyi senaristten ziyade iyi senaryo sorunumuz var. Yokluğun sebebi senaristlerin yetersizliği değil. Çalışma koşullarının ve formatların insani olmayışı. Senaristlerden 5 günde bir 140 dakikalık yani 100 küsur sayfalık dizi bölümleri yazmaları bekleniyor. Bu olmaz. Olmuyor işte. Dünyada benzeri yok. Senariste “bir yaz da beğenirsek bakarız” filan denilen bir başka ülke de yoktur. Senaryo işimizin omurgasıdır, en konforlu ortamda çalıştırılması gereken profesyoneldir senarist. Mevcut koşullar değiştikçe çok daha iyi senaryolar çıkacağı kesindir. Mevcut düzen sürdürülebilir değil. Sadece senaristler değil tüm çalışanlar eziyet çekerek işimizi yapmaya çalışıyoruz.”