Fenomen Zeynep Buse Korkmaz, hurriyet.com.tr’de Ferit Ömeroğlu’nun konuğu oldu. Zeynep Buse Korkmaz’dan samimi açıklamalar geldi. İşte o açıklamalar;
TikTok alemini nasıl yönetiyorsunuz? Bugün birisi canlı yayın açarak seninle ilgili konuşabilir. Instagram, YouTube gibi mecralara göre TikTok’ta daha çok canlı yayın ve içerik var.
Gerçekten çok şeffaf bir uygulamayız biz. Instagram ve YouTube fenomenleri gibi değiliz. TikTok çok şeffaf. Evet, sevginin en derinden hissedildiği bir platform. Mesela şu an bir canlı yayın açılıp benimle ilgili açıklamalar yapılıyor olabilir ama aynı zamanda sevgiyi de hissedebildiğiniz bir platform. Bunun böyle olduğunu düşünüyorum. Ben, Instagram’da da aynı şekilde güzel bir kitleye sahibim ama asla Instagram fenomenleri ile bire bir tutulduğumuzu düşünmüyorum.
Takip ettiğin ve beğendiğin Instagram fenomenleri var mı? Keşke onun gibi olabilsem dediğin bir isim var mı?
Şeyda Erdoğan. Gerçekten çıldırıyorum.
Instagram’da çok cringe bulduğun isimler var mı?
Kişisel olarak isim veremem ama çok fazla var.
Nasıl gidiyor? Neler yapıyorsun?
Bu ara yoğun çalışıyorum. Sürekli video çekmeye çalışıyorum. Şu aralar TikTok videolarımı ve reels içeriklerimi düzeltmeye çalıştığım ve profesyonel videolara geçiş yaptığım için tek bir videomun çekim açısından 24 saatimi, montaj açısından diğer bir 24 saatimi aldığı oluyor. 5 dakikada da bir TikTok videosu çektiğimi biliyorum ama daha iyisini çekmek için 4 günümü de alabiliyor. Reels içeriklerimden biri 4 günümü almıştı ve 4 gün boyunca terasta video çekmek için çabaladım.
1 dakikalık içerik için mi çabaladın?
9 saniye. 4 gün terasta beklemiştim.
Bir video ile meşhur olduğunu söylediğin video hangisiydi?
Ben, TikTok’a ilk video attığım gün 50 bin takipçim oldu. Bu, çok basit bir dublaj videosu idi. O zamanlar garsondum. Mesai saatim başlamadan 40 dakika kadar önceydi. Evden çıkmadan önce çok basit bir dublaj videosu çekip iş yerime gitmiştim. Videoyu iş yerimde paylaştım. Gece tekrar TikTok hesabıma girdiğim zaman 50 bin takipçim olduğunu görmüştüm. Aslında hepimiz en basitten başlıyoruz. Önemli olan bir yerden sonra kendini geliştirmek. Şu anda baktığım zaman cringe içerikler ürettiğimi düşünmüyorum. Çok uzun zamandır bunu düşünmüyorum.
Cringe olma konusu, kişiden kişiye değişebilir mi yoksa çok net midir?
Benim şu an TikTok, Instagram ve YouTube’da takipçim var ve bunlara göre içerik üretiyorum. YouTube’a ayrı, Instagram’a ayrı, TikTok’a ayrı içerik üretiyorum. Ama cringe olarak da devam edenler var. Gerçekten TikTok’ta 4-5 tane sayabileceğim isimler var. Bunlar cringe ve onları bu şekilde kabullendik biz. TikTok’ta bu şekilde kabullendi. Onlar, bizim için cringe içerik üreticisi. Bu şekilde Fenomen olanlar da var.
Örnek verebilir misin?
Semih Varol var. Kendisini şahsi olarak tanırım ve severim. Gerçekten çok cringe. Ama bu şekilde içerik üretiyor.
Garsonluktan bu zamana kadar geçen süreç nasıldı?
Çok zordu.
O günlerden özlediğin bir duygu var mı?
