Ünlü şarkıcı Aydilge, gündemde yer almaya devam ediyor! Ünlü televizyoncu Mesut Yar’ın hazırlayıp sunduğu ”Laf Çok”a konuk olan başarılı sanatçı Aydilge, samimi açıklamalarda bulundu. İşte Detaylar…
Aydilge evlendi! 35 kiloluk gelinliği nasıl taşıdı?
Aydilge’den samimi açıklamalar…
Müzisyen, yazar ve radyo programcısı kimlikleri ile dikkat çeken Aydilge, Mesut Yar’ın hazırlayıp sunduğu ”Laf Çok”a konuk oldu. Programda muhteşem anlar yaşandı. Şarkıcı hayatına dair samimi açıklamalarda bulundu. İşte Aydilge’den samimi açıklamalar…
Aydilge, nasıl evlilik teklifi aldığını anlattı
Binlerce kişiye konser versem de, otel odasına tek başıma döndüğümde, yapayalnız hissediyordum ve çoğu geceler ağlıyordum…
Aydilge, ”Dizinin patladığı dönemlerde aslında içten içe çok yalnızdım. Binlerce kişiye konser versem de, otel odasına tek başıma döndüğümde, yapayalnız hissediyordum ve çoğu geceler ağlıyordum. Ama sonra, asıl sorunun yalnızlık değil, yalnız kalmaktan korkmak olduğunu fark ettiğimde, kendime inandım ve kendi mutluluklarımı yaratmasını öğrendim.” diyerek oldukça samimi bir itirafta bulundu. Başarılı sunucunun ”Peki bir Kiralık Aşk daha çıkar mı? Yeniden diziler için müzik yapar mısın?” sorusuna da aynı açık yüreklilikle yanıt veren Aydilge, ”Elbette yaparım ancak önce projenin samimiyetine inanmam gerek. Gözyaşı ticaretinden hoşlanmıyorum. O yüzden ki; gelen tekliflerde oldukça seçici davranıyorum. Şiddeti özendirecek, duygu sömürüsü üzerinden reyting kovalayan bir diye müzik yapıp o şiddetin bir parçası, bir yansıması olmak istemiyorum. Şahsen, toplum üzerinde sanatçı olarak bir etkim olacaksa, bunun umuttan, sevgiden, iyilikten yana olmasını isterim. Bu sebeple hayata umutla bakan yeni bir yapım olursa diye bekliyorum.” sözleri ile samimiyetini daha da ileriye taşıdı.
Bağımlılık denilince ilk akla gelen şey uyuşturucu ama bana sorarsanız bir cep telefonu, bir bilgisayar oyunu hatta bazen aşk bile bir bağımlılığa dönüşebilir…
İnönü Üniversitesi’nde kaynak kitap olarak okutulmaya başlanan Bulimia Sokağı adlı kitabı ile ilgili açıklamalarda yapan genç şarrkıcı; ”Ben bu romanda bağımlılıklarımıza dikkat çekiyorum. Bağımlılık denilince ilk akla gelen şey uyuşturucu ama bana sorarsanız bir cep telefonu, bir bilgisayar oyunu hatta bazen aşk bile bir bağımlılığa dönüşebilir. Aşık olduğu insan yanında olmadan kendini var edemeyen, ya da tutkusunu öldürmeye kadar vardıran insanları görüyoruz. İleri de romanlarımdan yola çıkarak bir dizi yapmak da isterim tabi. Başarılı olur mu? Olmaz mı? İzlenir mi? İzlenmez mi? Onu zaman gösterir. Ama benim bu düşüncemdeki merakım ”Ne kadar reyting alır?” değil. Kaç insana faydalı olabilirim?” diyerek bakış açısını ortaya koydu.
Çok hasta bir çocukluk geçirdim…
Şarkıcı çocukluğu ile ilgili ise ”Ben çok hasta bir çocukluk geçirdim. Astım nöbetlerim ağır geçerdi. Nefes alamazdım. Koşup oynamam yasaktı. O yüzden çok arkadaşım da yoktu. Hatta en yakın arkadaşım bana sürekli su buharı ve oksijen üreten mavi makineydi. Nefes alamadığımda “hava hava” diye makinaya koşardım. Hasta olduğumu bilmeyenler de niye hava diye koşturduğumu anlamaz, ”hav hav” yani köpek istediğimi sanarlardı. Oysa tek istediğim havaydı… O halde bile şarkı söylerdim. Müzik benim şifam olmuştu. Mavi makinam ve aşkla şarkı söyleyen çocuk kalbim el ele verip ciğerlerimi iyileştirdiler. Bundan büyük ilham kaynağı olur mu? TRT Ankara Radyosu sınavlarını kazandığımda en güçlü 30 sesten biri seçilmiştim. Bilmiyolardı ki o güçlü buldukları sesim ve ciğerlerim aslında neler çekti ve sonunda müzik aşkıyla iyileşti.”