Survivor 2021 şampiyonu olan İsmail Balaban Hürriyet gazetesine samimi açıklamalarda bulundu. Röportajın detayları haberimizde…
Güreşe Başlamam Tesadüftü
Seni altı aydır ekranda izliyoruz. Ama hikayenin detaylarını pek bilmiyoruz. En başa sararsak…
1987’de Antalya’nın Elmalı ilçesine bağlı Akçay köyünde dünyaya geldim. Ailem çiftçilikle geçiniyor. Dört kardeşiz. İkizim ve iki ablam var.
Sen de çalışma hayatına çiftçilikle mi başladın?
Evet. Maddi imkanımız olmadığı için ortaokuldan sonra liseye gitmedim. Bağ bahçe işlerinde çalıştım.
Güreşle nasıl tanıştın? Ailede sporla ilgilenen var mıydı?
Hayır, ailede güreşçi, sporcu yoktu. İkizimle (Turan Balaban) güreşe başlamamız da tesadüfen oldu. 18 yaşlarındaydım. Köyümüzde güreşle ilgilenen birkaç kişi vardı. Kardeşimle bana “Sizin fiziğiniz iyi, güreşçi olun” dediler. Köyde daha önce güreşmiş eski bir pehlivan vardı, ilk ustamız Bekir Meriç “Ben sizi çalıştırırım” dedi. Heveslenip hemen lisans çıkardık. Bir anda kendimizi güreşin içinde bulduk.
Neler değişti hayatınızda?
Köyde antrenmanlar yaptık ama orada fazla imkanımız yoktu. İkinci çıktığımız organizasyonda, daha teknik bilmezken, dayanıklılığımız ve hırsımızla finale kaldık. İnsanlar şaşırdı. O dönemde Antalya’da antrenörlük yapan Ziya Atalan bizde bir ışık gördüğünü söyledi.
En Küçük Şeylere Ağlıyordum
Bir yandan çalışıyor muydun?
Hafta sonları köyde bağ bahçe işlerinde çalışıp para kazanıyor, hafta içi Antalya’da antrenman yapıyordum. Büyük şehre adapte olmak kolay değildi. Yurtlarda kalıyorduk. 18 yaşın bu spor için geç olduğu düşünülüyordu, “Bu yaştan sonra senden olmaz, köyüne dön” diyenler vardı. Ama ikizimle birbirimize dayanak olduk. Rakiplerimizden çok daha fazla çalıştık. Ardından dereceler geldi. Sonra Ziya Usta’yı trafik kazasında kaybettik. Çok üzüldüm. Oğlu Ufuk Abi bizi bırakmayacağını söyledi. Zorlu sınavlardan geçtik ama yılmadık.
Ve başpehlivan oldun…
Kırkpınar’da iki kez başpehlivan, 2020’de dünya şampiyonu oldum.
Peki eğitimin ortaokulla mı sınırlı kaldı?
Hayır, açıköğretimden liseyi bitirdim. Ardından Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde beden eğitimi okudum. Sonra Trakya Üniversitesi’nde yüksek lisansımı tamamladım. Güreş sayesinde bir yerlere geldik. Aileme, kendime imkanlar sundum. Köyden çıktım ama elimden geldiğince hep kendimi geliştirmeye çalıştım. Hedefim de ileride akademisyenlik.
İkizinle çok benziyorsunuz. Tek yumurta ikizi misiniz?
Evet, aşırı benziyoruz. Güreşte de rakipler bizi kilo farkımızdan ayırt ediyorlardı.
Sana neden ‘Sarı Fırtına’ diyorlar?
Küçük yaştan beri er meydanlarında böyle söylüyorlar. Sarışın ve güreşte hızlı, seri olduğum için bu lakabı aldım.
Adada en çok neyi özledin?
Yemek ve ailemi. Orada ailemin değerini çok daha iyi anladım. Duygularınızı daha yoğun yaşıyorsunuz, özlem üst seviyelere çıkıyor. Duygusalımdır ama duygularımı içimde yaşayan biriydim. Adada dışarıya yansıtmaya başladım. En küçük bir şey dendiğinde ağlamaya başladım. Acayipti.
O Kadar Değildir Demiştim
Peki seni en zorlayan neydi?
Açlık. Onun dışında köyde büyüdüğüm için doğadan ve o işlerden anlayan biriyim. Haftalık kişi başına 100 gram pirinç vardı. ve bol bol kokonat (Hindistan cevizi). Günde 10 tane yediğimi biliyorum. Dışarıdan izlerken bu kadar zor olacağını gerçekten beklemiyordum. Market oyunlarında bizim takım altı hafta kaybetti. O süreç işkence gibiydi.
Yarışmadan çıkınca ilk ne yedin?
Kahvaltı. Çok önem veririm, günün en önemli öğünü. Serpme kahvaltı yedim, çok özlemişim.
Tuvalet işini nasıl çözüyordunuz?
Gitmeden önce ‘Orada portatif tuvalet vardır’ diye düşünüyordum. ‘O kadar değildir’ diyordum, o kadarmış. Ormanın içini kullanıyorduk.
Duş falan hiç mi almıyordunuz?
Yok. Ancak havuz parkurlarında ve deniz oyunlarında suya giriyorsun.
Birbirinize kokmuyor muydunuz?
Çok beslenmediğimiz ve doğal şeyler yediğimiz için ter gibi kokular yoktu. Ben çok titizim. Başak burcuyum. Elbiselerimi de sık sık denizde yıkıyordum.
Hedefim Şampiyonluktu
‘Survivor’a katılmaya nasıl karar verdin?
Hayatımda bir şeyler hep kadersel gelişti. 2018’de Elmalı güreşlerinden sonra ‘Survivor’ için aradılar. Yarışmayı izliyor ve katılmak istiyordum ama güreşe dair hedeflerim vardı. 2019’da ‘MasterChef Türkiye’nin Edirne çekimleri yapıldı. Kırkpınar güreşleri orada yapıldığı için pehlivanları ağırladılar. İrem (Kanan) Abi “Survivor’a katılmak istersen görüşelim” dedi. Sonra koronavirüs salgını başladı. Geçen yıl güreşler yapılmadı. Bir yıl sonrası için de belirsizlik devam ediyordu. Aklıma ‘Survivor’ geldi, pandemiyi fırsat bilip katılmak istedim.
Adadan kısa sürede elenebileceğini düşündün mü, bu konuda endişe yaşadın mı?
Benden üst düzey bir beklenti vardı. Bunun sorumluluğu vardı üzerimde. Ama ben şampiyon bir güreşçiyim. Güreşe başladığımda da hedeflerim vardı. ‘Survivor’da da hedefim şampiyonluktu. Bana ve sevenlerime yakışanı yapmak için elimden gelenin en iyisini ortaya koyacağımı biliyordum.
Birinciliği sana kazandıran neydi?
Sabırlı olmam. İsmail Balaban olarak normalde nasılsam aynısını yansıtmaya çalıştım. Doğallığım ve aşırı sabrım insanlara yansıdı.