Evet, var. Ben, yediğim yemeği bile ikiye bölüp bunu da akşam yemem lazım diyordum. Çünkü bunu şu an yersem akşama aç kalacağım ve ödemem gereken taksiti ödeyemeyeceğim akşama da aç kalmamak için. Böyle bir koltukta 1,5 yıl yaşadım.
Restorana gittiğin zaman orada çalışan arkadaşlara yaklaşımın, diğer insanlara göre daha farklıdır. Çünkü sen onu tecrübe ettin ve empati kurabiliyorsun.
Arkadaş ortamımda ya da bir date’e çıktığım zaman karşı tarafta tek incelediğim şey, o çalışanla olan iletişimidir. Gerçekten o kadar titizim ki bu konuda. Kendi kız arkadaşımı dahi bu şekilde seçerim.
Ne yapmak istiyorsun?
Şu sıralar kendi işletmemi açmak için uğraşıyorum. Kızlarımızın bakımlarını yapmak için çalışıyorum bu sıralar. Güzellik merkezi denemez. Çok klasik olabilir güzellik merkezi. Çünkü çoğu fenomenimiz, biraz para kazandıktan sonra ben güzellik merkezi açayım diyor.
Seninki nasıl bir şey olacak?
Benimki bir tık daha rahatlama merkezi olacak. Masaj yaptırmak isteyen, manikür – pedikür yaptırmak isteyen, dövme yaptırmak isteyen kişiler gelebilecek.
En son en çok hüzünlendiğin bir anı paylaşabilir misin?
Çok yakın bir zamanda eski dostumu kaybettim. Çok yakın bir arkadaşım vefat etti. O da sosyal medya fenomeniydi.
En son en çok neye hayır dedin?
Bir date’e hayır dedim. Ama sosyal medya ile alakalı olan biri değil; no name biri. Çok hayır dedim. Eski erkek arkadaşımdı. Yeniden barışmak istedi. Ben de olabildiğince hayır dedim. Hala hayır diyorum.
Neden hayır diyorsun?
Bitmişse bir şey vardır ve bitmiştir. Aynı kitabı okumaya hiç gerek yok.
En son en çok neye şaşırdın?
Gerçekten insanların çok nankör olabileceğine şaşırdım. İnsanlar, bazen çok vefasız oluyor. Sen bana bir iyilik yapsan ya 40 yıl o iyiliğine karşılık vermeye çalışırım ya da o iyiliği hatırlarım.
Ona aslında öyle olmadığını anlatır mısın?
Aslında sen zannediyorsun ki ben onu sana isteyerek yaptım. Ama öyle yapmadığımı sen de biliyorsun. Ben, öyle bir şey düşünen bir insan değilim bir kere. Seninle konuştuğumu ve anlaştığımı düşünüyorum. Seni çok seviyorum, iyi ki varsın.
Kendini affettirebileceğin bir andasın ve seni dinliyor. Anlatır mısın?
Kendimi affettireceğim hiçbir şey yapmadım. Ben, kimseye bir şey yapmadım. Kimsenin beni affetmesine gerek yok.
Diyelim ki birinin kalbini kırdın. Gönül alabilir misin?
Yanlış bir şey yaparsam özrümü de dilerim. Özür dilemesini bilirim ben. Asla öyle bir egom yok. Karşımdaki kişiyi kırdığımı anlayıp özrümü dilerim, ona sürprizler yapıp kendimi affettirmeye çalışırım.
Aşk var mı sence?
Hiç aşık olmadım hala. Çok bekliyorum ve olmak istiyorum.
Sence böyle bir duygu var mı?
Var bence. Bu kadar insan yalan söylüyor olamaz. Aşık olunca nefesim kesilsin isterim. Hiç yaşamadığım şeyleri yaşarsam onu anlayabilirim. Şu an buna hiçbir şekilde cevap veremem. Ben, hayatımda bir kere sevdim ve sevmeyi öğrendim.
Dilediğin kişiye, dilediğin bir soruyu 83 milyonun izlediği bir programda sorma imkanı verildi sana. Bu kim olurdu ve ona ne sorardın?
Sosyal medya fenomeni olan eski bir arkadaşıma sormak isterim. Çok da saygı duyarım hala. Beni ezip geçmene değdi mi?