Çok Güzel Hareketler Bunlar 2’de yıldızı parlayan başarılı isimlerden Hamza Yazıcı geçtiğimiz gün röportaj yaptı. Samimi açıklamalarda bulunan Hamza Yazıcı “Benim yarışım kendimle” dedi. İşte başarılı oyuncunun o açıklamaları;
Sizi “Camdaki Kız” dizisinde ‘Tako’ rolünde izliyoruz. Öncelikle bu rolü kabul etmenizdeki etkenleri konuşalım…
Senaryoyu okuduğumda Tako ve Muzo karakterleri beni çok heyecanlandırmıştı. Tako rolünü canlandırmamı istediklerinde de çok mutlu oldum.
Tako’nun sizi cezbeden tarafı neydi?
Güç bağımlısı ve zeki biri oluşu beni cezbetti. Tanımak istedim Tako’yu.
Peki rol için özel bir çalışma yaptınız mı?
Nadim Hoca’yla (Yönetmen Nadim Güç) konuştuktan sonra ilk arkadaşlarıma oynadım. Genelde öyle yaparım. Oynadığım her rol benim için özeldir aslında. Diğerlerine nasıl çalıştıysam Tako’ya da öyle çalıştım. Ama kravat bağlamak için özel çalışmalarım oldu. (Gülüyor) “Tako’dan ne öğrendin?” derseniz, kravat bağlamak diyebilirim.
İzleyici sizi “Çok Güzel Hareketler 2” programıyla tanıyıp sevdi. Komedi sonrası bir dramada oynamak sizi nasıl etkiledi? ve iki proje arasında oyunculuk açısından ne gibi farklar var?
“Çok Güzel Hareketler”de gördüğüm ilgiden dolayı mutluyum. Sahnedeyken yaşadığım aksiliklerin üstünü kapatabiliyorum, fakat kamera önünde öyle bir şansım pek olmuyor. Daha net ve kararlı olmak gerekiyor, çünkü kameradan hiçbir şey kaçmıyor. Bu yüzden daha fazla mesaisi var ama çok eğlenceli.
Yaptığım işleri komedi veya dram diye ayırmıyorum. Ben oyuncuyum, her rolü oynayabilmeliyim.
Şu an hem “Çok Güzel Hareketler 2″de hem de “Camdaki Kız”da oynuyorsunuz. Nasıl yetişiyorsunuz çekimlere?
“Çok Güzel Hareketler” zaten bütün haftamızı almıyordu. Programın düzenini bozmayacak bir anlaşma yaptık en başında. Ben mutlu olduğum işi yapıyorum. Bundan sebep yetişmek mesele değil benim için. Tam aksine, çalışırken nefes aldığımı hissediyorum.
“Çok Güzel Hareketler 2″de sadece oyuncu değilsiniz, aynı zamanda canlandırdığınız skeçleri de yazıyorsunuz. Bu açıdan, bir senarist gözüyle Tako’ya katkınız oldu mu?
Oynarken gerçek ve doğal kalmaya çalışıyorum. Nasıl katkıda bulunabildiğim, izleyenlerin takdiridir. Yazmak için bilgi ve fikir sahibi olmak gerekiyor, bu da doğal olarak oyunculuğunuzu derinleştiren bir durum. Bir de oyuncu olarak senaryoyu okuduğunuzda, senaristin o sahneyi neden yazdığı sorusuna cevap bulabiliyorsunuz.
Diziden sonra sokakta ve sosyal medyada ne gibi tepkiler almaya başladınız?
“Seni seviyorum ama Tako’ya gıcık oluyorum”, “Çok Güzel Hareketler 2’de daha iyisin”, “Boş ver sen komedi yap” gibi yorumlar alıyorum. Açıkçası bu beni daha çok ateşliyor.
Oyunculuk serüveninize başladığınızda kendinize bir hedef koymuş muydunuz? Şu anda o hedefe ne kadar yakınsınız ya da ulaştınız mı?
Şu filmde oynamak ya da bu işi Amerika’da yapmak, benim için bir çıta değil. Her zaman daha iyi oynayabilmek tek hedefim.Benim yarışım kendimle. Benim için bir tutku oyunculuk.
Hatay-Antakyalısınız. Yemeklerle aranız iyi olmalı. Bu arada ‘Tako’ da bir Meksika yemeği ismi…
Hatay’ın acılı ekmeğinden çökeleğine, tuzlu yoğurdundan yeşil kırık zeytinine tüm yemeklerine hayranım. Evet, Meksikalılar için de bir öğünüm! (Gülüyor) ‘Tako’ denilince öyle tabii. Karakterimin ismi aslında Tacettin.
“KAYIT!” DENDİĞİ ANDA ROLE SARILAN İNSANLARIZ
? Çekimler nasıl geçiyor? En çok nelerden keyif alıyorsunuz?
Tüm arkadaşlarım, eğlenceli ve yetenekli oyuncular. “3, 2, 1” diye sayılırken kahkaha atıp, “Kayıt!” dendiği anda hiçbir şey olmamış gibi role ciddi şekilde sarılan insanlarız.
? Sinema ya da dizi sektöründe hayata geçirmek istediğiniz kendi projeleriniz var mı?
Yapmak istediğim dizi var, sinema var, tiyatro var. Var da var! (Gülüyor) Henüz aksiyon almadığım şeyleri anlatmak doğru olmaz diye düşünüyorum. Yoksa var.
? Son olarak “Camdaki Kız” izleyicilerine bir mesajınız var mı?
İzlediğiniz ve ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Yorumlarınız bizi geliştirir, onları eksik etmeyin. Mutluluklar sizinle olsun.