Payitaht Abdülhamid 47. Bölümüyle TRT1 ekranlarına damgasını vurdu. Cuma akşamlarının ilgiyle izlenen dizisi, başrol oyuncuları; Bülent İnal, Özlem Conker ve Hakan Boyav kadar, diğer iddialı oyuncularıyla da büyük beğeni almaya devam ediyor. Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinin, Sultan Abdülhamid’in hayatının ve taht mücadelelerinin anlatıldığı dizi film, bir darbenin ayak seslerinin yayınlandığı bölümüyle de izleyicileri ekran başına kilitledi. Peki 47. bölümde neler oldu?
Payitaht Adülhamit Oyuncu Kadrosu
Payitaht “Abdülhamid” 47. Bölüm Özeti
Sabahattin’i de kendi safına alarak sarayın kalbine ilerleyen Parvus, 46. bölümde Payitaht Abdülhamid’e hediye olarak; adeta, açıldığında tüm felaketleri de beraberinde getiren “Pandora’nın Kutusu” gibi bir sandık vermişti. Parvus, canını Abdülhamid’in merhametine teslim eder gibi görünse de bu hediye ile aslında ona tuzak kurmuştur. Abdülhamid Han ise bu kötü plandan tamamen habersiz olarak kendisine hediye edilen bu sandıktan çıkardığı zarfı açtığı an da yere yığılmıştır. Zarf içerisine atılmış olan tozla zehirlenen Abdülhamid, yeninden kendisine kurulmuş bir suikastle karşı karşıyadır. Zarfı açtığı an fenalaşarak bayılan Abdülhamid Han’ın durumu hemen Bidar Hatun’a bildirilmişti. Durumu öğrenen tüm hanedan üyeleri de Sultan Han için endişelenerek yanına gelir.
Payitaht Abdülhamid Dizisi Dünyaya Açılıyor!
Latin Amerika Payitaht Abdülhamid’i İstiyor
Parvus ve İngiliz casusu Gertrude Bell ise yeniden bir iş birliği içerisine girmiştir. Parvus, büyük planını gerçekleştirmek için Prens Sabahattin ile bir araya gelmiş ve onunla “askerleri sokağa dökmek için büyük bir emir vereceğiz” diyerek, tüm koldan darbe hareketine geçmiş ve planını uygulamaya koyulmuştur.
Oğlu Sabahattin ile arası giderek açılan Mahmut Paşa ise Abdülhamid Han’ın tam da hastalanıp yataklara düştüğü bir zamanda, kulağına gelen ihtilal dedikodularından korkarak, bu kez de tahtın diğer varisi olan Abdülhamid’in kardeşine sığınır.
Artık, çıkan isyanlar dört bir yana yayılmaya başlamıştır. Bir yandan Parvus, Osmanlı askerlerini galeyana getirip ayaklanma çıkarmış; bir yandan Gertrude Bell, Arap azınlıkların beynini yıkayarak isyan çıkarmalarını sağlarken, öte taraftan da Emanuel Karaso ise Osmanlı halkı içindeki Yahudi birliğini harekete geçirerek ayaklanmaya destek vermeye başlamıştır. Entrikacı düşmanlar bu planlarında başarılı olacak mı merak edilirken tüm gözler ise Abdülhamid Han’ın yeniden uyanmasını beklemektedir. Fehim Paşa ise Meyyit’ten aldığı yardımla, bu şer ittifakını bozmaya çalışacaktır.
Saray kadınları ise dışarıdaki tüm tehlikeden habersizce hem Abülhamid Han için üzülmekteler hem de çekişmelerine devam etmektedirler. Seniha, Sabahattin’in onurunu kurtarmayı başarırken, Bidar ise Abdülkadir’e olan güvenini kaybetmiştir. Handan ve Efsun arasındaki yüzleşmeler, tartışmaya neden olmuştur ve bu tartışma ardından Handan bebeğini kaybetmiştir. Hatice ise boşanmamak için Vasfi’ye sadakatini ispat etmek zorunda kalmıştır.
