Sunay Akın Kimdir?
Şair, yazar, gazeteci, araştırmacı bazen de tiyatro oyuncusu. Çok yönlü sanatçı Sunay Akın kimdir?
Sunay Akın’ın Yaşamı Ve Çalışmaları
12 Eylül 1962 tarihinde Trabzon’da doğdu. Çocukluğu Trabzon’da geçen Sunay Akın, o yılları; “Sokakları yokuş olan Trabzon’un, düz yer özlemiyle yapılan teraslı evlerinin birinde geçti çocukluğum. 1969’un 20 Temmuz gecesi, Ay’daki insanı görürüm umuduyla o terastan baktım gökyüzüne. İstanbul’u ilk kez 7 yaşında gördüm ve babamın beni götürdüğü ilk yer de Arkeoloji Müzesi oldu. Trabzon’a geri dönünce bir çekmeceye annemin yüzüklerini, kolyelerini, küpelerini koyarak arkadaşlarımla ‘müzecilik’ oynamak için sokağa çıktım” diye anlatıyor.
Aslında o yıllarda hayal etmeye başlıyor İstanbul Oyuncak Müzesi’ni…
İlk şiirleri 1984 yılında dergilerde yayınlanmaya başlayan Sunay Akın, genellikle kısa şiirler yazmıştır. Orhan Veli şiirinin günümüzdeki sürdürümcüsü olan Akın’ın aslında bu tür şiire pek uymayan, lirik bir ses tonu vardır. Şiirlerinde yergiyi kullanmadaki rahatlığı dikkat çeker. Şiirlerindeki hüzün ve çocuk temaları da şairin ilgi ve hassasiyetlerini göstermektedir.
Sanatçı, dünyanın pek çok yerinden topladığı oyuncaklarla, çocukluk hayali olan İstanbul Oyuncak Müzesi’ni Göztepe’de tarihi dört katlı bir konakta açtı. İstanbul’un Kadıköy ilçesinin Göztepe semtinde bulunan ve şair Sunay Akın tarafından 23 Nisan 2005’te kurulan Oyuncak Müzesi, 20 yılda 40’ı aşkın ülkedeki koleksiyonerlerden, antikacılardan ve açık arttırmalardan satın aldığı oyuncaklarla kurulmuştur. Aileleri, tüm üyeleriyle kucaklayan müze ziyaretçi akınına uğramaktadır.
Şairin ilk şiirleri 1984’te bir dergide yayınlandı. 1987’de “Noktalı Virgül” dosyasıyla Halil Kocagöz Şiir Ödülü’nü aldı. İlk kitabını 1989’da “Makiler” adı altında çıkardı. Aynı yıl arkadaşlarıyla birlikte “Yeni Yaprak” ve bir yıl sonra “Olmaz” adlı şiir dergilerini çıkardı. 1990’da “Makiler” şiiri, şaire Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü’nü kazandırdı.
“Makiler”in ardından Akın 3 şiir kitabı daha çıkardı; “Antik Acılar” (1991), “Kaza Süsü” (1993) ve “62 Tavşanı” (1998). Bunlar dışında 8 tane de roman yazdı; “İstanbul’un Nazım Planı” (1999), “Ay Çöreği ve Deniz Yıldızı” (2000), “Kız Kulesi’ndeki Kızılderili” (2000), “Önce Çocuklar ve Kadınlar” (2000), “İstanbul’da Bir Zürafa” (2001), “Onlar Hep Oradaydı” (2002), “Kırdığımız Oyuncaklar” (2003), “Kule Canbazı” (2004). Şairin derlemeleri de; “Şairler Matinesi” (1994), “Küçük Asker… Küçük Asker” (1996), “Şiir Cumhuriyeti” (1994), “Ve Şaire… Ve şaire” (1995), “Kırılan Canlar” (1997) idi. Tüm bunların yanında birçok radyo ve televizyon programı yaptı.
Şiirlerinde Cemal Süreya etkileri de görülen şair, ona olan hayranlığını bir röportajında şu sözlerle ifade ediyor: “Hayatımdaki en önemli ödül Cemal Süreya’nın benim için ‘ilk şiirlerinden biriyle uçtu çocuk’ demesi oldu…”