42 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra sağlığına kavuşan Cem Özer, katıldığı magazin programında yıllar önce üstü açık arabasıyla bir halk otobüsünün yanından geçerken utancından arabasının üstünü kapattığını ve haketmediğini düşündüğünü anlattı.
Cem Özer’den Yıllar Sonra Gelen İtiraf: Üstü Açık Arabamla Otobüsün Arkasında Durunca Çok Utandım…
Film setinde kaza geçirerek hastaneye kaldırılan ve 42 gün yoğun bakımda tedavi gören Cem Özer eşi Pınar Dura ile Kanal D ekranlarında yayınlanan ‘Müge ve Gülşen’le 2. Sayfa’ programına konuk oldu. Özer, yıllar önce yaşadığı duygusal anısını da canlı yayında anlattı.
Cem Özer Şaşırttı! “Beni Küçük Bir Cami’den Uğurlayın”
“Bir gün üstü açık arabamla bir otobüsün arkasına denk geldim çok utandım!”
Özer, yıllar önce sunuculuğunu yaptığı “Laf Lafı Açıyor’ programından çok fazla para kazanmadığını, kazandığı paraları da dağıttıklarını söyledi. Sunucuların ‘Kazandığın paraları dağıtmasaydın nelerin olurdu?’ sorusun üzerine o dönemlerde başına gelen bir olayı da anlatan Özer, şunları söyledi: “Öncelikle içim bu kadar rahat olmazdı. Ben bir lüks markanın aracını ilk Türkiye’ye getiren benim. Bir gün bir otobüsün arkasına denk geldim arabanın da üstü açıktı. Çok utandım. Sanki haksız bir kazançla onu elde etmişim gibi geldi, utandım hemen üstünü kapattım.
“Her aldığım şeyi iki misli fiyatına aldım…”
Ondan sonra bir karar aldım Faruk Bayhan o zamanlar bir program yapıyordu bana ‘sen bu kadar parayı ne yaptın?’ diye sordu. Ondan sonra ben her aldığım şeyi iki misli fiyatına aldım. 80 bin dolarsa ben 80 bin doları gidip çocuklarla ilgili bir yere bağışladım ki arabaya rahatça binebileyim. Kendimce böyle bir denge yaptım. Hak ettiğim bir parayla alıyorum bunu ama bu çok fazla.”
Özer ayrıca Mehmet Ali Erbil hakkında da açıklamalarda bulundu!
2. Sayfa programına ünlü sanatçı Cem Özer konuk oldu. Geçirdiği talihsiz kaza sonrası bir süre hastanede tedavi gören Özer, bilinmeyenleri anlattı. Özer ayrıca Mehmet Ali Erbil hakkında da açıklamalarda bulundu.
Cem Özer’in öne çıkan açıklamaları şöyle:
Mehmet Ali Erbil daha yeni kendine geldi, asistanıyla konuşuyorum. Yoğun bakıma aile dışında kimse alınmaz, ailesiyle görüştük.
Doktorlar derki ‘tepki vermiyor, bilinç kapalı’ belki haklılar ama filmlerde gördüğümüz şey gerçek. Algılıyoruz, kapalıysa da kitli değil, bir aralık var. Ben bana söylenenleri, dokunmaları duydum hissettim. ‘Benim bunu Erbil’in ailesine söylemem lazım’ dedim. Erbil’in kurtuluşu böyle olur.
Ben bir ara öldüm, bu hatırladıklarım da 1-2 saat öncesi’ diye düşündüm. Sonra Pınar’la, Cemre’yi duydum. ‘Benim kızım, eşim ve oğlum var ben onlar için yaşamaya çalışmalıyım’ dedim.
En çok da ‘Sen dünyanın en güçlü insanısın, babasısın’ gazını veriyorlardı bana, ben de onları duydukça tutundum.
Ben bu yaşadıklarımı Mehmet Ali Erbil’in ailesine aktardım. Çünkü bir süre sonra insan bırakıyor kendini, ‘tepki vermese de o sizi duyuyor, destek verin’ dedim.
Onlarla konuştum tekrar, ‘yapıyor musunuz söylediklerimi’ dedim. ‘Evet, yapıyoruz’ dediler. O da bir hafta geçmeden uyandı.